şikenin varlığının mahkemece de tespit edildiğini gösteren kararlardır. zaten fenerbahçe -muhtemelen az sonra sitesinden bir bildiri silsilesi yayınlayacak olsa da- geçen sene şampiyonlar ligine alınmamasıyla ilgili olarak açtığı cas davasını geri çekerek bir anlamda şike yaptığını kabul etmişti.
bazı fenerbahçeli arkadaşlarımız nedense bu sene şampiyonlar ligine alınmalarını göz önünde tutarak şikenin olmadığının uefa tarafından da kabul edildiğini iddia ettiler. oysaki uefa fenerbahçe' nin şike yaptığını onayarak geçen sene şampiyon olmasına rağmen fenerbahçe' yi şampiyonlar liginden men etmişti. bunun üzerine fenerbahçe cas' a bir dava açarak haksız yere men edildiği iddiasında bulunmuşsa da sonrasında bir anlamda şike yaptığını kabul ederek bu davayı geri çekmişti.
fenerbahçeli arkadaşlar ne derlerse desinler, hangi komplo teorilerini üretirlerse üretsinler cas davasının geri çekilmesi bence şikenin varlığının en önemli kanıtıdır.
tayfur havutçu ve serdar adalı da hapis cezasına çarptırılmıştır mahkemece. trabzonspor yöneticileri ise beraat etmiştir. yani suçsuz olduklarına karar verilmiştir mahkemece.
ortada saçma sapan telefon konuşmalarından başka bir şey yok. herhangi bir itiraf yok. aziz yıldırım'ın şike yaptı denildiği maçlarda ceza alan rakip takım yöneticisi veya futbolcusu yok. demek ki aziz tek başına yapmış şikeyi. kendi çalmış, kendi oynamış. ne diyeyim. bu ülkenin adaletinin ta ..............
bilmiyorsunuz, bilmemek ayıp değil, araştırmıyorsunuz, araştırmamak ayıp değil, öğrenmiyorsunuz, öğrenmemek ayıp değil irdelemiyorsunuz dediğim zaman kızıyorsunuz.
aziz yıldırım tek başına ceza almadı efendiler, fb isimli kulübün bir çok yöneticisi, ibrahim akın, korcan çelikay, ümit karan, mecnun odyakmaz, mehmet yıldız gibi bir çok isim şike ve teşvik suçunu işlediği için ceza aldı.
şike sahaya yansımamışçılara selam olsun!
aylarca masumiyet karinesi diye ağlayanlara selam olsun!
en çok da; kulübün itibarını 5 paraya indirene tapanlara selam olsun!