doktorluğu sırf para için yapanları ifade etmek için kullanılır. hastaneye gidersin proflar, doçlar ilgilenmez, bir asistanın eline kalırsın, asistan ise zaten kapısında bekleyen bakamayacağı sayıda hasta ile, gece nöbetleriyle, hocaların kaprisleriyle boğuşmaktan harap, bitap haldedir. müşteriyi yağlamayı da fazla öğrenmemiştir. işini en kısa yoldan bitirip göndererek, yeni hastaya geçmek ister. hasta asistanın görevini yeerince yapmadığını düşünerek bir uzmanın muayenehanesinde soluğunu alır. eğer uzman kaşarlanmışsa bir çok işlem yapar gibi görünüp asistanın yaptıklarını yapar ama müşterisini yağlayıp balladiği için çok büyük iş yapmış gibi görünür. bazen daha esnaflığı öğrenememişse hastanedeki asistan gibi iki tık tık yapar ve işini bitirir. fakat kısa sürede tedavi etmek veya hastalığını bulmak doktorlar için başarı değil başarısızlıktır. aynen diğer mesleklerde olduğuı gibi. bir mühendis olsanız on dkikada proje çizseniz kimse size güvenmez. günlerce proje isteyeni bekleteceksin ki parayı hak edesin. aynı şekilde bilgisayar tamircisi isen windows'u üç dakikada kursan ve adamı beş dakikada rahat rahat göndersen kimse windows kurdun diye 50 tl vermek istemez. adamı bir iki gün "bırak yaparız" diye oyalayacaksın ki hak edesin.
özel muayene 100 tl ise normaldir. daha iyi hizmet aldığını zanneden parası çok olanlar verebilir. fakat işin başka bir yanı var. bu insanlar hastanede de görevli fakat hastalarla ilgilenmiyorlar. bilerek ve isteyerek muayenehanesine gelmeye zorlamak için yeri geliyor ameliyatları yapmıyorlar veya çok uzun süre ileriye gün veriyorlar. bu şerefsizliği yapanlar hem hastane imkanlarını kendi imkanı gibi kullanarak haksız kazanç sağlamakta hem de parası olana hizmet verdiği için eşitlik ilkesini kendi menfaati yönünde bozmakta. hastane devletin hastanesi ama doktor kendi hastanesi gibi oranın imkanlarını keyfi kullanabiliyor. tam gün yasası devreye girdikten sonra bu düzelecek.
isteyen özel muayeneye gitsin 100 tl versin ama bu "isteyen" kelimesi önemli. zorunlu kalarak gitmesin.
kamu görevlisi doktor değilsen ve özel muayenehanen varsa doktorun kazancı kimseyi ilgilendirmez. ama aslında doktor maaşlarında iyi bir düzenleme yapılmalı.
ister özel ister hastane doktoru olsun bir değerlendirme yaparsak 100 tl şu devirde para değil. fakat halkda da para yok. devlet para alamadığı vatandaşın diyetini doktorlara ödetiyor. düşünün bir kere yıllarca okuyup bir meslek yapıyorsunuz. mezun olduğunuzda bile okul hiç bitmiyor, yeni gelişmeler, yeni hastalıklar ortaya çıkıyor. en ufak hatanızda elinizin altında bir hayat var ve kayıp gidecek. yani çok dikkatli olmak zorunda olduğunuz bir meslek. doktor bir reçete yazıyor, reçetedeki ilaç diyelim ki hormonal bir tedavi. 2-3 milyar lira arası fiyatı var. eczacı bu ilacın parasını vatandaştan veya devletten söke söke alıyor. eczacı %15 kazansa 450 milyon eder. pekala doktor kaç para kazanacak. eczacıdan daha değersiz bir iş mi yaptı? eczacı gibi risksiz bir kazancı mı var? yanlış ilaç yazdığınızda suçlu siz olursunuz. eczacı ise yolsuzluk yaparsa suçlu olur. tabi okuma yazma bilmeyenleri kendi yerine bırakıp da o cahil yanlış ilaç vermezse...
bu başlık doktorları aşağılamak için kullanılabilir, haklı yönleri de olabilir ama nice haksızlık yaptığı doktorlar da var. acil serviste kalp krizinden veya başka bir şeyden koma yada şokta gelen bir hastaya doktor kaç para isteyebilir düşünün bakalım. ya adamın hayatı, ya parası diyebilir ve hasta hangini tercih eder? acil serviste 24 saat hizmet veren doktorlar kaç para maaş alıyor sanıyorsunuz? özel muayenehane de açamazlar...
diyeceğim o ki her meslekte olduğu gibi doktorlar arasında da tüccar olan vardır. fakat çoğu insan bu mesleği idealist duygularla yapıyor. tam gün yasasına destek veren kaç doktor oldu sanıyorsunuz? doktorlar gerizekalı mı ki bu kanuna karşı tepki göstermediler... aslında gerizekalı diyebiliriz. hangi akıllı adam gece gündüz çalışmak ister. idealistlik gerizekalılıksa bir çok doktor gerizekalı... akıllılar da özel muayenehanesini açıp hem başlıkta ki gibi 100 lira değil 300-500 liraya özel muayenehanesini yapar. istersen verme. hastanenin ameliyathanesine girmek için sıra verilen yer onların özel muayenehanesi...
şahsa özel bir anı. kuzenin başka yerde ameliyat oluyor. memlekete döndükten sonra kanama olunca ameliyat edene telefon açıyor. o da bizim şehirde bir arkadaşına yönlendiriyor. hastaneye geliyorlar ama doktor arkadaş gelmiyor. telefonundan ulaşınca özel muayenehanesine çağırıyor. gidiyorlar, sadece iki saniye hastanın yüzüne bakınca kanamanın şiddetini anlayabilirsin zaten akşama kadar oyaladığın bir hastada şiddetli kanama olsa ayakta duramaz. aynen iki saniye hastayı görüyo, tamam bir şeyin yok bu kadar kanama normal deyip acele işi olduğunu söyleyerek çıkıyor. bu arada ücret 350 tl demeyi de ihmal etmiyor tabi... gerçi eniştenin yanında 300 tl varmış. onu verince de bu seferlik böyle olsun deyip 50 tlyi bağışlamış.
arzularına dur diyememe gibi bir dürtü bozukluğu yaşayan ve yaşıtlarına yetişmek için hasta soymayı meşru gören ergen muhakemesine sahip egoist alınganların zoruna gitmiş sözdür.
arzularına söz geçiremeyen iradesizlerin, para ve ünvan hırsını ilaç şirketleriyle türlü avantalar için anlaşmaya ya da performans yapmak için dümenden apandis almaya kadar götürdüğünü herkes biliyor.
ilk entry'deki tanımda bütün doktorlardan mı bahsedilmiş yoksa belli bir kesim doktordan mı bahsedilmiş, kim zan altında kalmış, kimin gocunması gerekir, açık seçik ortadadır.
okuduğunu anlamaktan aciz ezber esirlerinin maaş bordrosundan ibaret itibarının sarsıldığı endişesiyle paranoid'e bağlayıp, "paramı elletmem, param benim, bırakın paramı.." triplerine girmesi içler acısıdır.*
2 tık tık 100 tl diyerek bütün doktorları zan altında tutan zihniyetin öncelikle şunu kavraması lazım gerektir.
o adam 2 tık tık ı öğrenmek için liseden sonra 6 yıl tıp, 5 yıl uzmanlık ve profluk içinde yaklaşık 10 yıl beklemektedir. bunun içine askerliğide katarsan ortalama 40 yaşında iyi para kazanmaya başlarki akranları o yaşa kadar çoktan paranın dibine vurmuştur. o seviyeye gelene kadar arzularına heveslerine dur diyen doktor bırakta o yaştan sonra paranın dibine vursun, zaten 10 yıl kadar kazanacak o parayı. çünkü mesleğe başladığında polis, örtmen gibi memur kesiminden bile az maaş alan doktorlar o seviyeye geldikten sonra arzularına dur demesi çok zordur. çünkü hayatı geç tatmıştır.
piyasa da bir sürü alternatif mevcutken (özel hastane, araştırma hastaneleri, devlet hastaneleri, sağlık ocakları vs vs) niye o doktora gidesin. ama sen illa profa görünecem paramı bayılırım diyorsan zaten baştan kabullenmişsin demektir laf etmeye hakkın yoktur.
kimsenin tıpa zorla sokulmadığı bi gerçek fakat bu ülkede doktorun kazandığı parada herkesin gözü olduğu da ayrı bi gerçek.
dünyanın her yerinde, her meslekte risk ne kadar fazlaysa alınan meblada o kadar fazladır. meslekler içerisinde en fazla riski alan doktorların aldığı parada fazla değildir.
sonuca bağlamak gerekirse grandiyoz hezeyan içerisindeki, cerebellar sistemi yeterince gelişmemiş, frontal lobu fonksiyonel olmayan, boyuna wernicke afazisi şeklinde söylemlere sahip insanların kurduğu cümledir.
- entry'de, hastaneyi müşteri kazanma merkezi gibi kullanıp hastayı kendi muayenehanesine yönlendiren tüccar zihniyetli doktorlardan bahsedildiğini çözemeyip çamura yatan,
- gece 4'te beklenen yerin elbette özel muayenehane olamayacağını, ancak devlet hastanesi kapısı olabileceğini kavrayamayan,
- halkın hastaneye gitmemek gibi bir opsiyonu olmadığını fakat herkesin mesleğini seçme özgürlüğü olduğunu, kimsenin silah zoruyla tıba sokulmadığını kabul etmeyip, çürüyen dirsekleri ve büyüyen göt lobları için kız gibi ağlayan,
o 2 tık tık tan anlam çıkarabilmek için bizim gibi salakların tıp fakültesinde yıllarca dirsek çürüttüğünü bilmeyen zihniyetin gecenin 4 ünde hiç bir özel muayenenin açık olmayacağını bilmesi lazım. bide madem 2 tık tık sana fazla geliyor delimi şeyetti afedersin niye özel muayeneye gidiyorsun. git devlet hastanesine sıranı al muayeneni ol. yok iyi muamele mi etmiyorlar diye dırdır edip duruyorsun o zaman gidersin özel hastaneye cuzi miktarlardaki fark paralarıyla her türlü dittiri dütten tahlili boşuna boşuna yaptırıp yine 2 tık tık sonucunda yazılacak ilaçları alıp evine gidebilirsin.
bunlar da zor geldiyse. (bkz: geber git yaşaman farz deil senin)
ayrıca o 2 tık tık tan anlam çıkarmak için doktor denen mahlukatların 6 yıl boyunca tıp fakültesinde göt büyüttüğünü mü zannediyorsunuz? eğer öyle düşünüyorsunuz de hadi buyrun tıpa yiyorsa.
gecenin 4'ünde sıraya girip binbir işkenceyle muayene olan hastanın 30 saniyede sktr edildikten sonra, mecburiyetten doktorun özel muayenehanesinde maruz kaldığı silahsız soygunun halk arasındaki deyimleşmiş adıdır.
doktor kulağına steteskopu takar;
- derin nefes al, nefes ver, tamam giyin üstünü.
+ neyim var tuktor bey?
- ciğerlerin arasına 100 tl sıkışmış. girişte sekretere domalın, bir şeyiniz yok. geçmiş olsun.