yaralı hastaneye kaldirilan benim dedemdi. bu yüzden yarisinda ciktigim konser. kapali kadinlarimizin cimlere uzanarak gokyuzunu izlemesi iyi bir aniydi.
bol bol ot içilip yozgat'ın geleneksel eşek z.kme ritüellerinin gerçekleştirildiği konserdir. konser sonunda jimi hendrix'e otlu testi kebabı yedirilmiştir.
neyse tanım: (bkz: yaratıcılık) tam nihat doğanlık oldunuz ya, hani var ya uydurduğu özlü sözleri..bla bla bla dilim, bla bla bla ilim de ilim gibi..size de öyle bişey lazım, yaratıcılık da yaratıcılık..tamam yaptınız bir iki, güzel beğendik ama gençler bokunu da çıkarmanın manası yok..ne demiş nihat abiniz ilim de ilim dimi ama.*
üzerinden tam 40 sene geçmiş, oysa jimi hendrix'in "hey mahmut" şarkısında sahnenin önünde kendimden geçişim daha dün gibi aklımda.. bayburtlların "neden bize gelmedi, bizde niye yok!" diye usuluca, hunharca ve fütursuzca kendilerini parçaladıkları bir dönem de oldu tabi o konserin ardından. eh, hayat, mukadderat, teşbih, charles darwin.. başka ne denebilir ki.
