şu bir gerçek ki avrupa futbolunun çok gerisindeyiz..
bizimkiler deplasmanda oynayınca ev sahibi bırak oyunu, sadece tempoyla bile bizimkilere nal toplatıyorlar resmen..
bu ve önceki sezon avrupa maçlarını hatırlarsak ne fenerin ne de galatasarayın* deplasman maçlarında rakipleri adam gibi bir ısırabildikleri oyun oynadıkları yok, skor olarak sadece bazı maçları alabildik.. tabeladakı skora bakmadan, objektif gözle oyun olarak seyretsek dışarıda bizimkileri resmen maymun ediyorlar, bu bir gerçek..
kupa almak istiyorsan kazara gollerle alınan skorlar seni kurtarmaz, bir kaç kademe kademe çıkar sonra tepetakalak olursun.. kupa almak istiyorsan iyi oyunla içeride de dışarıda da başarılı olacaksın, dış sahada rakibe en azından ben de varım diyeceksin, oyununu az-çok kabul ettire bileceksin tıpkı galatsarayın 12-13 sene önce yaptığı gibi.
türk futbolunda gerçek dişe değer, gözle görülür başarı galatasaryın yaptığı 12-13 sene öncesinde olmuştu... galatasarayın o yıllarda içeride-dışarıda oynadığı presli, baskılı, ısırıcı oyunu ki o başarılı oyun ödülsüz kalmamış ve super kupalara kadar uzanmıştı..
şimdiki bizim klüplermizin iceride-evimizde avrupalıyla oynadığı futbol skor da lehimize gelince hemen bizim gözümüzü boyuyor... asıl gerçek ise objektif gözle bakarsak avrupa futbolundan en az 3 gömlek altındayız ve dışarıda-deplasman maçlarında galatasarayımızı fenermizi de resmen sahadan siliyorlar... diğer klüplermizden ise hiç bahsetmeye gerek yok,
hele bu aralar bence avrupaya hiç çıkmasınlar ki dışarıda alaman panzerleri filan geziyor, allah korusun.
şu bir gerçek ki avrupa futbolunun çok gerisindeyiz..
biz deplasmana gidince ev sahibi bırak oyunu sadece temposuyla bile bizimkilere nal toplatıyor resmen, bu bir gerçek..
bu ve önceki sezon avrupa maçlarını hatırlarsak ne fenerin ne de galatasarayın deplasman maçlarında rakipleri adam gibi bir ısırabildikleri oyun oynadıkları yok, sadece skor olarak alabildik bazı deplasman maçlarını.. yani tabeladakı skora bakmadan, objektif gözle oyun olarak izlersek bizimkileri resmen maymun ediyorlar dışarıda..
kupa'ya uzanmak istiyorsan dışarıda atılan kazara gollerle alınan skorlar-sonuçlar seni oraya götürmez, yarı yolda bırakır, yani bir kaç kademe çıkar sonra tepetakalak olursun.. iç saha kadar olmasa da, dış sahada da rakibe oyunda ben de varım diyeceksin en azından, oyununu rakibe kabul ettireksin ki rakip öyle her istediğinde üzerine kolay kolay gelemesin, gelmeye çekinsin..
türk futbolunda kulüpler bazında gerçek dişe değer, gözle görülür başarı galatasaryın yaptığı 12-13 sene öncesinde olmuştu... galatasarayın o yıllarda içeride-dışarıda oynadığı presli, baskılı, ısırıcı oyunu ki o başarılı oyun ödülsüz kalmamış ve super kupalara kadar uzanmıştı..
şimdilerde bizim kulüplerin evinde avrupalıyla oynadığı maçlarda skor da lehimize gelişince hemen gözümüzü boyuyor, hemen kendimizi bi şey zannediyoruz, dışarı çıkınca ise ak göt kara göt belli ediyor kendini biraz geç de olsa... yani kısaca gerçek şu ki: şimdiki zamana objektif gözle bakarsak avrupa futbolunun en az 2 gömlek altındayız ve dışarıda galatasarayımızı da fenermizi de resmen sahadan siliyorlar...
diğer kulüplermizden ise hiç bahsetmeye gerek yok, hele bu aralar bence avrupaya hiç çıkmasınlar ki dışarıda alaman panzerleri filan geziyor, allah korusun...
zaten futbol adına hiç bişey yapmayan, organize atak neyim bilmeden, çoğu s..ndirik takımları hakem ve bal yardımıyla geçen takımın elendiği, adaletin yerini bulduğu maç.
webo, mehmet topal, emre gibi futbolcuların fazlasıyla arandığı maç. ayrıca kabul etmek lazım ki fenerbahçe hiç oynamadı, ilk maçtaki benfica ne ise fenerbahçe de o kadardı. adamlar eze eze aldılar ve hak ettiler. kutlamak lazım fener'i, bu kadar zor dönemlerde gelebildikleri bu noktalar için.
fenerbahçe yaratıcı özelliği sınırlı düz bir takım.
dolayısı ile bu seviyelerde zorlanıyor.bu maçta da topa sahip olamadı.oyunun pek çok bölümünde mahkum oynadı.
ayrıca bu maçta geçmiş maçların aksine takım savunmasında arızalar gösterdi.zaten bu yüzden 3 gol yedi.
sonuçta bu fenerbahçe için büyük bir deneyimdi. gelecek sezonlarda bunun faydasını görecektir.
örneğin fenerbahçe 65 dk oyunu soğutamadı vakit geçiremedi ama benfica özellikle son 20 dakikanın herhalde bir 5-6 dakikasını yemiştir.
belirttiğim üzere bu önemli bir deneyim oldu. gelecek sezon daha doğru bir takım planlaması şart. 2 yönlü futbolcular transfer etmek gerekiyor.
daha becerili bir solbek, webo'dan daha kaliteli bir santrafor,yetenekli yaratıcı bir solaçık ve yine yetenekli skorer bir 10 numara ve mutlak çabuk çevik defansif becerisi yüksek bir stoper.zira egemen ve yobo olmadı mı bekir'e kalıyor fenerbahçe. bekir'in zararları herkesçe malum.
neticede bu sezon takımlarımız iyi bir performans ortaya koymuştur.bunun devamı gelmeli. yani bir 5-6 sene sonra bir ş.ligi çeyrek finali bir 10 sene sonra uefa çeyrek finali,yarıfinali görmememiz lazım.sürekli o seviyelerde olacaksın. nisanı mayısı sık sık göreceksin. böyle olursa belki ş.ligi için imkansız gibi ama uefa da mutlaka kupa da gelir.
türkiye' yi seven ve ülke futbol puanını önemseyen herkesin fenerbahçe' nin yenilgisine ve elenişine üzüldüğü maç. bir türk takımının avrupa' da yenilmesine ve elenmesine sevinip, real madridli, benficalı oluveren türkleri üzüntü ile izliyorum. gerçekten çok yazık...
kim ne derse desin maçın kırılma noktası gökhan gönül'ün sakatlanıp yerine bekir irtegün denen yetenek düşmanının oyuna girmesi. 3. golü bu adamın cardozo'yu bırakıp eşşeğn amına gitmesi yüzünden yedik. gökhan olsa öyle öküzce bir şey yapmaz, o 3. gol gelmez, fenerde finale giderdi.
bu maçtan sonra futbola tepki olarak doğan bekir irtegün adlı oyuncunun kadro dışı kalması lazım.
tamam yeterince dalga gectik, yarı finale cıktılar, belki lige havlu attılar ama olsun avrupada yarı final oynadılar. deplasmanda 3-1 yenilerek elendiler.. bize de tebrik etmek düşer. tebrikler basel.
Bu maçı alsaydık, seneye 1 takımla şampiyonlar ligine doğrudan çeyrek finalden katılacaktık. Ama artık yarı finalden katılacaz. O maçtan da beklediğimiz sonuç çıkmazsa, bir kulağımız Westfallen de Ajda Pekkan konserinde olacak. Oradan da istediğimiz sonuç gelmezse, bu sefer zor da olsa Real Madrid in Gümüşhane Doğanspor'u en az 1-0 ile geçmesini bekleyecez. Hayırlısı diyelim.
h1 biteceği çoktan belli olan maçtı , benficanın hızlı temposuna '' aykut kocaman '' faktörü de eklenince fenerbahçenin ayak uyduramıyacağı gün gibi aşikardı .
bariz benfica üstünlüğüyle yenildiğimiz maç. aykut kocaman'ın da bu noktada yapabileceği bir şey yoktu, zira meireles, emre, topal gibi fenerbahçe orta sahasını oluşturan isimlerin olmaması, maçta da orta sahamızın olmaması anlamına geldi. zira ne selçuk ne baroni ne caner, bi sikim yapacak kalibrede oyuncular değiller. aralarında parlayan bir salih vardı, o da tek başına skor çevirebilecek olgunlukta değil henüz.
fenerbahçe bu maçı kadro fakirliği yüzünden vermiştir. büyük takımlara bakarsanız, yedek kulübelerinin de en az sahadaki oyuncular kadar iyi olduklarını görürsünüz. türkiye'de ise yedek kulübesi hiç bir zaman güven vermez. aykut'un oyun sisteminde yeri olmayan ve denize düştüğü için sarıldığı stoch'u saymazsak, kulübemiz bomboş. zira bugün giren oyuncularla gördük. biri golü yedirdi, diğerinin de adam gibi katkısı olmadı. stoch son dakikalarda biraz hareketlilik getirdi ama nafile. kayboldu herkes.
maçı çevirebileceğimiz tek nokta, salih'in çabasıyla oluşan pozisyonda caner'in açtığı ortaya sow'un dokunamadığı ve kuyt'un ise boş kaleye atamadığı andı. böyle baskı gördüğün maçlarda eline şans eseri bir pozisyon geçer, onu da harcarsan kaybetmeyi hak etmişsin demektir.
son olarak; gökhan gönül'e geçmiş olsun diyorum. yüreğin yeter aslanım.
benfica hiç de iyi oynamadı. fenerin yediği goller de çok dandik gollerdi. volkandan o golleri yemesini beklemezdim. diğer yandan fener de öyle aham şaham pozisyonlara da giremedi. ilk maçtaki gibi bi kaç pozisyon bulup direğe nişanlamadan atılsa bi gol çok daha farklı olabilirdi. bir de maçın hemen başında topu rakibe teslim etmek de neyin nesi ? biraz ayağınızda top tutup pozisyona girin top çevirerek maçın üstüne yatın onların yarı sahasında oynayın oyunu. geriye yaslanıp verme topu rakibe.
tarafsız gözle bakılacak olursa, benfica nın haklı bir galibiyetle finale çıktığı maç olmuştur.
benfica yı uefa avrupa liginde finale çıkartan haklı başarısının altında ; fenerbahçe nin, avrupa ligi merkezi olan meireles - mehmet topal ın olmayışının getirdiği zafiyet, portekiz ekibinin, toplu olarak insan üstü bir efor sergileyerek direncini son ana kadar koruması ve portekizli seyircilerin, takımlarını iten ve galibiyette büyük pay sahibi olan desteği yatmaktadır.
caner - selçuk merkezinin yapabilecekleri ekstraların, benfica ayarındaki takımların orta alan yetenekleri göz önüne alındığında bir kıymeti olmamaktadır. keza, sola meyleden caner in boşluğunu doldurmaya çalışan hücum tandanslı salih in de bu noktada ciddi efor sarf ettiği söylenebilir.
benfica yı sürklase etmenin başat noktası ; savunma anlayışı maçın önemine göre gelişen hücuma yatkın orta alan ve kanat savunucularını geriye sürüklemek ve hataya zorlamak olarak gözlemlenmiştir. pozisyon itibarıyla caner in, kalite olarak ise selçuk un ; bu tip bir organizasyonu yapabilecekleri şüpheli idi ve beklendiği gibi seyir aldı. salih in fizik kalitesinin bu tür maçlara daha istemesi, cristian ın, hücum - savunma ikilemi yaşayarak varlık gösterme adına herhangi bir girişimde bulunamaması ve sow un da fizikli stoperlerin alan markajında hapsolması, fenerbahçe nin ileride başlatacağı olası hücumları engelleme adına önemli rol oynamıştır.
oscar cardozo nun üst düzey bir santrafor olmasa da özellik bakımında iyinin üstünde gezdiğini söylemek mümkün. yobo ve egemen in markaj kabiliyetlerinden sıyrılan paraguaylı, attığı 2 golün yanı sıra pivot özelliği ile de ciddi katkılar vermiştir. ikinci golünde kademesine girmeye çalışan bekir in zafiyeti olsa da, kendisini unutturma anlamında ciddi işler yaptığı kesindir.
salvio, gaitan gibi seri bindirmelere sahip oyunculara karşı, fenerbahçe nin yapabilecekleri sınırlı olsa da ; yarı finale kadar gelinen şablonu yansıtamamaları oldukça etkili olmuştur. burada da meireles ve mehmet ikilisinin fiziksel ve oyunsal yetilerinin olmayışının eksikliği hissedilmiştir.
hakemin es geçtiği iki güç kritik faul kararı ve fenerbahçe ye golü getiren penaltı öncesindeki ofsayt, zeigler ve gökhan ın, kanat savunucuları ve üçgen kurma becerisine sahip orta alan elemanları karşısındaki eksik oyunları, kuyt ve sow un, takıma endeksli olarak hücum pres kartını devreye sokamamaları, cardozo ve salvio nun üst düzey eforları ile gelen hücum varyasyonları, benfica nın takım halindeki final inancına rağmen temsilcimiz fenerbahçe nin tedirgin oyunu maçın dikkat çekenleri.
fenerbahçeli olmayı anladık bu akşam. biz nasıl hakan balta ve sabri'ye sabrediyorsak onlarda bekir, selçuk'a sabrediyorlarmış gördük bunu.yav ben anlamıyorum artık bu işi. ulan avrupa'da çatır çatır giden en büyük takımlarsınız, bu adamlarda niye ısrar ediyosunuz artık. top mu onların, hisseleri mi var, akrabanız mı amk nedir lan. resmen adamlar türk futbolunun ilerlemesine engel amk. kimdi o biri "türkiye'de futbol kalple oynanıyor" dediydi. tamam iyi güzel ruh şart ama heriflerin ruhu cenabet dayı.bala göte salla topa allah ne verdiyse gol olsun sonrada "hakem faul vermedi yeeaağğğ". oldu bebem görürsem söylerim.
aykut kocaman fenerbahçe'ye zarar veriyor. bu kesin ve net. ayrıca fenerin buralara kadar gelmesinde kendisinin hiç emeği yok diye düşünüyorum. yobo,gökhan, salih ile geldi takım. boşa kimse yırtınmasın. volkan artık toplara atlamıyor bazen. adamda heves kalmamış. mert'e yol versin de çocuk yürüsün artık. takımı ateşlemeye adam lazım. baroni zombi gibi amk. ondan cacık olmaz. başka bahara artık kupalar. ülke puanı arttı bu sene. yeter lan. beklentiyi düşürelim mutlu olalım.hadi eyvallah. der ve gider.
