Bi uyandım, annemin kucağında kime ait olduğunu bilmediğim bir bebek! Allah'ım ama nasıl küçük! Meğer kardeşimmiş. Sanırım bu hayattaki en güzel 2. his abla olmak.
tüneldeki ışığa doğru birinin beni ittiğini, doktorun anneme, bebeği it dediğini, vücudumun sıkışmış olduğu hissini, yeşil hastahane örtüsünün bedenimi sardığını, bir anda soğuk bir yere ışınlanmışım gibi üşüdüğümü, sonra babamın beni ona götüren kadınla birşeyler konuştuğunu, babamın bana baktığını hatırlıyorum. tarih 6 mayıs 1995. benim aklımda kalanlar bunlar.
Diyarbakır Bağlar da bir okul hiç gülmeyen bir öğretmen iğrenç kokan bir okul her yağmurda sel giden yollar üvey anneden yenen dayaklar bir de annesizlik. pek güzel şeyler kalmamış hatırımda.
Ben Sadettin Teksoy, sokarım. Reha Muhtar'ı da unutmamak gerek, her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsan. Tam tarihini hatırlayamadım ama bir de Van Gölü canavarı vardı.
Okul hayatımdaki ilk zayıfım gelmişti. Hala hatırlarım. Matematiğe kafamın çalışmadığını söylemişti serap hoca. Öys de full çakınca yanına gitmiştim ama yüzü bile kızarmadı kaltağın.
braveheartgösterime girmişti. incirli sinemasında filmin başlamasına 5 dk var. karnım zil çalıyor. ya yemek yiyip bir sonraki seansı bekleyeceğim, ya da aç karnına filmi izleyeceğim.
tercihimi filmden yana kullandım. film bitti, koşarak gişeden bir bilet daha aldım, filmi üst üste 2 kere aç karnına izledim. sonra Bakırköy meydana yürüyüp, Mahmutbey minibüsüne bindim. son paramdı. yemeği evde yedim.