tarihte de belirtildigi üzere dün gerceklesen hadisedir.
her zamanki gibi büyük besiktas carsisi önünde toplanıp biralar, vodkalar, saraplar esliginde sarkılar söyleyen, eglenen besiktaslı kitle icinde biri vardı ki, üst üste ictigi ekstralar yüzünden felegini sasirmisti. göt üstü betona oturmus, kafası yere egik bir vaziyette agzından salyalar akıtıyordu. etrafındaki iki üc arkadası sürekli kendisiyle ilgileniyor, suratına su pompası yaparak kendine getirmeye calısıyordu ama nafileydi. eleman bi' ara öyle feci kustu ki, ictigim birayı aynı anda yere bıraktım, midem kalktı o bicim. isin ilginc tarafı, eleman kan da kusuyordu aynı zamanda. durum vahimdi anlayacagınız. yanındaki arkadasları da alkollüydü ve biz onları uyardık adamı hastaneye kaldırın diye; fakat, hallederiz gibisinden bir göz kırptılar o kadar, gerisi gelmedi.
ya kardesim, simdi oraya eglenmeye, icmeye, ortamın ambiyansından yararlanmaya gidiyoruz da, böyle manzaralarla karsılasınca tüm hevesim kacıyor. adamın kusmasından igrenmemden degil, o kötü halde olması bitiriyor beni mina koyim. ulan evde anası babası ya da ne bileyim colugu cocugu, yeni evlendigi esi bekliyor belki dört gözle; ama poset gibi olan o kafayla bünyesinin de altını üstüne getiriyor. sonra evde dört gözle bekleyenleri telas icinde... skeyim böyle icmeyi, eglenmeyi.
diger bir taraftan, solumuzdaki gruba biri yaklastı kafa yine bi' dünya elemanın. göbegini, kolunu dogramıs manyak herif, gelmis bize gösteriyor "bak ne yaptım" diye.
"git bi' soluklan, durulan, hamama git, ruhunu arındır su yavsaklayıslardan" diyecek oldum, sonra g.tüm yemedi sustum. "dograma kendini kardes, al su suyu ic ve daha fazla alkole vurma kendini" dedim, bir de sigara verdim üstüne cektim geldim inönü'ye.
sonra acı acı mac izle mina koyim kolaysa. skeym ya, cok mu duygusalım, cok mu besiktaslıyım neyim?! puuf, snf...
adının hiçbir önemi olmayan derbinin havasına alkol eşliğinde girmeye çalışan birisi... yanı ben gibi orada olma sebebi siyah ve beyaz renkler olan birisi... ama brader içilir de o kadar değil lan! biz de içiyoruz maç öncesi, kazan da, park da, yol da ama içmenin de bir adabı var di mi güzel kardeşim? al üç kutu bıranı arkadaşlarınla makara yaparak iç sonra da tribündeki yerini al ve takımımızı güzel bir şekilde desteklemek için bize yardımcı ol... orkestranın bir parçası ol sende rezilliğin değil!
neyse ne desek boş zira o adamın bunları okuyacağını hiç sanmam... bizimkisi bir nevi nasihat işte...
kendini doğrayanlar ise sanırım uyuşturucuyu fazla almış mal insanlar, hadi aldın diyelim uyuşturucuyu be aq salağı neden kendine zarar verirsin gir tribüne bağır bağırabildiğin kadar...
ne içki içmesini biliyorsunuz ne de uyuşturucu ne kadar mal insanlarsınız ya... hayır aynı renklere aşığız da mallıklarına tahammül etmek zor be brader...
bir de tribünde kavga eden zirtapozlar var ki onlara hiç değinmeyeceğim... mal bile diyemem onlara çünkü diğer üst yazıdakilere hakaret olur...