o dönem adam gibi hastanemiz ya da inceleme laboratuvarımız olmadığı halde dönemin sağlık bakanı tarafından "bize bir şey olmaz" mantığıyla nereye incelettiği belli olmayan örnek fındık numunelerinin uygun olduğu kabul görmüş ve öğrncilere, askerlere ve kamu çalışanlarına dağıtılmıştır.
ilkokul öğrencisi olduğum o dönemlerde ben de bu fındıklardan nemalanmıştım ama kimse de bunu bize anlatmamıştı.
otuz küsür yaşımdayım ve son on yıl içinde etrafımda normal sebeplerden ölen kimseye rastlamadım.
sırayla kanserden öleceğiz ve bunun tek sorumluları işte bu bahsi geçen olayların yaşandığı dönemlerde karar mekanizmasına sahip olanlardır.
'biraz radyasyon iyidir' diyip tv ekranlarında çayı höpürdeterek içen dönemin ticaret bakanı cahit aralı, 'RADYOAKTiF ÇAY DAHA LEZZETLi ' diyen turgut özalı, "radyasyon kemiklere yararlıdır" diyen kenan evreni derin ve manidar selamlıyoruz.
o yıllarda bu fındıkların öğrenciler haricinde askerlere de dağıtıldığı bilinir. heç olmasın mantığıyla dağıtıldığını düşünebilirsiniz ama bu radyasyonlu fındık dağıtımı ihalesi ile de baya bir insan müsveddesi zengin olmuştur. bu siyasilerin öbür tarafta işi çok zor amk!
bana kendimi zengin hissettirmiş fındıklardır. radyasyonlu falan demedik götürdük bütün fındıkları. günlerce ishal gezdim, duvarları tırmaladım ama değdi be!
o yıllarda bende öğrenciydim.eski anılar canlandığı zaman hep sorardım bizim zamanımızda fındık dağıtılırdi şimdi niye yok diye.demek ki sebep radyasyonmuş.ama ne yalan söyleyim hala tadı damağımda.