Erzurum'daydık, biraderim dünyaya gelmişti... Babam ona 1995'te hayata gözlerini yuman Doğu Türkistan kahramanı isa Yusuf Alptekin adını verdi. Adıyla yaşasın, adının hakkını versin inşallah.
babamı yeni kaybetmiştim 8 yaşındaydım ve 60 kişilik sınıfta babası olmayan kim var sorusunu cevaplamak adına ayağa kaldırılıp elime tutuşturulan çetin kaya mağazası kıyafet indirim kuponuna bakakalıp yerime oturamamıştım...
Melis Sökmenin maçka şarkısı,
peder beyin apartman görevlisi olması 40 daire sakinin imzası ile kayıtlara geçirildi.
freni bozuk bisikleti arkada vermiştim yarım saat sonra geldiğinde bisiklet arkadaştan daha sağlam çıkmış bizim kanki bisiklete değil,bisiklet ona binmişti sırtına vurup getirmiş.
peltek konuşan kırmızı tişörtlü arkadaşım Gökhan.
Dedemin vefatı ve ardından daha fazla dayanamayan babaannemin vefatı, kardeşten farkı olmayan ve karşılıklı evlerde oturduğumuz kuzenimin çok uzaklara taşınması, bu sebeplerle bütün bir yıl boyunca sokağa oyun oynamaya çıkamamam. Resmen travma olmuş başlığı görünce fark ettim, aydınlandım. Teşekkürler sözlük.
Ortaokul 2. Sınıf diyelim. 7-A. Tansu çiller, demirel, sirmen, mesut yılmaz falan filan. Bir de o zamanlar "2000'e bilmem kaç kala" diye haber sunan reha muhtar.
O zamanlar bir fındık ağacında yakışıklı bir yağ asidiydim. Bütün mineraller falan da peşimden koşardı, sevilip sayılırdık monomerler arasında. sonra bir gün birisi beni yedi, bir süre sonra bu hale döndüm. işte böyle.