türk basının şişirmelerinin, amigo yazarların pohpohlarının takımlara ne kadar zarar verdiğini bu sezon 3 büyük takımımızda yine gördük.
öyle bir abarttılar ki yapılan transferleri, sezona galibiyet serisiyle başlamaları, kazanılan bir kaç maçı. camialarda kendilerini sirkte, aynalar odasında sandı.
ama ne zaman gideriz avrupa'ya, gerçekleri gösteren aynalar odasına gireriz o vakit.
türk futbolunun ne kadar kötü bir durumda olduğunu göstermiştir. Ülkenin en iyi futbolcusu arda bile resmen döküldü bu oyuncularla dünya kupasından da bişeyler beklemek aptallık olur.
1-0 lık skoru korumak için kendi yarı sahasına gömülen iki türk takımının yaşadığı durumdur. bu durumda mazeret aranmamalıdır, hatalardan ders çıkarılmalıdır. (hakemler ne zaman türk takımlarının lehine düdük çalmış ki bugün çalsın ? )
birbirimizin haline bakarak şükretmemiz için fırsat doğurmuştur. artık üzülmek yok. fener turu geçseydi halimiz perişandı. böyle iyi. (bkz: bu akşam hepimiz ağlıyoruz)
üzücüdür. lig lideri galatasaray la lig ikincisi fenerbahçe sıradan takımlara elenmiştir. ligimizin 400 milyon euro yayın geliri olması hiçbir şey ifade etmiyor. görüldüğü üzere yöneticilerin salaklığıyla bize değil dörtyüz 1400 verseler bi halta yaramaz. bu kadrolarla bu kadardı. aferin adnan aferin aziz aferin yıldırım demirören.
türk futbolu ve taraftarı bunu bekliyordu sizden.
(bkz: alkış)
uefa'da bile(!) nefes alabilecek kapasite de takımımızın olmadığına delalet eder. deplasman da 1-1 kal, samiyen de yenil.
son dakikalara kadar 1-0 götür, maçı ver.
her sene aynı bok oluyor. 3 kulvar da da yarışıyoruz derler sonra.
malum süper lig'de biri puan kaybedince diğer dayanamıyordu. demek bu sadece ligde geçerli değilmiş. galatasaray elenince fener neyleyim galatasaray'sız avrupa ligini deyüp yedi golü son dakikada.
bir gecede kaç milyon kişi üzübiliriz kampanyasının büyük kitlelere ulaştığı gün bugündür.
Bir fenerli olarak;
önce gs için başım ağrıdı, sonra fb için kalbim...
o kadar paralarla yapılan transferlerin boşa gittiğini gösterdi bize. üzücü ama en çok sevindiğim olay guiza'nın ayakta alkışlanması oldu. yazık adama ya.
can sıkıcı durumdur.
ülke puanını ciddi şekilde etkilemekle birlikte, avrupa'da oynayan hiçbir takımımız kalmamıştır.
bazı kendini bilmezler de lafı hakemlere getirmeyi başarmış yine. neymiş fener hakemi satın alamamışmış, galatasaray bariz hakem hatasından gitmişmiş...
sanki galatasaray muhteşem top oynadı, rakibi kendi sahasına hapsetti 90 dakika, hakem de penaltıyı vermedi ondan elendi galatasaray. evet pozisyon penaltı ve ibne hakem vermedi penaltıyı. peki galatasaray allah için çok mu istedi galip gelmeyi? 1-1'i yakaladıktan sonra bile oyunu kendi sahasında kabullendi saçma sapan bir şekilde. sonrasında da amatörce bir kırmızı kart ve gelen ikinci gol.
fenerbahçe apayrı bir bomba. ilk 45 dakika düzgün oynayıp, ikinci yarıda da saçmasapan bir şekilde rakibin üstüne gelmesine izin verdi. eh o kadar uzun süreli kapanırsanız gol yemek kaçınılmazdır, öyle de oldu.
takımlarımız kendileri gibi oynamak yerine anadolu takımı gibi oynamaya çalıştıkları için yenilmişlerdir. rakipleri onlardan çok çok üstün olduğu için değil.
ama tabi bunlara rağmen hakemdi, falandı filandı diyebiliyorsanız hâla... bravo diyebiliyorum anca!
iyi aile çocuğu filmini izlemek gibi olmuştur. iki takım filmdeki gibi sanki göbek bağları kesilip birbirinden ayrıldıkları, ayrı yerlerde ve şartlarda yetiştiği halde biri ne yapsa diğerinin de aynısını yaptığı tek yumurta ikizleri gibidir. bunu bozmak için acaba üfürükçüye mi gitsek *
