https://www.uludagsozluk.com/e/47056017/
Bu arkadaşa göre yangın oksijen azalıp kendi kendine sönermiş. O yüzden yanmamış rahmetliler. Yangında ateş değmemiş bedenlerine.
Kendi kendine oksijensizlikten sönüyorsa yangınlar, itfaiyeye gerek yok o zaman.
(bkz: swh)
AK Parti’nin 2002’de iktidara gelmesinin ardından katliamcıların avukatları AK Parti’de üst düzey yönetici oldu. 6’sı milletvekili, biri Anayasa Mahkemesi üyesi, 2’si bakan, 3’ü belediye başkanı oldu.
Bu ülkenin hala yürekte sızlayan yarası. O gün katledilenler onuruna katleden yanlışlarla dolu zihniyete karşı dik ve güçlü durmak borcumuzdur. Huzur içinde uyuyun güzel insanlar !
kardeş kimin geri zekalı olduğu yazdığımız şeylerden belli zorlama istersen. mal geldin mal gitme diye uğraşıyorum başka bir amacım yok ama nafile.. ben sana olayı fizik kurallarına göre anlatıyorum derdim o solcuymuş bu sağcıymış değil. zaten sizdeki en büyük sıkıntı bu sizden olmayan insanlar öldürülüyorsa o vicdanlarınız yok oluyor bir anda. filistinli çocuk ölünce bir anda allah dostu islam mücahidi hümanizmin neferi oluyorsunuz ama başka milletten, dinden bir çocuk öldürülünce ağzınızdan köpükler saçarak seviniyorsunuz. sizdeki bu ahlak yoksunluğu canımı sıkıyor yoksa skimde bile değilsiniz.
sığır olduğun için şu bilgiyi de vereyim istersen ; yangın oksijen oldukça beslenir. ortamda oksijen yoksa yangın yayılmaz. o itfaiyecilerin eskiden kulllandığı bomba benzeri materyaller vardı az bir ihtimal ama görmüşsündür belki. o materyalin içindeki sıvı ortamdaki oksijeni yok eder dolayısı ile ateş oksijen kalmayınca söner. buraya kadar anladın mı tekrar edeyim mi ? genellikle yangınlarda ateş yanıcı maddeler ( perde koltuk vs ) hemen yanıp bittiğinden tavan seviyesinde seyreder çünkü odadaki oksijen bitmeye alttan başlar. bu adamlar muhtemelen bir arada kaldılar canlarını kurtarabilmek için. yani muhtemelen yangının olmadığı yerlere kaçıp durdular ama neticede canlıların hayatta kalabilmesi için 2 temel şeye ihtiyaçları var su ve oksijen. suyu geçtik hadi ortamda oksijen kalmayıp zehirli gazları soludukları için öldüler. bir kısmı yanarak öldü kalan büyük kısmı oksijensizlikten öldü. ölülerinin yanmamış olmasının sebebi de kuvvetle muhtemel dediğim gibi yangının yayılmadığı ama gazların tamamen sardığı yerlere saklandıkları içindir. otelin tamamı baştan aşağı yanmadı. ateşten kaçsan bile gazlardan kaçamıyorsun malum.
fotoğrafa bakarsan nerelerin tamamen yandığı nerelerin daha az hasar aldığını görürs... amaaan ben de salağa laf anlatıyorum sabah sabah. zaman makinesi olsa bu sebze kafalıları alıp bizzat olayın merkezine götürüp canlı izletsen gene ikna olmazlar. neden ? sebze çünkü. sen domatese gidip muhabbet ediyor musun ? etmiyorsun..
Bu olaylarin basit bir camide toplanıp laikcileri yakalim , ya da öldürelim olayı olduğunu düşünmüyorum. iki tarafı birbirine düşürmek isteyenler çıkarmıştı. Günler öncesinden o yazarlara Sivas'a gelmeyin denilmiş onlar ısrarla gelmişlerdir. Ya kader ya inat. Olan olmuştur. Çıkarılacak dersler çıkarılmıştır. insanların diniyle alay edilmez. Devletle inatlasilmaz gibi şeyler. Keşke böyle olmasaydı ama olmuş malesef.
--spoiler--
hani otel kapalı alan dışarı kaçmalarına da izin verilmiyor ya işte o kapalı ortamdaki oksijen seviyesi yerini karbonmonoksite ve diğer "zehirli" gazlara bırakınca canlılar ölüyorlar...
--spoiler--
bu da kendisi gibi geri zekalı belledi bizi. tamam hadi zehirli gazdan öldüler de, adamlar öldükten sonra yangın devam etmedi mi?
kardeş sen mağarada yaşadığından bilmezsin bir şeyler yanıyorsa ortaya kükürt diyoksit,hidroklorik asit, karbonmonoksit gibi sadece insanı değil "tüm canlıları öldüren" gazlar çıkar ortaya. hani otel kapalı alan dışarı kaçmalarına da izin verilmiyor ya işte o kapalı ortamdaki oksijen seviyesi yerini karbonmonoksite ve diğer "zehirli" gazlara bırakınca canlılar ölüyorlar...
mesele sadece yanarak ölmek değil yani basit ilkokul eğitiminde edinilebiliyor bu bilgiler ama sizin imkasızlıktan işte eğitime ulaşamadığınız için ortaya bu neticeler çıkıyor.
Bizim toplumumuzun yapabileceklerine ben sınır biçemiyorum.
Her şey korku veriyor artık. Hepsi birbirinden kıymetli bu insanların yakılarak öldürülmesi her an içimi ürpertiyor.
Hayatı elinden alınanlara allahtan rahmet diliyorum.
Kalanlar için de düşünce ve inanç özgürlüğünün suç sayılmadığı bir düzen.
Dönemin solcu valisi bu olayın baş sorumlularımdan biri bence. Sadece merkeze almışlar hepsi bu. içinde hz muhammet in kadınlarının adlarının genelev çalışanlarına verildiği sahneler olan, japonca çevirmeninin öldürüldüğü, esasinda göç temalı boktan salman ruşdi romanını türkçeye çevireceğini söyleyen aziz nesin'i niye davet ediyorsun dayı, neden yani? Hadi davet ettin, bu şenlikler pir sultan abdal adlı hayali karakterin sözde köyünde yapılıyordu o seneye kadar, kutlamaları niye sivas a alıyorsun. Sivas 20 yıldır sosyal gerilimin yaşandığı ve en nihayetinde belediyesini refah partisinin kazandığı bir yer. Kırsalda pkkda etkili. Hatta sivas o dönemde pkknın sözde koçgiri eyaletinin başkenti.
Bence burada vali halka baya baya iddialaşmış olayın buralara gelecegini öngerememiş. Salman rüşdi o romanı yazdıktan on yıllar sonra o roman yüzünden bıçaklandı herif gözünü kaybetti. O dönemde tepki inanılmaz boyuttaydi. Iran lideri çıktı bu adamı öldürün dedi. Şu kuran yakma olayı falan daha az tepki aldı emin olun. Kuran yakan adamın sempozyuma çağrıldığını düşünün türkiyede. Olacak iş değil.
yobaz islamcı pisliklerin imza attığı katliam.
hiç kimse bu katliamı "provokasyon, gizli servislerin işi, dış güçlerin oyunu" vb savunup normalleştirmeye çalışmasın.
onlarca insan yakılarak katledildi.
yakılarak...
yandı insanlar, yanarak can verdi...
bugüne gelelim.
yakın zamanda yaşadığımız birkaç olaya bakalım.
islamcı yobaz köpeklerin bazı linç girişimlerinde sürekli duyduğumuz söz var "yakalım" diyorlar hemen.
örneğin kemal kılıçdaroğlu'na yapılan saldırıda sığındığı evin önünde toplanan kalabalık evi yakalım diyordu. daha başka pek çok olay var yobaz islamcı köpeklerin insan yakma isteğini dillendirdiği...
yani demek istediğim o ki, yobaz islamcıların en büyük hastalığıdır yakmak.
insan yakarlar, köy yakarlar, ev yakarlar...
dün de marsilya'da kütüphane yaktılar... tıpkı halife Ömer'i yaktığı gibi...
1250 senedir değişmeyen bir kafa ve zihniyet hakim bunlarda ve maalesef medeniyet islami vandalizme bir türlü galip gelemiyor.
1250 sene önceki kafa, 30 sene önceki kafa ve bugünkü kafa hep aynı, hala aynı...
insanlıktan nasibini almamış insan görünümlü canavarların gerçekleştirdiği akabinde 33 Alevi yazarın ve 2 otel çalışanın öldüğü yangın, facia.
Arkanızdan çok şiir yazıldı. Bin şiir daha yazılsa her birinize hiçbirinizin yerini tutmaz. Çok da türkü söylendi. Hiçbiri siz kadar kıymetli değil.
Bu ülkede keşke yaşanmasaydı diyeceğim katliamların başında gelir. Çocuktuk o zaman. Böyle böyle çaldılar hayallerimizi, böyle böyle sesimizi kıstılar.
Umarım güzel bir yerde güzel bir sofrada hep berabersinizdir sevdiklerinizle.
geç oldu ama,
gerici teröristlerin dünyayı cehenneme çevirmesi, ve yanan masum canlar için cehennem ateşinde yanıyorlar diye sevinmeleridir.
onları da aslında kısas ilkesi gereği demir kafese hapsedip, sokak sokak sergiletip, cayır cayır yakmak lazımdır.
unutmadık, affetmedik...
33 can...