hayatın cilvesi işte, kimileri o tarihte yeni dogar kimileri ise dünya kupasını izler. izler dediysem öyle 6 yaşında 7 yaşında ki ozamanın bebelerinden bahsetmiyorum amnkoyum.zaten ben ozamandan demiştim rıfat abiye, dünya kupasını izlerken "abi bundan sonra bu nesil işinin bitmesi gerekmezmi sence de diye" zaten 2002 dünya kupasında gösterdi kendisini. ergenler, liseliler ortalıgın anasını aglatılar. şimdi buruk bir hatıra olarak kaldı biz 25 yaş üstü insanlarda o 1998 dünya kupası. barthezi unutamıyorum amnkoyum. sırf o yüzden bir süre kaleci oldum anasını satımın mahalle maçlarında.
jose luis chilavert'in bulgaristan maçında kullandığı frikiği hatırlayan nesildir. zdravko zdravkov topu doksandan çıkarmıştı sonuçta gol olmamıştı ama bütün paraguay maçlarında nefesini tutmuş frikik olur mu diye bekleyen biri için efsanevi bir andı.
bu da link;
1988 doğumlu biri olarak bu kupada abd-iran maçı öncesi tüm haberlerin bu maça odaklandığı ve maçı da 2-1 abd'nin kazandığının hafızalarda kaldığı kupadır.
üzerinde Meksika 86 yazan tişörtüm vardı Maradona, tanrının eliyle ingiltere ye gol atarken.
bu durumda benim neslim efsanevi kere efsanevi mi? oluyor.
8 yaşında hiç unutmam akrabalarla beraber izlediğimiz ama sesler yüzünden millete ayar çekip '' maçı izleyin ya çok konuşmayın '' dediğimi hatırlatan senedir. Bu maç tabi ki Brezilya - Fransa maçı idi.
Yaşım itibariyle bebe olarak tabir edilen bir yaşta olduğumdan yetişemediğim nesildir. ama 2002 dünya kupası 3. lüğünü görmüş 6-0 ı izlemiş bir nesil olduğumuz içinde kendimizle ne kadar gurur duysak azdır.
fransanın altın çağını izlemiş nesildir. Zidane, desailly, trezeguet, petit, henry, viera... Çok büyük değildim o zamanlar Ama yine de güzeldi lan. Baba ronaldo o turnuva öncesinde büyük bir sakatlık yaşadığı için acısını 2002de çıkardı zannımca.