Aslina baktigimizda kuresel anlamda bir apolitiklesme sureci yasamistir dunya 80 sonrasinda. Sadece Turkiye'ye ozgu bir durum degildir. 70'lerde basbakan Aldo Moro'yu oldurecek kizil tugaylari kuran atesli italyan gencliginden, 67'de meydanlari doldurup Iran sahini karsilayan ve Sah Sah Sahmaran sloganlari atan, Raf ve 2 haziran harekiketini kuran Alman gencliginden, 60'li ve 70li yillarda neredeyse her kose basinda Amerikada bir adet bulunan organizasyonlardan artik kalmamistir. Peki bu duruma ne yol acti? 80'den sonra gelisen teknoloji onculugunde kureselleme butun dunyayi etkisi altina aldi. Kuresellesme, etkisi altina aldigi her ulkeye iyi ve kotu yuzunu gosterdi, fakat iktisadi ve toplumsal gelisimini saglamis ulkeler daha cok iyi yuzunu gordu. Ancak iktisadi ve sosyal gelisimini tamamlamamis ve tamamlamaya calisan ulkeler kuresellesmenin kotu etkisini surekli hissetti (bkz: Turkiye). Ayni zamanda 80 sonrasi yukselise gecmis bir trend olan neoliberal politiklar once elini guclendirmis ve iki kutuplu dunyayi tek kutba indirmistir. Sovyetlerin cokusu ile karisinda rakip bulamayan kapitalist devletler, sosyal politika araclarini yavaslatmis ve sanayi devriminden ikinci dunya savasi sonrasi doneme kadar olan sadece para odakli hayatina geri donmustur. Neoliberal politiklarin dunyayi sarmasi ve teknoloji onculugundeki kuresellesme trendinin yukselisi dunya gencligini apolitiklesme surecine goturmustur.
ne oluyor şimdi 85 öncesi herkes politikmiydi? yok eğer öyleyse darbelerde niye bu kişilerin sesleri çıkmadı. baştan aşağı saçma bir önermedir. yıllar itibari ile insanları tasnif etmek son derece yanlıştır. bu sorunda şundan kaynaklanıyor diye düşünüyorum; sağda solda bağırmayı politize olmak sana kişilerin modern politik araçlardan bir haber olmasıdır.
örnek mi?
uludağ sözlük.
veya daha somut örnek verelim.
kabinedeki kaç bakan çeşitli eylemlerde bulunmuştur?
çağ değişti doğrudur fakat çağ ile beraber polik araçlarda değişti ne yazık ki bazıları bundan bi haber.
gelecek nesli küçük görmek son derece yanlış bir tutum diye düşünüyorum. çok iddialı olacak belki ama,
bir gün sonra doğan bir gün önde başlar.
80 öncesi kuşak daha çok kendini var etmek için emek verirdi,imkanlar sınırlıydı,büyük bedeller ödeniyordu,zor koşullarda siyaset yapılıyordu. teknik anlamda bu denli imkanlara sahip değildi. en azından siyasette tarafların duruşu daha netti.
80 sonrası ve özellikle 90 kuşağı çok hazırcı,üretimsiz,daha çok tüketen bir nesil.
inanılmaz mekanik duygu ve düşünce yapısına sahip.. kendisine ait bir düşünce yapısı yok,''politik anlamda'' tamamen sermayenin esaretinde kalmış bir politik bilgiye sahip.
sistemsel yozlaştırmanın somut sonuçları bunlar. 15-20 yaş gençlik toplumdan ve aile bağından kopuk yaşıyor,sokakta,evde,okulda,iş yerinde vs.
hayatın her alanında,sistemin sunduğu dar bir cemberde sadece nefes alıyorlar. özellikle bizim ülkemizde daha çok yürek burkan bir durumdur bu.
ilkokulla başlayan vatan-millet kurmacaları,dayatmacı resmi ideoloji,daha çok sömürülmeye ve apolitik olmaya elverişli kişilikler yaratılmaktadır.
herşeyden önce gelişen dünyaya ayak uydurmak zorunda bırakılmış bir nesil..
bugün sanatla uğraşan insan topluma en faydalı olabilecek insanken''genelleme yok''popüler kültürle özü yitirilen,başkalaştırılan,içi boşaltılan bir kültür adına artık sanat icra ediliyor.
en aklı başında dediğimiz sanat insanları bile paranın gölgesinde yaşamak durumunda bırakılmış ya da bu kolaycılık işlerine gelmiştir.
politikaya bakıyorsun,ahlaksızca,despot,hatta ilkel bile olabilen insanlar tarafından yürütülmekte. bazı şeylerin farkında olan gençlik ise bu zorbaların şiddet politikalarına maruz kalmaktadır.
batı kültürü bizim kültürümüz kadar ne eski ne de köklüdür. bizler kendimize yabancılaştıkça,daha çok onlar gibi davranmak,onlar gibi düşünmek ve onlar gibi olmak çabası içindeyiz;onlar bize benzemek için hiçbir şey yapmazken.
bizim en güzel ve en iyiyi yanlarımızı yine onlar kullanıyor..
bu bahsedilen nesil ve şimdiki nesil,iki kelime ingilizce öğrenmek için,iş bulabilmek için dönüp ülke gerçeğini göremeyecek kadar köreltilmiş nesildir.
80-85 sonrası kuşak geçmişin acılarını yaşayan anne-babaların politika'dan ve siyaset'ten uzak durmaları konusundaki uyarıları,sert tavırları daha çok sessizliğe itmektedir,politik bilgiden yoksun kalmalarını tetiklemektedir. işte sistem o yüzden güçlü ve bu nesil o yüzden apolitik olabiliyor.
80 ya da 85 sonrası nesil,ne günah keçisi olarak görüyorum ne de bu duyarsızlığın tek suçlusu onlar diye düşünüyorum.
evet! zaten her gün üniversitelerde gördüğümüz siyasi tepkilerde 68 kuşağından gelen dedelerin çıkardığı münferit hadiseler.
tabi burada apolitik olmaktaki kasıt, özgürlük için banka soymamak veya silahlanmamak ise bir şey diyemem.
önce eksi oy ver sonra oku.
hatta okuma bile sen, politiksin ya koy tavrını.
öncekiler politik oldu da ne oldu?
ne kadar işe yaramaz şekilci varsa, ya yeşil parka giyip sabaha kadar duvar boyadılar, ya da sarkık bıyık bırakıp sigara dumanın altında turan haritaları çizdiler.
üreteceksin.
ortaya elle tutulur, gözle görülür bir fayda koyacaksın.
ideolojin de bu faydanın içinde olacak. ustalıkla işlenmiş olacak.
suyu getireceksin millete.
bir kıta şiir hediye edeceksin mesela. yahut araba yapacaksın. daha kolay tespit eden bir analiz cihazı yapacaksın, ya da türkçe program yazacaksın.
şikayete ederim ben, anarşistim üretmem, kendimi adamdan saymak için paragraflar ezberler ara sıra mitinglere çıkarım dersen senin politik olman egonu doyurmaktan başka bir boka yaramaz.
imkan varda biz mi üretmedik diye başla, sonra msn iletilerinden ezberlediği, burası türkiye hiçbir başarı cezasız kalmaz laflarına sığınarak eksile şimdi bunu.
üretecek, bilgisi, yeteneği, hevesi ve çalışkanlığı olan adamı imkansızlık falan durdurmaz. dünyada üretim yapan herkes imkansızlıkla üretmiştir.
üretimin prensiplerindendir imkansızlık. ideolojilerle oylanma.
anneden babadan harçlık al sen hala, cebinde paran yok diye bin tane bahane bul sevgilinden ayrıl, aynaya bakınca kendiden gözünü kaçır, yeteneksizliğin ve tembelliğin yüzünden belirsizleşmiş karanlık geleceğinin suçunu başkasına atmak için başıma muhalif anarşist kesil. hadi oradan işe yaramaz.
korkaklardır efendim. ama bunun suçu onlarda değil onları bu kadar korkak yetiştiren anne babalardadır. sırf bu nedenle ilerleyen yıllarda güçlünün egemenliği daha da artacak ve bu gençliği itin götüne sokacaklardır.*
öncelikle 1985 yılının tespiti neye göre yapılmıştır? neden 1984 değil neden 1986 değil? 1985 yılında doğanlar bugün 25 yaşında eşşek kadar adamlar/kadınlar. kafaları çalışmıyor mu? ilgilenen, siyasete ilgi duyan politikayı sular seller gibi öğrenmiş ve her türlü mantıklı yorumu yapamıyor mu? elbette yapıyor.
katılmadığım kısmı eleştirdikten sonra şimdi de katıldığım kısma geçelim. evet 1980 darbesinde ağzı yananlar çocuklarını ona göre dizginlemeye çalıştılar. aman yavrum oğlum-kızım dediler ama 1970 lerde çocuğu doğan insanlar da yaptılar bunu. bunu 1985 rakamının tespiti için kullanmak pek doğru değil.
bence 90ların başında çocuk olmak şu açıdan bir dezavantaj. star tv ile başlayan özel kanallar ile eğlence diye sululuk, haber diye magazin kültürü evlerimize girmeye başladı. bir zamanlar bir haberler vardı gören duyan var mı bilmiyorum. bugün en ağırbaşlı habercilik yapıyorum diyen kanallarda dahi (haber kanalları hariç) ana haber bülteninde ilgi çekecek magazinel yönü olan bir haber mutlaka oluyor. ya dans eden maymunlar, ya bilmemnerede meydana gelen trafik kazasının kameralara takıldığı an, ya o ya bu ya şu. her gördüğümde soruyorum kendi kendime. bu mu yani ülkenin gündemini oluşturan haberler? bu mu ekonomiyi etkileyen kriterler? bu maymun mu mecliste görüşülen x yasa tasarısının oylama sonucunu etkileyen faktör.
90 ların başında çocuk olanlar evet çizgi filmlerle büyüdü. evet sokak aralarında maç yapmaya fırsat bulamadı. evet tüm hayatı beton bloklar ile çocuk bahçesindeki çelik ve plastik oyuncaklar ile sınırlıydı. hele ondan sonrakiler daha da kötü oldu. bilgisayar başında sanal yaşadı her şeyini. yaşamı ve ölümü dahi oyundaki can hakkı ile algılayan bu çocuklardan bir tanesinin babasının ölümü üzerine "babamın tek canı varmış." tespiti her şeyin özeti.
elbette ki bir genelleme yapmak son derece yanlış.
Durum çok basittir 80 olaylarını gören o zamanın gençlerinin çocuklarıdır bunlar. Kendi yaptıklarından çocuklarını uzak tutmaya çalışırken isin dozunu kaçırmışlardır.
üzerinden darbeler geçmiş bir ülke olmamızın yanı sıra dünyanın gidişatıyla da alakalı bir durumdur. 80 öncesi apolitik olmak yadırganan bir şey iken 80 sonrası apolitik olmak öğütlenen bir şey olmuştur. aynı zamanda 80 öncesinde tüm dünya devrim hareketleriyle çalkalanıyorken 90'lı yılların başlarında -yani 85'de doğanlar hala çocukken- tek kutuplu bir düzene geçilimiştir. dolayısıyla artık ''korkulacak'' bir şey yoktur. çocuklar rahatlıkla lümpenleştirilmiştir.
bunun en acı örneklerinden birini geçen senelerde kenan evren'in katıldığı bir tartışma programında görmüştük. gençler ressam olarak tanıdıkları kenan evren'i, bu ülkenin gençlerinin kanını eline bulamış bir katili, bir şarkıcı gibi karşılayıp alkışlamışlardır. bu kitlenin içinde tabi ki okuyan, siyasetle ilgilenen, kendini geliştirenler vardır ancak bunların hepsi kendi çabalarıyla olan şeylerdir.siyaseten neler olup bittiği de tam olarak kimse tarafından bilinmeyen tek kutuplu dünyada 80 öncesi gibi bireyleri politikleştiren, dünya üzerine kafa yormaya iten bir hava yoktur...
80 öncesi gençlik politik, 85 ten sonra doğanlar ise apolitiktir. politik olan gençlerden anlaşılan şeyin, sadece anarşi ve kan dökülmesi olarak algılanması çok yanlış. bu yolu tercih edenler de vardı elbet. ancak düşünen sorgulayan kitlelerdi. bir üniversite öğrencisine başbakanın kim olduğu sorulduğunda ya da o günün politik gündemiyle ilgili soru sorulduğunda cevap veremeyecek üniversite öğrencisi yoktu. bugün apolitik olmakla gurur duyan arkadaşlar, bir de şu açıdan düşünsünler. 4/5 sene önce bir tv programında öğrencilere sorular yöneltiliyordu. cumhurbaşkanını dahi bilmeyen insanlar vardı. çok sık değişiyor takip edemiyoruz cevabını verenler, ya da başbakanın kim olduğu sorusuna yanlış cevaplar verenler vardı. bu öğrenciler artık mezun olmuşlardır. yani türkiyenin beyin takımını (!) oluşturuyorlar. bu ülke için sağlıklı bir durum olmadığını düşünüyorum.
80 darbesinden zarar gören ebeveynin "aman oğlum/kızım,topçu ol popçu ol soytarı ol hatta hatta orospu/pezevenk ol ama siyasete bulaşma" mantığının ürünüdür.e haliyle muhalif tavır sergileyebilecek bir gurup olmayınca onlara muhalefet edecek sistem savunuvusu gurup da olmuyor.ayrıca televizyon ve internet gibi apolitikleşmeye neden olan unsurların 1985 doğumlu bireylerin "birey" olduklarının farkına vardıkları(ki politik tavır o zaman oluşmaya başlar) dönemlerde küresel biçimde toplumları etkisi altına aldığı düşünülürse(teknoloji önce genç nüfusu etkiler) normal bir durum olduğu aşikardır.
85 sonrası doğan apolitikler, siyasetle ilgilenmenin etiketlenmek ile kardeş olduğu bir ortamda siyasete fazla girmeyerek en doğrusunu yapan akıllılardır. 85 öncesi jenerasyonlar akıllı ve politik halleriyle başkalarının piyonu olmaktan ileri gidemediklerinden (ya da buna izin verecek kadar güçsüz bir devlet yapısı olmadığından) şimdiki jenerasyonların apolitik duruşu çok da mantıksız sayılmaz.
lakin bu apolitik duruş meydanı boş bırakıyor mu, bence bırakıyor. (bkz: abdurrahman çelebi)
düşünmeyen, yargılamayan, salak kitlelermiş. en akıllı kesim şimdiki kesim. gidiyor adam gibi üniversitesini okuyor geliyor. 80'den öncekiler birbirlerini yaktı, kesti, biçti de ne oldu? biz adam gibi işimizi yapıyoruz. sizin gibi dangalakça bizi kullanmak isteyen iç ve dış güçlerin kuklası olup da arkadaşlarımızı, kardeşlerimizi gırtlaklamıyoruz. ülkede anarşi yaratmıyoruz. bu ülkenin düşmanlarının ekmeğine yağ sürmüyoruz. 80'den önceki o politik kesimin yaptıklarının bu ülke için faydalı olduğınu iddia eden varsa siktirsin gitsin zaten.
80 öncesi öğrencilerin siyasi hareketlerinden ağız yanması sonucu sütü üfleyerek içme durumudur ki çoğu şeyde yaptığımız gibi bunda da ayarı tutturamamışızdır. *
yaşar büyükanıt'a "oy vermeyeceğini" söyleyen, clinton'ı bush zanneden örnekler için buyrun
öss, yök, oks gibi şeylerle öğrencilerin beyinlerini sadece ezberlemeye yöneltip başka hiçbişeyle(spor, kitap okumak, internet, video oyunu, sinema vb...) ilgilenmemelerini yani öğrencilerin gelişmesini, kültürlenmesini istemeyenlerin başarmak istediği şey.
tam da askeri darbenin arzuladığı durumdur. gençler siyasete miyasete bulaşmasın adamakıllı okulunu bitirsin denmiştir. apolitik bir gençlik oluşturulmuştur. dolayısıyla hatayı gençlerde değil sistemde aramak lazımdır.
80 den sonra başa geçenlerin sistemli bir şekilde uyguladıkları politikaların sonucudur.Çünkü düşünmeyen,yargılamayan,salak kitleleri kontrol edebilmek daha kolaydır.
