ilk bilgisayarım ve bilgisayarcı abinin unuttuğu rafet el roman ın gençliğin gözyaşı albümü. paso cd rom a takıp dinlerdim.
Zaten rafet in tek sevdiğim albümüdür.
Bilgisayarın hoparlörü ve mikrofonu bile vardı 1995 için büyük mutluluktu. Mikrofonla karşı apartmandaki küçük bebeğe seslenirdim.
kardeşimin doğduğu, benim de ilkokula başladığım yıl.
halıya uzanıp derslerimi yapmaya çalışırken kardeşimin sürekli ağlaması üzerine "anne bu çocuğu sobaya atalım mı?" diye bir soru sormuştum. 6 yaşımdaydım ve dün gibi aklımda.
şimdi o kardeş büyüdü, üniversite öğrencisi oldu. ben mi? ben kendimi içine atacak bir soba arıyorum.
braveheart filminin gösterime girmesidir. ülke içerisi ile alakalı binlerce şey var tabi ama o zamanlar tabi daha 14 yaşlarında falan olunca en heyecan verici olarak bu kaldı aklımda..
üniversite diplomamı aldığım sene. (myo)
yazın çalışmaya alanya'ya gitmiştim. bir sezonda 30+ işyeri değiştirerek kendi rekorumu kırmıştım.
o sene de ufak çaplı bir kriz yaşanmıştı turizmde.
ikibine beş kalmış hala böyle şeylerle uğraşıyoruz gibi sözler türemişti. Tv de kamu spotu gibi reklamlar dönüyordu 2000 e 5 var diye.
Milenyum faciası konuşulmaya başlanmıştı. Tüm bilgisayarlar kafayı yiyecek ve füzeler kendiliğinden oraya buraya ateşlenecek falan diye.