dayımın cenazesi. henüz 3 yaşındaydım. hatırladığım en eski konudur. tam evlerinin karşısında telefon direği ile duvar arasına gizlenmiştim. neden gizlendiğimi ben de bilmiyorum. dayımın tabutunu indiriyorlardı evden. hepsi bu.
bir türlü sonlandıramadığım eğitim hayatımın ilk yılıdır.
95'te ilkokula en arka sırada oturarak başladım ve hala en arka sırada oturmak tercihim. Demek ki nasıl başlarsan öyle gidiyormuş.
Micro genius ve game star sahip olduğum en teknolojik aletlerdi o yıllarda. O adaptörün ısınma sorununu ise hiç çözemedi bizim kuşak.
Dershaneye gitmek, şu günleri düşününce günlerin boş boş geçmesi, eve gidince kesin ders çalışacağım deyip klas fm'de geveze'nin telefonla işletmelerini dinlemek ve ardında da akşam oldu deyip ders çalışmamak, büyük babaannenin ölmesi, sınav stresinden midir nedir sürekli dudakların uçuklaması, uçukların izinin kalması, dershanede tanıştığın bir kızın doğum gününe gittiğine erkek arkadaşının onca kişinin içinde sana silah doğrultması, o an hangi salaklıkla bilinmez yerinden kıpırdamaman, ertesi gün kızın erkek arkadaşının dershane çıkışında seni beklemesi ve evine kadar eşlik etme girişimleri, sana asılması ve senin korkman, dayının askere gitmesiyle onun odasına yerleşme, soğuk odada ders çalışmaya çalışmak, dershane parasının taksidini denkleştirmek, anneanne, dede, istanbul'a ilk gidiş ve pendik'i görünce yaşanan hayal kırıklığı, kadıköy'e aşık olma, tamı tamına 25 saat süren tren yolculuğu, Aysel ablanın nişanı, Dayının askerden gelmesi... Yazdıkça yazıyorum. Biri beni durdursun.
kış şimdiki kadar koymuyor,
aklımda feci derecede yer etmiş kış kartpostallarını deftere kopya ediyorum.
ve çekirdek ailemizin iyice yalnızlaşmadan önceki son senesi.
babam elinde portakallarla pazardan geliyor.
beyaz saçlı yaşlı adam kapıdan giriyor
"göğsümde bir ağrı var" diyor anlamıyorum,
(aslan kral siyah beyaz o zaman ben de takdirname almışım)
bir sahne sonra hastane ışıkları,
bir sahne sonra tabutun başındayım,
küçüğüm ufacığım elimde mavi su testisi plastik
adettendir diyorlar,
bir sahne sonra annem sessiz sessiz ağlıyor.
son bir senesi babamın sene 95
ve benim "hayal mayal" hatırladığım ailemin.
şimdi ikisi de yok.
öyle dibine dibine bakıyorum gecenin.
Çeşme ladin otelde staj yapmıştım. Bi önceki yaz bodrum'da stajı yaktığım için şike şike tamamlamak zorunda olduğum stajdı. Sağolsun sevgili şefim de biliyordu bu durumu. 3 ay boyunca lobi tuvaletlerini temizleyip, günde 3-4 kez lobiye paspas atmıştım. Hey gidi günler hey!