Fakirlik en büyük onursuzlukken, fakir insanları yargılamak için kurulmuş bir cümledir. Zaten bu ülke böyle. Adam hırsız göğüsünü gere nasıl hırsızlık yaptığını anlatır öte yandan namusuyla çalışan kapıcı mesela kapıcı olduğunu söyleyemez. Aç olduğunda, kursağın boş olduğunda, faturaları ödeyemeyip evine haciz kağıtları yağdığında öyle vatan millet düşünmez insan. Şeyh Edilabi demişti galiba inası yaşat ki devlete yaşasın. Adamı hem aç bırak hem de aa 2 ton kömür almışsın ülkeyi satmışsın şerefsiz demekte abestir. Bakın devrimler böyle başlar. Yani aslında devrimci süreci başlatan ilerici düşünceler değil, ayrışmacı düşüncedir. Çünkü her ters düşünce kendi tersini de yaratır yanında.