kampüste dağıtılan bir bildiri ile haberdar olduğum mitingdir. sonra, dün akşamki 32. gün'deki elemana zoom yapan kameraman her halde bu mitingin daha çok duyulmasına yardımcı olmuştur.
tabi isteyen istediğini ister, istediğini istemez. ben de kafede oturduğum masaya bırakılan bildirideki akp yazısındaki a'yı t yaparak "ikinci" fikrimi öne sürüp, kağıdı da oracığa bıraktım. o kağıdı gören olmadıysa şunu belirteyim akp'nin yanında tkp'yi de istemiyoruz.
güzel bir miting olmasına rağmen aynı günkü beşiktaş galatasaray maçı için, özellikle bu maçta deplasmanda olacakların erkenden toplanması gerektiği için maalesef üzülerek gidilemeyecek miting.
ekleme : hem maça hem de mitinge de gidilebileceğini gösteren miting.
destekleyeceğim ve katılacağım bir eylem olup, duyarlı insanlarımızn da katılmasını beklediğim eylemdir. akp yönetiminin devleti aile şirketine dönüştürüp; ülkeyi de abd çiftliği yapmadan, bir kurtarıcı beklemden tepkimizi ortaya koymalıyız...
akp'ye rakip siyasi parti mensuplarının pazar eğlencesidir.
beğenmemek, eleştirmek ve bunu demokratik kanallardan duyurmak bir haktır. ama kalkıp rakip partiyi istemiyoruz diye yıllardır tekrarladığın sloganlarla iddialarla miting yapmak da neyin nesidir be yoldaş. bu ne komik bir davranıştır. onu istiyor olsan zaten rakip partide olmazden be yoldaş tepkisine layıktır. üniversitelerdeki öğrenci kulüplerinin sürekli parti yapması gibi üyelerini bir arada tutmak amacıyla her hafta miting ayarlamaya çalışan bir grubun organizasyonudur.
kadıköy'e yolu düşenlere eziyet olacak etkinliktir.
akabininde akp nin kahrından yanıp tutuşarak diğer seçimlere girmeme kararını açıklayacağı(!) şey.. aynı gün tavşanların "dağları artık istemiyoruz" mitingine katılcam ben..
katılımcılarının polisten güzel bir sopa yiyeceği ve bu sopa alışverişinin akşam tv'lerde sanki yeni bir haltmış gibi gösterileceği, akp ve erdoğan yerine sağlam alternatifler bulmadan boşa gidecek uğraşlar bütünüdür.
aslında bizzat,ben,kendim genel olarak memnunum gidişattan. ama sözlükte ve benzer ortamlardaki aşırı yoğunluktaki iktidar muhalefetini gördükçe içime kurt düşmüyor değil, acaba yanılıyor muyum diye. neyse mesele o değil. ne peki derseniz, şimdi süleyman demirel kaç sene bela oldu ülkenin başına,ben sayamadım. e peki ne zamanlar gitti? özal gelince, darbe olunca, cumhurbaşkanı olunca. di mi? niye? çünkü alternatifi olmadıkça anca mecburiyetten gider bu tipler...
saat 13:30 itibariyle ancak başlayabilmiş mitingdir. 12 milyonluk istanbul'da çevre illerden gelenlerle birlikte yaklaşık 1000 (yazıyla bin) kişilik kalabalığı ancak toplayabilmiş mitingtir.
beşiktaş iskelesiyle Türk bayrağı arasına sıkışıp kalan ve biraz da yola taşan bir kalabalık vardır. sahnedeki konuşmacının 3000 kişilik katılımcı grubu tiyatronun önünden geliyor yol açın anonsu üzerine o yöne bakmakta olduğum ve hala bir avuç polis dışında kimseyi göremediğim mitingtir. klasik bir tkp eğlencesidir.
kadıköy'de bulunan normal vatandaşların ulaşımın iptal olması nedeniyle ifrit olduğu eylemdir.
yazarınız mertebe kadıköy meydanı'ndan canlı yayınla bildirmiştir. herkese iyi pazarlar.
edit: bir siyasi partinin rakip bir siyasi partiyi iktidarda istemiyoruz sloganıyla miting yapması normal bir psikolojinin sonucu olamaz. zaten rakipsin, ona alternatif olduğunu iddia ediyorsun. üstüne bir de rakibini mi iktidarda isteyeceksin a benim psikolojisi bozulmuş yoldaşım. normal değilsin kabul et.
ayaklanalım yürüyelim gidelim bağrınalım boğazımız yırtılana kadar. hiç kimse istemiyor ya zaten bu adamları. kimse de oy vermedi -zaten eze eze gelmediler başa ne alakası var-yarın seçim yapalım hadi. eee? sonra?
kendimize soracağımız bir tek soru kalır elimizde o zaman. acaba bu defa yüzde elliyle mi gelirler, yoksa yüzde altmışla mı?
ek: haaah! bi de kapatmaya kalk sen şimdi bu partiyi! aferin şahane olmuş! garanti yüzde seksen artık. 79 bile kurtarmaz!!!
akp'yi istemiyoruz, hem gündelik ekonomi politikalarından hem de dış siyasetteki pasif tavırlarından bıktık. iç siyasetteki beceriksizlik ve ülkeyi gün be gün kaosa sürüklemeleri de cabası, evet. akp'yi istemiyoruz ama yerine ne istiyoruz, bu da ifade edilerek yapılsa şu mitingler, 22 temmuz seçimleri böyle hazin sonuçlanmazdı. deniz baykal mı denildi? güldürmeyin gençler...
mitingin yapıldığı yerin * civarında bulunan dershanelerde zaman zaman da olsa derslerin işlenmesi ve dinlenilmesi zor bir hal almasına sebep olan miting.
bir tarafın diğer tarafla dostluğunu imkansız kılan akp dir.evet artık malesef ki akp ye oy verenle vermeyen insanın dostluğu imkansız hale gelmiştir,muhakkak ki türkiyenin rejimini değiştirmeye akp nin gücü yetmez ama türkiyeyi bölmeye gücü yetti.o sebepten akp yi istemiyoruz.çünkü çok yakında öğrenci olayları da başlayacak,bütün bu saçmalıkları yaşamak zorunda değildik.bir dyp bir anap iktidarında türkiye bölünmedi ama akp böldü,istemiyoruz.
iziniz gösterici muamelesi görmeyeceğimden emin olsam, elime megafonu alıp sadece "kadıköy'de miting istemiyoruz" diye bağırsam tkp mitinginin 10 katı adamı günlerce öncesinde reklam yapmadan sadece 10 dk. da etrafıma toplayabileceğim düzeyde kalabalık gerçekleşen mitingtir.
bu entry ile eline pankartını alanın kadıköy trafiğinin kapatılmasına neden olmasına izin veren yetkililere teessüf edilmektedir.
kim kimi istiyor, kimi kimi istemiyor, kim kimi gözetliyor bilemem ama, festivalin kadiköy deki ayağının tıbbıye caddesi nde oluşturduğu trafik nedeniyle 15:15 trenine yetişememe neden olacaktı az kalsın. sadece ben de değilim 400 metreyi 20 saniyede koşan insanlar gördüm bugün. ayrıca kalabalığın müthiş desteği haydarpaşa dan duyuluyordu, tebrik ettim bu kalabalığı saraçoğlunada bekleriz bir ara.
Hatırlıyorum da, bu adamlar(Tkp) kadıköy iskelesindeki bütün otobüs duraklarının camlarını kırıp yere döken, ortalığı savaş alanına çeviren tiplerdi. Peki ülkeyi sözde gericilerden kurtarmak için önce etrafa milyarlarca lira zarar vermek mi gerekir? Kamu malına zarar vermenin hangi haklı sebebi olabilir? Ya da bunu haklı gören bir zihniyet nasıl çıkıp da biz şunu veya bunu istemiyoruz diyebilir? Bu zihniyeti kim sallar kim kaale alır?
kısacası, 2 mart 2008 istanbul akp yi istemiyoruz mitingi, tüm bu soruların karşılığına denk gelen bir grup insanın savaş çıkarma toplantısıdır.
Önemli Not: Unutulmasın ki kominist rejim de miting yapma hakkı yoktur. Kominist rejimle yönetilen devlet adamın götünü keser. Ama bu Tkp liler onuda bilmiyorlar demek ki.
büyük bir tkp yazısı altında sadece tkp ve uzantısı yurtsever cephe bayrak ve falamalarıyla yapılan ama her nasılsa tkp propagandası olmadığı iddia edilebilen mitingtir.
mitinge katılanlar sözlükte romantik hikayeler anlatırken, sayıları 1000 kişiyi zor bulan bir topluluk için tüm kadıköy meydanının ve meydana inen yolların trafiğe kapatılması sonucu mağdur olan vatandaşların tepkileri bu kadar romantik olmamaktadır haliyle.
ayrıca mitingi gören 40 yaşlarında bir beyden dünyada komünist parti mi kaldı bunlar hala ne diyor tepkisini de bizzat kulaklarımla işittiğimi belirtmek isterim. verilen mesaj trafiğe kapalı yollardan gideceği yere yaya ulaşmaya çalışırken toplanan kalabalığı görenler tarafından iktidar karşıtlığı değil orak çekiçli bayraklar altında komünizm propagandası olarak algılanmıştır.
demokrasidir. bağırıp, çağırmak, ağlaşmak vs. serbesttir. ama buna kadıköy mekan olarak seçilmemeli, bu mekanda bu olaylara il yöneticileri tarafından izin verilemmelidir. 1000 kişinin arzusu için 20 bin kişi yollarda kilometrelerce yürütülmemelidir.
kadıköy meydanında 1000 kişi miting yaparken, miting süresince kaba bir tahminle 20 bin kişi kapatılan trafik nedeniyle otobüslerden dolmuşlardan birkaç durak önce inip gidecekleri yere yürümüştür. yollarda kim izin veriyor bunlara diye söylenenleri de katılımcı sanmak takdire şayan davranıştır.
elbette karşıt bir görüşün sahiplerince aşağılanabilecek bir miting. zaten onlar değil miydi, cumhuriyet mitinglerini de aşağılamamıştı. arkadaşlar bugün komünistlerin oy oranı belli. oraya 100binlerce kişiyi topladıkları söylenemez. ama ya aramızda sayı saymayı bilmeyenler var ya da bu kişiler çocuk zekasına sahipler. canlar yaş kaç? sanırım 0-6 yaş arasında gidip geliyor tahmin yeteneğiniz.
kadıköy'de bundna 1 ay önce bir alevi mitingi yapıldı. beşiktaş iskelesi önündeki meydanın tamamını dolduranların toplam sayısı 15 bin'di. bugün o alanın daha çok büyütülmesi istendi çünkü o alana sığılmadı. yani az çok metematik bilenler 20bin'den fazla olduğunu bilirler bunun.
bakın canlar. önemli olan zaten miting alanlarına toplanan rakamlar değil. cumhuriyet mitingleri 100binleri döktü. ne oldu? hiç. önemli sayı değil, içerikk etkileme. bugün oraya dökülenlerin şu saniye bir şeylerin değişeceğine dair bir söylemleri yok. fakat " ehuhehe kaç kişi ki lan bunlar, bin kişi" diyerek aşağılamak açıkçası çocukçadır. eleştiri için sanırım zeka yaşının artması şart.
