isimleri berkecan, boğaç, melisa, dilara olan,
televizyonda tom ve jerry değil ben10 ve yu-gi-oh izleyen,
zamanının yarısını televizyon başında bile değil internette harcayan,
pazarda hiç kaybolmamış,
sokakta 9 aylık veya sek sek yerine evinde barbie giydirme veya metin2 oynamış
ve daha nice şekilde teknolojinin esiri olmuş saçma sapan bir cocukluk geçiren, garip bir nesildir.
bu resmin ne anlam ifade ettigini pek bilmeyen bir nesildir.
pazar günleri, o sobanin üstünde kaynayan gumgumun suyunla legende basimizi yikardi annemiz.
jakuzide büyümüs bir nesil neticede.
edit: o kaynayan suyu tabi ki soguk suyla vucudun dayanacagi bir sekle getirerek yikanirdik. yalnış anlaşılmasın. *
1994 nesli tam bir geçiş neslidir. şöyle ki bu nesil ilk başlarda sokaklarda bilye, saklambaç da oynamış. top oyanrken çok cam kırmış. daha sonraları internet kafelerden çıkmaz olmuş nesildir. yani bu nesilden öncekiler sokakta çoçukluklarını yaşarken bundan sonraki nesiller bilgisayar başında vakit geçiren obez bir nesil olmuşlardır.
turgut özal'ın vefatını, tansu çiller'in gaflarını, erbakan'ın kürsü konuşmalarını, erdoğan'ın büyükşehir belediye başkanlığını, deniz baykal'ın chp'nin başına tekrar geçtiğini görmemiş nesildir. tabi ben sadece siyasi açıdan değerlendirdim. 28 şubatı da görmemişlerdir. düşün artık belki ecevit'in başbakanlık yıllarını da hatırlamayabilirler. genç sayılırlar daha be! aman kıymetini bilin. tavsiyemdir sizden 5-9 yaş daha büyük bir abiniz olarak.