beşiktaş çarşı grubunun vapurda pankart açarak destek verdiği eylem. no passaran yazılı pankartı ve kahrolsun abd işbirlikçi akp sloganı mitinge farklı bir hava kattı.
eylemle ilgili kendi gözlemlerimi aktarmam ve yaptığım yorumlar nedeniyle sözlükteki komünistlerden sırayla eksi oy yağmuruna tutulmama neden olan komünist eğlencesidir.
kadıköy'de bayrak sallayıp, slogan atıp şarkı dinleyerek vatan kurtaranlar, faaliyetlerine bana eksi oy yağdırarak devam etmektedirler. bravodur. aferindir. yahhooodur. yupppiiidir. hurraaadır. markstır. lenindir. tek yol devrimdir.
sizin mitinginiz nasıl sizden başka kimsenin umurunda olmadıysa (sayenizde trafiğin kapanmasıyla sebep olduğunuz eziyet hariç) verdiğiniz eksiler de benim o kadar umurumda değil. devam edin. eksileyin yobazı, faşisti, mertebeyi. belki o zaman devrim gelir. sabah uyandığınızda tüm türkiye komünist olur.
aynı zamanda sözlükteki komünstlerin bencilliğini ve haklarını savunduklarını iddia ettikleri halkın, emekçilerin kendileri yüzünden eziyet çekmelerine tepki vermesini küçümsediklerini ortaya koyan eylemdir.
halk kendileriyle bayrak sallayıp iki konuşma ve ardından müzik dinlemeyle ekonomik sorunlarını çözecek, refaha kavuşacaktır. farkında olmadıkları gerçek halk ezilmeyi istememekte fakat komünizmi de istememektedir. ne de olsa aydınlanmamıştır. kara cahildir. feodaldir. sermayenin oyuncağıdır. odur, budur, şudur. devamını siz getirebilirsiniz ezberinizde bu kelimelerden bolca vardır sevgili sözlükçü yoldaşlar.
evet akp karşıtı bir miting olmuştur ve kemalistide katılmıştır,komünistide katılımştır belkide faşistide katılmıştır fakat akp ye karşı verilen mücadelenin emperyalizme ve gericiliğe karşı verilen mücadele ile denk düştüğünü 3 martta öğrenecek kişiler katılmıştır.
ve şu öreneği veremeden de geçemeyeceğim -gerçi kemal okuyan ın bir örneğidir- "arabasında ufacık bir çizik oluşan insanın verdiği tepkiyi düzene karşı verse herşey daha iyi olurdu" diye hatırlıyorum. şuraya bağlayacağım otobüse,vapura,trene yetişemediği için tepki gösteren ikişi veya kişiler çıkarın o at gözlüklerinide biraz daha gerçekçi bakın gündeme.
ayrıca mitinge katılan sayısının medya tarafından abartılması gibi bir durum yoktur çünkü tkp nin günümüz medyası ile hiç bir lişkisi bulunmamakla birlikte devamlı ters düşmektedirler.
sözde komünist bir partinin seçim mitingidir bir yerde. sosyal demokratlar haricinde * herhangi bir sivil toplum örgütü ya da bir sendika tarafından desteklenmemiştir.
yaşları 14 ile 17 arasında değişen marksizim-leninzm adına hiç birşey, gürültü patırtı adına pekçok şey bilen bir kalabalıktan ibarettir.
komünist sözlük yazarı haklıdır. miting rahatsızlık vermiştir. ama idda edildiği gibi sermayeyi, düzenin hakimlerini değil trafiğin kapatılması nedeniyle kadıköy'e gitmek isteyen ve yollarda yürümek zorunda kalan halkı fena halde rahatsız etmiştir. bu halk denilen kütlenin içinde tkp'nin haklarını savunduğunu söylediği emekçiler de vardı haliyle.
sayıları göz ardı edecek olursak siyasal rahatsızlık çok önemli bir şey olduğun görüyoruz. bazılarının çıkarlarını ifşa ettiler diye bu kitleye çamur atılmaya çalışıyorlar, ya helal olsun. nasıl olsa tarihsel olarak haklıyız, güncel olarak haklıyız. boşa konuşuyorsunuz, boşa. yapabileceğiniz tek şey geyik siyaseti; yani tüccar siyaseti.
valla kişileri sayı yönünden etkilemekle, etkilememek arasında pek fark yok. bugün aklı başında bir komünist bugün o alana yüzbinleri toplaycağını söyleyemez. bu büyük bir yalan. fakat sayı üzerindeki tartışmaya neden gidiliyor? düzenin adamlarının hep yaptığı bir şey vardır; bir grup eylemci eylem dahi yapsa onun sayısı hem manipüle eder, hadi sizlerin daha anlaycağı bir dilden yazacak olursak hep sayıları azaltmaya çalışırlar. hayır sayı üzerinden tartışma yapmaya niyetim yok. ama şu çok önemli; yalanlarınızı yüzünüze vurmak.
hayatlarında eylemleri yalnızca televizyon başından görmüş ya da en iyi ihtamalle şöyle gözünün ucuyla dışarıda gören insanlar değil matematik, sayı saymayı biliyorlar mı, hiç sanmıyorum. olay basit. oraya kimin, ne akdar toplandığı önemli değil. önemli olan iğrenç bir üsluba sahip olup gene aynı iğrençlik ve riyakarlıkla yalan söylemektir. kişiler yalanları ortaya çıkınca sözlükte işi ancak geyiğe vurarak kurtulabiliyorlar.
bir diğer yandan bazık kesim niye bu kadar ilgilendi bu mitingle anlayamadım. hayır madem bin kişi katıldı oraya, ne diye girdi yazıyorsun? seni mi rahatsız etti bu eylemler? galiba bu noktada oturup düşünmek gerekiyor. rahatsızlık. peki nasıl bir rahatsızlık? işte onun cevabı belli; siyasal rahatsızlık. yoksa doğruyu bin kişi de söylese, bir milyon kişi söylese de bu kişiler hep rahatsız olacaklar.
mitinge katılan kişi sayısının azlığı (yaklaşık 1000 kişi) katılımcılara dokunmuş olan eylemdir. bu kişilerin katılımcı sayısı hesaplama yöntemleri de tüm matematik teoremlerini ve geometrik alan hesapları kurallarını değiştirmektedir. ne de olsa arkadaşlar devrimcidir. matematikte de devrim yapmışlardır.
elbette karşıt bir görüşün sahiplerince aşağılanabilecek bir miting. zaten onlar değil miydi, cumhuriyet mitinglerini de aşağılamamıştı. arkadaşlar bugün komünistlerin oy oranı belli. oraya 100binlerce kişiyi topladıkları söylenemez. ama ya aramızda sayı saymayı bilmeyenler var ya da bu kişiler çocuk zekasına sahipler. canlar yaş kaç? sanırım 0-6 yaş arasında gidip geliyor tahmin yeteneğiniz.
kadıköy'de bundna 1 ay önce bir alevi mitingi yapıldı. beşiktaş iskelesi önündeki meydanın tamamını dolduranların toplam sayısı 15 bin'di. bugün o alanın daha çok büyütülmesi istendi çünkü o alana sığılmadı. yani az çok metematik bilenler 20bin'den fazla olduğunu bilirler bunun.
bakın canlar. önemli olan zaten miting alanlarına toplanan rakamlar değil. cumhuriyet mitingleri 100binleri döktü. ne oldu? hiç. önemli sayı değil, içerikk etkileme. bugün oraya dökülenlerin şu saniye bir şeylerin değişeceğine dair bir söylemleri yok. fakat " ehuhehe kaç kişi ki lan bunlar, bin kişi" diyerek aşağılamak açıkçası çocukçadır. eleştiri için sanırım zeka yaşının artması şart.
kadıköy meydanında 1000 kişi miting yaparken, miting süresince kaba bir tahminle 20 bin kişi kapatılan trafik nedeniyle otobüslerden dolmuşlardan birkaç durak önce inip gidecekleri yere yürümüştür. yollarda kim izin veriyor bunlara diye söylenenleri de katılımcı sanmak takdire şayan davranıştır.
büyük bir tkp yazısı altında sadece tkp ve uzantısı yurtsever cephe bayrak ve falamalarıyla yapılan ama her nasılsa tkp propagandası olmadığı iddia edilebilen mitingtir.
mitinge katılanlar sözlükte romantik hikayeler anlatırken, sayıları 1000 kişiyi zor bulan bir topluluk için tüm kadıköy meydanının ve meydana inen yolların trafiğe kapatılması sonucu mağdur olan vatandaşların tepkileri bu kadar romantik olmamaktadır haliyle.
ayrıca mitingi gören 40 yaşlarında bir beyden dünyada komünist parti mi kaldı bunlar hala ne diyor tepkisini de bizzat kulaklarımla işittiğimi belirtmek isterim. verilen mesaj trafiğe kapalı yollardan gideceği yere yaya ulaşmaya çalışırken toplanan kalabalığı görenler tarafından iktidar karşıtlığı değil orak çekiçli bayraklar altında komünizm propagandası olarak algılanmıştır.
demokrasidir. bağırıp, çağırmak, ağlaşmak vs. serbesttir. ama buna kadıköy mekan olarak seçilmemeli, bu mekanda bu olaylara il yöneticileri tarafından izin verilemmelidir. 1000 kişinin arzusu için 20 bin kişi yollarda kilometrelerce yürütülmemelidir.
Hatırlıyorum da, bu adamlar(Tkp) kadıköy iskelesindeki bütün otobüs duraklarının camlarını kırıp yere döken, ortalığı savaş alanına çeviren tiplerdi. Peki ülkeyi sözde gericilerden kurtarmak için önce etrafa milyarlarca lira zarar vermek mi gerekir? Kamu malına zarar vermenin hangi haklı sebebi olabilir? Ya da bunu haklı gören bir zihniyet nasıl çıkıp da biz şunu veya bunu istemiyoruz diyebilir? Bu zihniyeti kim sallar kim kaale alır?
kısacası, 2 mart 2008 istanbul akp yi istemiyoruz mitingi, tüm bu soruların karşılığına denk gelen bir grup insanın savaş çıkarma toplantısıdır.
Önemli Not: Unutulmasın ki kominist rejim de miting yapma hakkı yoktur. Kominist rejimle yönetilen devlet adamın götünü keser. Ama bu Tkp liler onuda bilmiyorlar demek ki.
kim kimi istiyor, kimi kimi istemiyor, kim kimi gözetliyor bilemem ama, festivalin kadiköy deki ayağının tıbbıye caddesi nde oluşturduğu trafik nedeniyle 15:15 trenine yetişememe neden olacaktı az kalsın. sadece ben de değilim 400 metreyi 20 saniyede koşan insanlar gördüm bugün. ayrıca kalabalığın müthiş desteği haydarpaşa dan duyuluyordu, tebrik ettim bu kalabalığı saraçoğlunada bekleriz bir ara.
iziniz gösterici muamelesi görmeyeceğimden emin olsam, elime megafonu alıp sadece "kadıköy'de miting istemiyoruz" diye bağırsam tkp mitinginin 10 katı adamı günlerce öncesinde reklam yapmadan sadece 10 dk. da etrafıma toplayabileceğim düzeyde kalabalık gerçekleşen mitingtir.
bu entry ile eline pankartını alanın kadıköy trafiğinin kapatılmasına neden olmasına izin veren yetkililere teessüf edilmektedir.
bir tarafın diğer tarafla dostluğunu imkansız kılan akp dir.evet artık malesef ki akp ye oy verenle vermeyen insanın dostluğu imkansız hale gelmiştir,muhakkak ki türkiyenin rejimini değiştirmeye akp nin gücü yetmez ama türkiyeyi bölmeye gücü yetti.o sebepten akp yi istemiyoruz.çünkü çok yakında öğrenci olayları da başlayacak,bütün bu saçmalıkları yaşamak zorunda değildik.bir dyp bir anap iktidarında türkiye bölünmedi ama akp böldü,istemiyoruz.
mitingin yapıldığı yerin * civarında bulunan dershanelerde zaman zaman da olsa derslerin işlenmesi ve dinlenilmesi zor bir hal almasına sebep olan miting.
