(bkz: başbağlar katliamı)nda şehit olanların bir çoğu yaz tatillerini geçirmek için istanbul'dan köylerine yeni gelmişken bu katliama maruz kalmışlardır. anadolunun bir çok bölgesinde böyledir. köylü dediğiniz insanlar belkide her sabah ekmek aldığınız fırıncı yada kebap yediğiniz lokantacı minibüzüne bindiğiniz dolmuşçu yada bilgisaya satın aldığınız mağazacıdır. aman duymasınlar...
hepsi ülkenin tarihine kara leke olarak geçmiş korkunç olayların kurbanlarıdır. kötü niyetlerini gerçekleştirmek için onlarca canın kaybolmasını kaale bile almayan acımasızların hain emellerine kurban gitmişlerdir. bu kurbanları birbirleriyle tokuşturmaya çalışmak da anlamsızdır, her ölüm acıdır. artık tekrar böyle şeylerin bu ülke yüzünde cereyan etmemesine çabalamak ve sıvas olayında olduğu gibi gaza gelip kendinden geçerek öldürme veya öldürmeye yardım etme hezeyanlarına girmemek , şiddete, teröre asla destek ve prim vermemek, sağduyuyu yitirmemek önemlidir.
akit mi vakit mi ne olduğu belli olmayan paçavranın gazıyla, kendini mücahit zanneden gerizekalıların yaptığı bölücülük.
aklı olan her insan evladının kınayacağı iki olaydan, birini diğerinden önemli addeden zavallıların yaptığı önerme.
edit: "gerizekalı" diyerek yumuşatmış gördüm kendimi, çok hümanistim yahu...
66tanesinin de evine ateş düşmüş çocukları anneleri eşleri tarif edilmez acılar yaşamıştır sevenleri hasretinibugün dahi çekmektedir çekmektedir.aydın ya da köylü olmaları hiçbir şeyi değiştirmemektedir.ikisi de katliam ikisi de şerefsizliktir.
ikisi de ayrı şerefsizliklere sahne olmuş olaylardır. ölümler üzerinden sınıflandırma yapıp birini kınayıp diğerini perde arkasına itmeye ve diğerine nazaran önemsezleştirmeye çalışmak daha büyük şerefsizliktir.
aslında hiç bir fark, ayrım güdülmemesi gereken insanlardır. ama günlük hayat böyle işlemez. tanınmamış biri ölürken belki kimseler duymazken, tanınmış biri öldüğünde ise onu hiç görmeyenler bile gözyaşı dökebilir. bu, hayatın bir gerçeği.
en kötüsü ise, hala birilerinin daha fazla öldürülmeyi hakettiğini düşünmek ve böylesi katliamları lanetlemekten kaçınmaktır.
en az sivas katliamı kadar, en az dersim isyanı kadar mühimdir başbağlar katliamı. yanlış tespittir. önemsenir, aydın daha önemli köylü daha önemsiz diye bir kıyaslama olamaz.
dersim'de öldürülen 40.000 sivil de, maraşta kesilen canlar da, sivas'ta yakılan otel görevlileri ve aydınlar da, çorum'da katledilenler de bu ülkeye aynı zararı verir, aynı geçmişi karalar, farkı yoktur. ayrı tutulamaz.
3 temmuz 1993'te öldürülen 33 aydın(!) ve 5 temmuz 1993'te öldürülen 33 ne idüğü belirsiz(!) köylü.
mına koduğumun dünyasında aydınlar daha önemli olduğu için öldürülen 33 köylü pek de önemli değildir. ne de olsa onlar, mitoz bölünüyorlar hemen yerlerine birisi bulunur. ama aydınlar öyle midir, onları bir daha bulmak, çıkartmak onlarca yıl alır, hatta alınamaz bir daha öyleleri gelmez dünyaya.
adaletini zikeyim dünya senin. 33 aydına verdiğin değeri ne diye 33 tane köylüden saklarsın ki?
