suat sungur 'un trt 'de o zaman kupanın ve fransa 'nın amblemi olan gerçek bir horozla programını yaptığı dünya kupası olarak aklımda kalan babangida 'lı yeşil saçlı taribo west 'li efsane nijeryanın renk kattığı çocukluğumdan mıdır yoksa körelen futboldan mıdır o zamanlar izlediğim eğlenceli şampiyonadır. finalde brezilyayı eze eze yenen şampiyon fransa'nın öyle yardıra yardıra değilde ucu ucuna ikinci turda paraguay'ı şimdiki bordeaux teknik direktörü blanc 'ın attığı altın golle , çeyrek finalde italyayı seri penaltılarda di biagio 'nun kaçırdığı penaltıyla , yarı finalde thuram 'ın 2 kornerde arka direkte bulduğu 2 golle hırvatistanı elemesiyle geldiğini unutmamak gerek , ha birde o bergkamp 'lı kluivertli davids 'li de boer kardeşlerli , overmarslı portakalları unutmadan geçmeyelim.
en farklı biten dünya kupası finallerinden birisine ev sahipliği yapmıştır. fransa, çok abartılan brezilya'yı, yeni göz ağrıları stade de france'da 3-0 yenmiş, zidane yıldızlaşmıştır.
o ana kadar favori gösterilmeyen; ama ortaokul ve lisede fransızca eğitim aldığımdan dolayı 98'de kayıtsız şartsız desteklediğim fransa'nın, daha önce hiç kafa golü atmamış zidane'nın kafa golleriyle finalde farklı kazanması inanılmaz bir anıydı benim için...
bu finalden yaklaşık 10 yıl sonra, havalimanından paris'e giderken önünden geçtiğim stade de france, 10 yıl sonra bile olsa, gördüğümde tüylerimi diken diken etmiştir, beni geçmişe götürmüştür bu sebeple. *
aynı fransa, 2 yıl sonra, avrupa şampiyonası'nda finalde, 90 dakika savunma yapan italya'yı 90.ncı dakika'da ve uzatmada attıkları gollerle yenecek, yine kupayı alacaktır.
2002 dünya kupası 'ndaki başarımıza rağmen, tanıklık ettiğim dünya kupaları arasında, en zevk aldığım turnuvadır. ispanya 'nın zubizarreta faktörüyle nijerya'ya 3-2 yenilişi ve italya 'nın fransa 'ya çeyrek finalde penaltılarla elenmesi beni kahretmiştir. çocukluğumdan beri tuttuğum italya ancak 2006'da fransa'dan rövanşı yine penaltılarla almıştır.
ve aklımda kalan diğerleri;
romen milli takımının saçları sarıya boyatarak sahaya çıkması... zvanimir boban'ın kafaya forma numarası 10 rakamını kazıtması... luis chilavert hadisesi...
javier zanetti'nin ingiltere'ye attığı o çalışılmış harika gol... dennis bergkamp'ın çeyrek finaldeki arjantin'e attığı gol... avusturya'nın grubundaki 3 maçta da son dakikada gol atabilmesi... roberto baggio 'nun şili maçında, rakibin 94 dünya kupasını anımsatmasına karşın penaltıyı gole çevirip "sus" işareti yapması...
iran'ın abd'yi devirmesi... lilian thuram ve yarı final...
amerikalı hakemin bedava penaltısıyla norveç'in brezilya'yı yenerek gruptan çıkması ve fas'ın elenişi...
brezilya antrenörü zagallonun, tırnağı olamayacak bebetoyu kadroya alıp romarioyu şok bi kararla dünya kupası kadrosuna almamasıyla benim için başlamadan brezilyanın turnuvayı kaybedeceğine emin olduğum dünya kupası olmuştur.bide grubun son maçında norveçe yenilmeleri ile fasın elenmesi iyicene nefret ettirmiştir brezilyadan,finalde benim ve romarionun ahı tutmuş fransa sürklase etmiştir brezilyayı üstüne zidanın -nazarımda dünyanın en iyi 5 futblcusundan biridir kendileri- iki gol atmasıda cila olmuştur.ve bütün bunlara rağmen brezilya brezilyadır fransnın aldığı dünya kupası bile onun tarafından bakılarak anlatılır.
turnuva öncesinde emanuel petit finali fransa brezilyanın oynayacağını fransanın 2-0 kazanacağını rüyasında gördüğünü söylemiş,final tam rüyasında gördüğü gibi 2-0 biteckken son saniyelerde gol atarak maçı 3-0 a getirmiştir
ev sahibi fransa'nın finalde brezilya'yı 3-0 yenerek dünya şampiyonu olduğu kupadır.
birde yanlış hatırlamıyorsam ispanya bulgaristan'ı 6-1 yenmesine rağmen gruplardan çıkamamıştı.
Okocha,Hagi,Stoichkov,Zidane,
Henry,shearer,beckham,micheal laudrup,ronaldo,rivaldo,
batistuta,overmars,del piero,bierhoff,suker,raul,
mijatovic,valderrama,buffon,salas ,hadji,tore andre flo,lauren,polster,ali deai gibi yıldızların boy gösterdiği efsane kupa.
Hatırladığım ilk dünya kupası organizasyonudur. Özellikle 12 Temmuz günü oynanan final maçını net hatırlıyorum. Trt 1’in eski logosu altında Zidane’nin kafa gollerini 57 ekran Grundig televizyonumuzdan izlemiştik. Ayrıca o gece dolunay vardı bir sürü yıldız kaymıştı. Tüm bunları bana hatırlatan ise babamın kullandığı bir kolonya kokusunu bugün bir başkasında duymam oldu. insan beyni ne acayip!