katıldığım ve hayran kaldığım konserdir. gitarların hiç ayırt edilemediği ses sistemine ve organizasyonun kötülüğüne rağmen dt her şeyi unutturdu. o kadar iyi zaman geçirdi ki herkes büyük bir çoğunluk konserin bittiğini bile anlayamadı. herkes birbirine "bitti mi yoksa ara mı?" diye soruyordu.
setlist de şu şekilde idi:
terminus (where death is most alive)
in my absence
the treason wall
lost to apathy
the wonders at your feet
the mundane and the magic
monochromatic stains
the sun fired blanks
therein
punish my heaven
iridium
zero distance
icipher
dream oblivion
misery's crown
final resistance
the fatalist
mikael stanne : we must do this again very fucking soon!