-euro 96 çıkartması biriktirmek demektir.
-turgut özal'ın ölümünü televizyonda görüp üzülmek demektir.
-1994 dünya kupasını futbolu yeni yeni çözmeye çalışan gözlerle gece yarısı izlemek demektir.
-17 ağustos 1999 tarihinde ölümü burnun dibinde hissetmek demektir.
çok piç zamanda doğmuş olmak demektir. seksenlerin o rüzgarını alamadan, bilgisayarın nasıl geliştiğini kavrayamadan büyümek demektir.
seksenlerde doğan biri renksiz televizyonları, tek kanalı seyrederken özel kanallarla büyümektir.
internet cafelerin açıldığı ilk dönem internetin ne olduğunu bile bilmemektir.
tarkan'ın ilk albümünü dnlerken sadece kafasını sallayabilmektir.
turgut özel öldüğünde turgut özal'ın gözlüğüne bakmak demektir, öldüğü bir tarafa kalsın, ölüm ne o yaşta.
özetle seksenlerde doğmuş biri olarak seksenlerde doğmak gibi değildir. tam bok zamanda doğum dünyanın teknoloji zıplamasının göbeğinde doğmaktır. o gelişmeyi çocuklarına yalan yanlış uydurma hikayelrle anlatmaktır.
70liler, 80liler ve diğer 10'a tam bölünebilen yıllarda doğmuş insanlar gibi kolayca yaş hesabı yapma rahatlığıdır 90 doğumlu olmak. küçükken pek hoşa gider.
orta halli sınıfın bu doğumlularını internet cafe,kahvehane,köşebaşı,sanayii gibi yerlerde takılan hayata atılamama endişesi içinde bulunan zararsız yaratıklar
asla buyuyememektir. etrafta surekli olarak 90'lar lafini duydugumdan*, ulan hala uzaklasamadik su 90'dan hala dogdugum yila cok yakin, hala cocugum dusuncelerini kafamdan atamamisimdir.