anladığım kadarıyla dnasının gezegenimiz dünya'daki diğer canlılarla farklı bir yapıda olan bir bakterinin bulunduğu. yalnızca arsenik elementi ile yaşamıyor, aynı zamanda bunu yapısına katıyor ve bu şekilde yaşamını sürdürmekte.
ntv'deki türk bilimkadını çok güzel bir şey söyledi öncelikle:
"biz kendi dünyamızı bilmiyoruz daha."
zaten bizim daha suların en dibine inme şansımız dahi yok günümüz teknolojisi itibariyle. titanyumdan yapılan denizaltıları 5000 metreden sonra çatlamaya başlıyor. öyle bir basınç var ki derinlerde.
o yüzden olaylara hemen "uzaylılar kesinlikle var abi, artık nasa da oksijenin, suyun olduğu yere değil; gitsin arsenikli, fransiyumlu, toryumlu yerlere." diye yaklaşılmaması gerektiğini düşünüyorum.
biraz düz mantık yaptım ama betül abla'mızla(soyadını unuttuğum bilimkadını) dediklerim birazcık örtüşüyor.
ha unutmadan; bu konulara vakıf olan bi uuser gelir de buraları bilgilendirirse çok sevinirim. zira halen daha antenli yeşil insan aramaya çalışanlar var buralarda.
--spoiler--
ha unutmadan; bu konulara vakıf olan bi uuser gelir de buraları bilgilendirirse çok sevinirim. zira halen daha antenli yeşil insan aramaya çalışanlar var buralarda.
--spoiler--
Sonuna kadar katıldığım olaydır. Bilim öyle bir şey ki sanırsam en küçük bir değişim bile bildiğim herşeyi değiştirebiliyor. Bu değişikliği hala dişilerde arayanlara duyurulur. *
açıklanması her ne kadar wikileaks raporları ile çakışsa da çok önemli bir haberdir.
dünyadaki *tüm canlıların dna'larında fosfor olduğu halde, yeni tanışılan bu arkadaşın dna'sında (tüm canlılar için kesin ölüm demek olan) arsenik bulunmaktadır.
arsenik içinde yaşayıp adapte olmuş değildir bu bakteri, arsenik'i dna yapısında, yani genetik şifresinde barındırmaktadır.
üzerinde düşünüldüğünde, binlerce yeni yaşam ihtimali üzerinde genişletilebilecek çok önemli bir buluştur.
resmen abartılmış olan açıklamadır.astrobiyoloji alanında büyük bir buluş olabilir ancak toplumun genelini bu denli heyecanlandırmalarına hakları yok.bir çok kişinin söylediği gibi,bu aslında bir oyundu.Akılları sıra wikileaks belgelerinin medyadaki etkinliğini birazcıkta olsa azaltacaklardı.NASA,bu salakça görevi üstlenerek gözümden düşmüştür.
nasa böyle oyunlara alet olacak bir kurum olmamalı.
70 kg. ağırlığındaki bir insanın vücuduna 0.1 gr hidrosiyanik asit yani siyanür girerse, o insan kurtarılamaz. önce sinir sistemini bloke ederek bilinç kaybı yaratır. ancak, öldürücü etkisi; damarların geçirgenliğini artırması ve kan basıncını ani olarak düşürerek kalbin durmasına yol açmasıdır.
siyanür (hcn) gibi canlı organizmalar üzerinde öldürücü etkiye sahip bir maddenin yoğun bulunduğu bir ortamda canlı bir organizmanın yaşam sürdürebilmesi iki bakımdan çok önemlidir.
- birincisi, çevre mühendisliği, dolayısı ile arıtım teknolojileri açısından önemidir ki eğer, açıklandığı gibi bu bakteri cinsi, yoğun siyanür ortamında yaşayabiliyor ve hatta dna'sında yapı taşı olarak kullanabiliyor ise o taktirde, içme ve kullanma sularına yeraltında karışan siyanürü, bu bakteri populasyonunu artırarak, biyolojik olarak da arıtmak mümkün olabilir. şüphesiz bu uygulama, altın madeninin cevherden saflaştırma işleminde kullanımı zorunlu olan siyanürün arıtımı için de geçerlidir.
- ikincisi ise, dna'sında alışılageldiği gibi fosfor yerine hidrosiyanik asit kullanan bir canlı türünün var oluşudur. bu durum bizlere, örneğin, saturn ya da jüpiter gibi atmosferlerinde yüksek miktarlarda hidrosiyanik asit buharları bulunduran gezegenlerde de yaşam olabileceğini ya da yaşam başlatmaya yönelik aşılama yapılabileceğini göstermiştir.
bilimle uğraşan kesime göre olağanüstü bir buluşun halkla paylaşılmasıdır. öte yandan halkın bunun önemini kavrayamamasıyla sonuçlanmıştır. bunda, toplantı adının "dünya dışı yaşamla ilgili basın toplantısı" olmasıyla doğrudan alakası vardır. dünya dışı yaşam diyince akla ilk olarak o yeşil, küçük, pörtlek gözlü uzaylımsılar geliyor.
