"devrimci liseliler" adlı grubun açtığı standa bıçaklar, sallamalarla gelen 30 kişilik grubun gençleri mimarlar odasına kadar kovalaması, ardından toplanan sol görüşlü başka bir grubun bu olaya müdahalesi sonucu gerçekleşmiş olaylar bütünüdür. (bkz: http://www.ntvmsnbc.com/id/24972405/)
siyasal katılımın en medeni, en olması gereken şekline dahi tahammülü olmayan insanlarla nasıl bir demokrasi kurulabileceği üzerine derin düşüncelere sevk eden üzücü olay.
faşistlerin herzamanki gibi saldırıp daha sonra da polis abilerinin arkasına sığındıkları çatışmadır. öpüyorum ankara sokaklarını faşistlere bırakmayan gençlerin gözlerinden.
Polisin her zamanki gibi faşist ülkücüler ile birlikte olarak saldırıya uğrayanları dövmeye çalıştığı faşist saldırılardır.
TKP Ankara il Örgütü tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamada, "Ankara Konur Sokak'ta çeteci bir güruh liseli gençlere saldırmış, bıçaklı saldırının ardından Konur Sokak'ın artık kendilerinden sorulduğunu ilan etmiştir. Silahını çetelerin şerefine ateşleyen polis kuvvetlerinin ve polis panzerlerinin desteğiyle terör estiren güruha Ankara halkı karşı çıkmış, Konur Sokak'ı da, meydanı da çetelere bırakmamıştır" denildi.
Açıklamanın devamında "2 Haziran Pazartesi günü Konur Sokak' ta olaylar bu şekilde yaşanırken, TRT yalan habercilik yapmayı tercih etmiştir. Son dönemde cemaatçi örgütlenmenin merkezi haline getirilen TRT'nin AKP'ci ve antikomünist yüzü de giderek belirginlik kazanmıştır. TRT, 2 Haziran Pazartesi günü Konur Sokak'ta yaşananları TKP ve iP yandaşları arasında yaşanan bir çatışma, olarak yansıtmıştır! Anlaşılan odur ki TRT yaptığı yalan haberlerle demokratikleşme yolunda& çetelerle omuz omuza yürümeye devam edecektir.Kentlerimizi faşist çetelere teslim etmeyeceğiz. Yalan makinelerinin yalanlarına seyirci kalmayacağız" ifadeleri kullanılmıştır.
Dangalak solcuların sağı solu dağıttıkları, esnafı ve orada bulunan herkesi terörize ettikleri olaylar bütünü. Kendilerinden başka bir şey beklenmezdi gerçi, seviyeleri bu. liseliymiş bir de. "sen ilkönce bir baltaya sap ol da ondan sonra gel" diye seslenilmesi gerekir ki benim görebildiğim aralarında liseli falan yoktu.
polis - faşist dayanışmasıyla yine solcuların üzerine yıkılmaya çalışan iğrenç saldırıdır.. basın ve özellikle trt'nin yalan ve yanlı haberleri yine ortalığı bulandırmıştır... faşist düşünceli insanlar sadece düşünceleriyle saldırmakla kalmayıp,taşlı sopalı,bıçaklı panzerli saldırması karşısında solcu grubun alkış tutmasını bekleyemezsiniz... bu iğrenç ve faşist saldırıyı kınıyor ve arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz.
bugün ikinci bir çatışmanın çıkmasıyla "noluyoruz ya" dediğimiz üzücü olaydır. sonucunda noldu hala devam ediyor mu bilemiyorum ancak, okuldan çıkmış evime gitmek üzereyken birden olayların dibimizde başlaması ve ambulansların anında oraya doluşması bizleri çok korkutmuştur.
işbirlikçi, adi şerefsiz bazı yayın organlarının solcu-sağcı olayından çıkarak "solcu-esnaf çatışıyor" haberleri yapmaya başladığı, ilk saldıranın(sopa, taş, bıçak, satırlar ile) ülkücüler olduğu ve doğal olarak karşılığını aldıkları olay. işin ilginç tarafı ise polislerin provokasyonu çıkaranları değil, kendilerini korumaya çalışanları gözaltına almış olması. Eee ondan sonra bu insanlar neden isyan ediyor denilir... Ulan demokratik, normal hakları ile stand kurmuş insanlara saldıran şerefsizlere dur demezsen, elbet sana da düşman olacaklar.
şimdi olayın tam detaylarını bilmiyorum ama demokrasiye inanan biri olarak stand açmış, kendi görüşlerini belirten bir gruba taşlı, bıçaklı saldıranların hangi amaçla bunu yaptığı az çok bellidir. tahammülsüzlüğün doruklarında gezen yobazların verebileceği en salakça tepki. sağcı - solcu ayağına olayı indirgeyip gerçekleri perdelemememiz lazım. söyleyecek sözün varsa fikir de etkili bir silahtır.
Medyanın insanlarımızı nasıl kandırdığını tekrardan görmemize sebebiyet veriyor bu olay. Adamlar demokratik şekilde, haklarını kullanarak stand açmışlar ve satırlı, bıçaklı saldırıya uğruyorlar. Ve olayı sağcı-solcu diye solcuları da suçluyoruz. bu kadar mı kör olduk, oldunuz yani? Mesela orada solcuların ne yapması gerekiyordu? Polisler ile birlikte kendilerine saldıranlara gül, karanfil, çiçek vermeleri mi?
faşizmin pratiğinde korkaklık ve arkadan vurmanın yanında suçsuz olana vahşetle saldırma da vardır.
şimdi solcu köpektir diyen şunu anlasın bir artık, köpekse de değilse de bu adamın bir derdi var. bu adam mutlu değil. bunu bir çöz ya. bu adam da bu toprakta büyüyor bu adamın bir derdi var. ve büyük ihtimalle bu adamın bu solcu köpek dediğin adamın derdi sorunu senin de sorunun. bu olayda bu özelde bu adamın bu çocuğun derdi öss sınavı. e doğru bir şey mi öss. değil lan değil işte. onu söylüyor. yalan mı söylüyor. hayır. doğru söylüyor. ama orada durup söylüyor. derdini anlatıyor. sonra oradan biri geliyor elinde bildiğin kılç bu çocukları doğruyor. amına koduğumun çocuğu elinde kılıçla 17 yaşındaki çocuğu geleceğinden saçma sisteminizden dolayı endişe duyan 17 yaşındaki çocuğu doğruyor elinde kılıçla bu orospunun çocuğu. sonra olay büyüyor. polis geliyor. polisin yanında faşistler var ellerinde sopalarla. onlar bu 17 yaşındaki derdi endişesi geleceği olan çocuğa taş atıyor belinde sopa kırıyor. polis yanında hiç bir şey yapmıyor. polisle birlik olmuş o 17 yaşındaki çocuğu öldürmeye çalışıyor.
sonra sen gelip burada köpek solcu diyorsun. hak verilmez alınır. kimse kimseye al kardeş bunlar da senin hakların buyur özgür ol demez. sen bugün bazı haklara sahipsen, senin işçi baban günde 8,30 saat çalışıyorsa pazarları tatil yapıyorsa sigortası sosyal hakları varsa birileri zamanında polisle faşistle ülkücü ile çatıştı da oldu bunlar. ben köepk solcuyum ama burası benim de vatanım. hem de sizin gibi vatan diye diye amerikanyalılara sattığım vatan değil. uyan lan artık. polis vatanı korumak için var değil. öyle bir kanuni yetkisi zaten yok. polisin olayı olay yatıştırmak. bu kadar ama nabıyor gidiyor biriler iile birlik olup diğer tarafa saldıryor. uyan oğlum. burada hakkı elinden alınan köpek solcu değil. sensin lan. senin kardeşinin hakkı bu. babanın ananın sevgilinin hakkı. hepimizin hakları bunlar. hayatında bir an kısa bir an onurlu bir insan ol. ayağa kalk. ve de ki ben vatandaşım. devletle aramda anayasa denilen bir sözleşme var. ben devletim için daha fazla ne yaparım diye değil, devletim benim için daha fazla ne yapar diye düşnüyorum de. bu devlet kutsal bir yapı falan değil en nihayetinde. senin için benim için kuruldu.
bunun adı halkın öfkesi. senin öfken benim çığlığım.
şimdi iki kelamım var ordaki güzel insanlara. ordaki gençler çoğunlukla kendini özgürlük ve barış yanlısı olarak ifade eder. ki türkiye nin en özgürlükçü düşünen siyasi grubunun üyesiler. ama e be kardeşim düşündüklerinizle yaptıklarınız uyuşuyor mu. özgürlük sağa sola zarar vermek, adam dövmek mi? ki diyceksiniz ki biz haklıyız. polis faşoların tarafın da. sizin çevreye, ülkeye zarar vermeye ne hakkınız var. bunları yaparak hangi özgürlüğü hangi barışı dile getirdiniz?
