Bilirsiniz, biz türkler olarak rakiplerimizi fazla büyütme konusunda üstümüze yoktur. Aynı hassasiyeti kendimize güvenme konusunda göstermeyi bir becerebilsek, ah ulan ah...
Zor bir şey mi sanki... Çıkın 2 tane gol atın * ve gelin. çok şey mi istiyoruz.
5 sezon öncesinin malatyaspor'unu aklıma getiren maç. malatyaspor uefa kupası 1. tur ilk maçında evinde dönemin formda takımlarından fc basel'e malatya'da 2-0 kaybedince herkes bu iş bitti demişti. ancak malatyasporsaint jakob park'taki maçta kendinden beklenmeyeni yaptı ve 90 dakikayı 2-0 önde bitirip maçı uzatmalara götürünüce alemi "göt" ettiydi. ha sonra noldu? uzatmalardan balıktan gümüş golü yedi, maç da 1-2 bitince elendi malatya. olsun az daha eliyordu bu kadar imkansız bir pozisyondan.
bu maçta da aynı durum neden olmasın? kayserispor bu, kocaelispor falan değil. "nasolsa eledik lay lay" modunda taşakları yayarak sahaya çıkacak olan psg'ye kayserispor'un soğuk duş yaptırması işten bile değil. "basel adam mı lan?" diyebilirsiniz ama psg'nin de günümüzde isminden başka hiçbir sermayesi yok. weah'lı, rai'li, bravo'lu, nouma'lı* o yardıran psg 15 sene öncesinde kaldı ve inanın bana günümüzde onlar da "adam değil". dolayısıyla kayserispor, gereksizce rakibinden korkarak sahaya çıkmadığı sürece bu takımı kupa dışına itmemek için bir neden yok. bastırın bakalım...
sivas caddesinde tur atamadık ama champs elysees 'te * tur atmak için 2 gol gerektiren müsabaka. Kayserisporda sezon başından beri sakatlıklarla uğraşan kadrosuna rağmen ısrarlı gol isteği, "neden olmasın çocuklar" diyen spikerleri umutlandırıyor. **
kayserispor'un turu geçeceğine inandığım maç olacaktır. ayrıca psg nin son maçında yendildiğini göz önünde bulundurursak kayserimizin iyi bir oyunla ve gollerle ülkemize turla döneceği maç olacaktır.
kayserispor'un galibiyetiyle höyküre höyküre ağlayacağımız karşılaşma olacaktır sevinçten. bilmediği takımı mahalle takımı zanneden, anadolu takımına kaka bok gözüyle bakan bir ülkede, yürü be kayseri diyoruz. hatta amcamın tabiriyle, yürü be pastırmagücü! yediğin sucuklar için oyna!
radyospor'dan dinlediğim kayserinin arasıra baskı kurabildiği karşılaşma.
yalnız spiker yüzünden her an bi kalp çarpmasıyla dinliyorum karşılaşmayı. psg ataklarında kayseri gol atacakmışcasına bağırıyor * noluyor lan modunda dinliyorum.
paris saint germain'in hiç haketmeyerek uefa kupasında mücadele etme hakkı kazandığı maç, çünkü karşılaşmaları az gollü ve berabere bitmektedir ve seyir zevki vermemektedir.
(bkz: yunanistan milli futbol takımı)
psg'nin kayserispor'dan her açıdan üstün bir takım olduğu muhakkak ancak son dakikalarda kazandıkları korner atışında kayserispor ceza sahası içine hiç kimsenin gitmeyişi ve korneri zaman geçirme amaçlı paslaşarak kullanmaları, sonlara doğru yaşadıkları tedirginlik görülmeye değerdi. demek ki doğru bir diziliş ve takım olabilmek çok önemli futbolda. tebrikler tolunay kafkas ve kayserispor.