bir fenerbahçeli olarak çok güldüğüm maçtır. bragalı defans oyuncusu gslilere fake atıyor,çalım atıyor düşünün gerisini. maçtan önce saldır gassaray, avrupayı fethedeceğiz, en büyük biziz, şampiyonlar ligi şampiyonuyuz; maçtan sonra ama bizim uefa kupamız var.
biraer orası şampiyonlar ligi. süperlig değil.deli dana gibi koşma taktiği,doğal gaz rezervi hoca ile maç kazanamazsın orada. bragaya helal olsun devlet tepe arenayı fethetti.
öncelikle fatih terim in hangi akla uyarak emre yi çıkardığı, en iyi oynadığı maçta bile yaptığı hatalarla saç baş yolduran aydın dan neden vazgeçmediğini merak ediyor galatasaray taraftarı..
galatasaray yenilgisine sevinen cisimler, herkes kendi kapısının önünü temizlese güzel olmaz mı ? kimi kendini büyük takım sanan takımlarda hala yönetici, taraftar, oyuncu, teknik adamın yeri belli değil. başkanı çıkar bir hafta taraftarını azarlar sonra olmadı takımın bir numarasını gönderir, hoca bir kenarda ağlar da ağlar; ama bunlar olmamış gibi ...
galatasaray da bir futbol takımıdır yenilemeye de hakkı vardır.
Galatasarayın daha bir iki sene daha istikrarlı bir kadro ve teknik heyetle doğru transfer ve gençleştrimeye ihtiyacı var. Galatasaray çok efor sarfetti şansıda yoktu ama maça baktığımızda ne yaptığını bilen oturmuş takım görüntüsünü Braga verdi. Saygım sonsuz olsada Rahmetli Canaydın ve saygı duyamayacağım ardılları Adanalar çetesi Galtasarayın vizyon ve misyonlarına çok zarar verdi. Galatasaray çıkışa geçtiği 1980 lerin sonundan önceki dönemi gibi yeniden yapılanmak zorunda. Bu arada tük futbolunda dönen para ve ekonomik hareketlerin karşılığı çok az duruma geldi. 30 yıl önce ne altyapımız nede mali imkanlarımız bu günkü gibi değildi ama o günlere geri dönüyoruz sanki.
işte aramızdaki en büyük fark bu; biz türkler mecburen çok iyi oynamalıyız, eğer iyi oynamazsak kaybederiz. ama avrupalılar kötü oynadıkları halde kazanabiliyorlar.
stada girerken arkamdaki bir galatasaray taraftarından "bizim paf takımımız bile bu takımı yener." gibi bir cümle duydum. bence taraftar ve futbolcularda hakim olan bu hava galatasaray'ın şu durumunu açıklamaya fazlasıyla yeter.
onun dışında maçı hak eden, daha akıllı oynayan tarafın braga olduğunu düşünüyorum. galatasaray adına en etkileyici pozisyon sanırım fatih terim'in dışarı çıkan topu topuk pasıyla braga teknik heyetinin olduğu klübeye gönderdiği andı. seyirciden de oldukça reaksiyon aldı, o pozisyonu tv'den gösterdiler mi emin değilim. taraftarın hazırladığı 3 boyutlu görsel show fena değildi. özellikle pegasus tribünü maç sonuna kadar takımını destekledi, diğer tribünler de top rakibe gelince ıslık çaldılar.
galatasaray'ın gruptan çıkma şansının bu maçla birlikte oldukça azaldığını düşünüyorum, ama fatih terim'in de dediği gibi "that is the football." önümüzdeki maçlara bakacağız.
takimin cok sisirilmesi, cok pohpohlanmasi neticesinde galatasaray'in birkac atak haricinde atak gelistirmekte zorlandigi mac olmustur.
galatasaray super, sampiyonlar liginde muthis seyler yapacagiz, asacagiz kesecegiz, biz superiz dersen olacagi bu. super falan degilsin. takiminda berbat melo varken, dany gibi bir canli bomba varken, bir mac iyi 5 mac kotu selcuk varken, felaket kotu burak varken, yine performansini sabitleyemeyen umut varken basari gelmez.
dun gs muthis oynamadi. fenerbahce gibi oynadi. ayaginda topu tuttu, kaleye sut atmayi unuttu. braga'nin net pozisyonu gs'den daha fazla. adamlar az geldi ama yetti. topu ayaginda tutmak demek super oynamak demek degildir.
su durumda ust tur gs icin hayaldir. hatta bundan sonraki maclarda alinacak bir maglubiyetle avrupa ligi de tehlikeye girer. turk futbolunun icler acisi hali bu iste.
takım bu sene geçen senenin üzerine asla koyabilmiş değil. bir kere defanstan başlarsak defansımız tel tel dökülüyor. avrupada bu defansı maymuna çevirirler. inanılmaz pozisyon hataları yapıyor. adam kaçırıyor. mutlaka dünya çapında bir defans lazım ve aynı zamanda bir de eboue gibi bir sol bek.
orta saha ise geçtiğimiz yıla oranla çok zayıf. melo hala tatilde. daha uzun tatil yapmak için yönetimi oyalayıp sonunda takıma da zarar vermeye başladı. melo konusunda taraftar olarak ne yazık ki biz de yönetim gibi yanıldık. böyle devam ederse sene sonu güle güle denmeli. meoldan kaynaklı olarak selçuk da formsuz. eski selçuk değil. şampiyonlar liginde adeta kayboluyor. tek nedeni melo değil. biraz daha kendini vermesi ve geliştirmesi gerekiyor. engin baytar ortahada iyi pres yapan ve hücumada katkı sağlayan bir oyuncuydu. onu da ne yazık ki aptalca sinirinden dolayı kaybettik ve ikinci yarı başlamadan da verim alamayız.
forvet desen bir beceriksizler sürüsü oldu çıktı. elmander burak ve umut denilen üç adamın da son vuruşları iyi değil. burak düz bir forvet ve asla bir hakan şükür değil. yani şl yi kaldıramıyor. elmander yine öyle gol vuruşları iyi değil. elmanderin yanına dünya çapında yıldız, leblebi gibi gol atan, pozisyon zekası üst seviyede bir forvet alınmalı.kesinlikle bu şart. ayrıca fatih terim in baros inadını da anlamış değilim. bu üçünden de daha forvettir baros. ama terimin her dönemdeki egosu bu dönemde devam ediyor.
bu takımın daha çok zamana ve her mevkiye kaliteli oyuncuya ihtiyacı var. bu kadroyla avrupada cluj denen uyduruk takımı bile yenemeyebiliriz. sıfır çekmeden en azından bir galibiyet bir beraberlikle bitirsek başarı sayacağım.
sıfır dahi çeksek hatta gol atmadan da bitirsek, yine elbette galatasaray diyeceğiz. bir an önce bu takım kendini toparlamalı. yoksa daha çok üzülürüz.
galatasarayımın yenilerek gruptaki işleri çok zora soktuğu maç. kaçıncı kez söylüyorum bunu bilmiyorum ama kontrollü oynamalıydık. maçtan sonra yanımdaki elemanlar şöyle yorumlar yapıyordu: "işe bak, oynayan biziz gol atan onlar" " abi şans yok bizde, adamlar iki defa geldi ikisi de gol oldu".
halbuki benim gördüğüm tablo çok farklıydı. pas yüzdelerine, topla oynama istatistiklerine aldırmayın. evet topla daha çok oynayan bizdik ama oyuna hakim değildik. olamadık da. top ayağındayken akıllı işler yapan taraf biz değildik, bragaydı. tam bir deplasman taktiği uyguladı adamlar ve daha da kötüsü onlara bu fırsatı altın tepsiyle sunan biz olduk. topu rakip yarı sahasına hapsediyorsan eğer, o zaman her iki üç dakikada bir tehlike yaratmak zorundasın. şişir topu, braga defansı vursun. orta yap savuştursunlar. korner kullan, kalecinin üstüne. böyle olmaz hücum futbolu. rakibi bunaltacaksın ki hata yapsınlar. ara pasları atacaksın, kanatlardan sağlı sollu bindireceksin, duvar örmüşlerse verkaç yapacaksın ki rakip savunma telaşa düşsün, hata yapsın. ama biz top ayağımızdayken rakibe cesaret verdik. onları zorlamaktansa kendimizi zora düşürmeyi yeğledik. rakip takımın ataklarının neredeyse tamamı tehlike yarattı. az adamla yakalandık çoğunda. melo sağolsun, orta sahamız dirençsizdi. melo diyorum, çünkü hem formsuzdu, hem de erken kart gördü. yediği karttan dolayı kendisini suçlamıyorum ama gerçek bu. bizim bulduğumuz pozisyonların çoğu öyle yüzde yüzlük pozisyonlar değildi.
işte tüm bunlardan dolayı bu tip maçlarda kontrollü oynamak lazım. sakin olsak ve ilk yirmi dakika rakibimizi tartsaydık eğer, en azından kaybetmezdik bu maçı. ama yine de her şey bitmiş değil. bakarsınız cluju yeneriz ve bir anda 2. lik şansları tekrardan eşitlenir. böyle bir ihtimali de unutmamak lazım.
bitiminde cl ligi öncesi çok havalı takılan yüce imparator ve güruhunun şimdi matematik hesabı yaptığı maçtır.
bu burak içindi.
(#16975783)
ki daha iyi günleri galatasaray'ın. frikiklere dadanma, saç baş yolduran gol kaçırmalar ve ofsayta yakalanma hastalığı, selçuk ile kanki durumları falan, çok başınızı ağrıtacak.
bu da ilk manu maçı sonrası içindi.
(#16932817)
galatasaray göreceli olarak iyi oynadı ama net pozisyon aydın'ın şutunu saymazsak 1,5 tan 2. bir de hakemin kaldırdığı olmayan bir ofsayt var. hakem pozisyonu yedi. benzerini bizim moussa sow için kaldırmıştı spartak moskova maçında hakem. oluyor yani.
manudan içeride veya dışarıda puanı kapan grup ikincisi olur. ve bu grup ikinciliği 7 puan ile de gelebilir. cluj, braga ve gs'den her biri grupta ikinci de olabilir sonuncu da.
cevaplanması gereken birçok soruyu ortaya çıkaran maçtır. ayrıca, galatasaray'ın gruptan çıkmasının yine ve yine matematik hesaplarına kalmasına neden olan, veya gruptan çıkma şansını zora sokan maçtır.
1. elmander yedekte beklerken umut-burak ikilisiyle maça başlamak neyin nesi? önceki maçlarda bu ikilinin faydalı olamadığı hiç mi görülmedi?
2. 10 senedir yıldız olacak diye beklediğimiz ve takımda ısrarla tuttuğumuz aydın, ilk defa bu kadar kendini gösterebilmişken, hamit'in yokluğunda sağ kanatta amrabat'ın ne işi var?
3. galatasaray'ın hücum etkinliğini arttırdığı anlarda, ayrıca emre çolak'ın ölüsü 5 tane yekta ederken, neden değişiklik yapılır?
4. pegasus tribününündeki aslanlar ve az sayıdaki galatasaray sevdalıları haricinde, geriye kalan 25bin manda ne bok yemeye stada gider? destek yok, alkış yok, ıslık yok, tezahürat yok. ne var ulan it? gelmeyin lan stada ecdadını siktiklerim! bağırmayan taraftar siktirsin gitsin!
5. hakemlerin böylesine kötü seçilmesi türk takımlarının kaderi mi yoksa kasıtlı bir eylem midir?
kendi sahanda yenilmek futbolda olan bir şeydir.. fenerbahçe daha 2 hafta evvel marsilya'ya karşı mahkum oynadı 8 dakıkada 2 gol yıyerek avantajını kullanamadı..
bayer gibi takım.. shakiri, robben, ribery gibi adamlara tonlarca para vermiş gidiyor bate'ye yeniliyor..
bu adamlardan bırını alsaydık ve bız yenılseydık olay olurdu.. bir amrabat 8 m değeri nedenıyle eleştirilip duruyor..
muslera, eboue her seye rağmen melo, hucumdayken riera ne kadar tecrubelı olduklarını gösterdiler..
dany ve semıh çok ıyı adamlar ama tecrubesızler.. sonucta gecen sene bu zaman semıh kartalspor'dA biLE YEDEK KALAN, dany gaziantep formasıyla 10. sınıf turk futbolcularrına karsı oynayan bır adamdı..
amrabat, selçuk, burak keza öyle..
takıma gelince emre çolak iyi oynadı bence, takımın tek hucum varyasyonlarını o sağladı.. galatasaray'da elmander yoksa ş.ligine çift forvet olmaz..
galatasaray'ın çift forvet oynamasındaki tek neden elmander'in ortasaha özelliğiydi.. fatıh hoca bunu unuttu ya da umut'un mucadelesine çok guvendi ama malesef umut elmander'in değil, burak'ın alternatifidir veya yerine oynar..
maça gelince yediğimiz gole kadar harika oynadık paslar, şutlar çok guzeldi ama golde melo'nun bariz hatası var.. koşması gereken, olması gereken yerde değildi..golden sonrada ıyıce kapandı braga.. iyide pas yapan, birbirini tanıyan bir ekip..
gruba gelince manchester bu braga'yı yener.. bu maç bızım için ders niteliğindeydi. futbolcular şampiyonlar liginde nasıl oynamaları gerektiğini anlamıştır sanırım.. cluj'u iki maçta da yenecek gücü var bu takımın . braga iki maçtada yenilecek diye düşünürsek galatasaray manchester maçına 2. sırada çıkar.. onları yenmek çok zor ama belli olmaz. deplasmanlarda iyi oynayan bir takım olmadıkları kesin..
Galatasaray'ın işleri zora soktuğu maç olmuştur. Maç hakkında söylenecek bir şey yok herkes aynı şeyleri yazmış zaten ki sorun aynı. Yine de bir sonraki maçta alınacak bir cluj galibiyeti ile manchester'in braga'yı yenmesi 3 takımı 3 puana getirir ve umutlandırır. matematiksel olarak evet ama futbol olarak hayır. Ayrıca o necati gitmeyecekti arkadaş. Bu kadar yoğun forvet hattıyla oynarken, bir gün bile '' ben niye yedeğim ulan?'' demeyen bir adamı haybeye göndermeyecekti fatih terim. necati olsa belki yine aynı biterdi maç ama büyük ölçüde burak'ın harcadığı pozisyonlardan 1'ini gole çevirirdi o adam. son olarak geçen sene '' braga takım mı yea? onları herkes yener'' diyen dalyaraklar görmüştür neyin ne olduğunu. Galatasaraylılar kızacak ama uefa kupası'na sarıldıklarından beri gs avrupa'da iş yapamıyor. bizim uefa kupamız varla takım ilerlemiyor maalesef. rüya takım kabus takım olmak üzere. Bu kadar yatırıma en azından gruptan çıkmak gerekir.
1. dikine gidebilen agresif yaratıcı oyuncu yok.
2. takımdaki oyuncularda cesaret yok, hepsi de aman hata yapmayım derdinde.
3. takım içinde liderlik yapabilecek oyuncu yok. (en önemlisi belki de bu)
4. duvar olacak, defansın tek hamlesinde kendini yerde bulmayacak hücum oyuncusu eksikliği var.
5. takım korkak oynuyor, sadece pas yapıp, oyun yönü değiştirmeyle olmuyor bu iş. takımın öncelikli düşüncesi gol bulmak değil.