bu yıllar arası doğmak: teknolojiyi en iyisi ve en kötüsü ile yaşamaktır. bir mb lık oyunları gören bu jenerasyon aynı zamanda bilgisayarda 100 gb lik oyunlarda oynamışlardır. ** sobada patates pişiren bu jenerasyon aynı zamanda fırında kumpir bile yapmıştır. televizyon kanalını değiştirmek isteyen bu insanlar zamanında kalkıp tv üzerinde olan tuşlara basmış ve zamanı gelince kolunda olan saatten bile kanal değiştirmiştir. telefon kulübesinde jetonu delip yakınlarını arayan bu jenerasyon artık cep telefonu ile internete de girmektedir. daha neler neler... *
1984-90 Arası doğmak diye bir sınıflandırma yoktur olamaz. 1980-1986 nesli iyi kötü birbirine benzer nesillerken VHSlerle Betalarla büyümüş nesillerken 86 sonrası nesil farklı bir sınıflandırma konusudur. Müzik CDlerinin ülkemizde normal vatandaşa inmeye başladığı ilk zamanlar 90ların başıdır. Tarkan 90ların başında çıkmıştır bunu tutup da 88li veya 89lu, 90lı bir insan bilemez. 86lılar 85liler 84lüler ise iyi kötü küçük çocuklar olarak hatırlarlar. 86lı sonrası nesil eğer ki evlerine çook geç girmemişse siyah beyaz ekranlı bilgisayarı hatırlamaz, Dos işletim sistemini hemen hemen hiç kullanmamıştırlar en iyi window 3.1 e yetişmişlerdir o da taş çatlasa 87liler, bildikleri en büyük telefon 3110 iken bundan önceki nesil benim ismen hatırladığım Nokia 1611 ve daha büyüklerini hatırlarlar.
85 ile 87 arasında çok büyük fark yokmuş gibi görünür ama değişim ve kırılma noktası onların arasındaki 2 yıllık dönemde olmuştur. Oyunlarda 90ların hemen ortasındaki Quake devrimi bütün oyun dünyasının çehresini değiştirmiştir, Keza yine bir devrim yapan Metal Gear Solid'i bir çocuğun oynaması için en aşağı 12-13 yaşında olması lazımdır ki (oyun ingilizce olmadan da oynanmaz) yanılmıyorsam 97de çıkan bu oyunun devrimine tutup da 87li bir çocuğun erişmesi imkansızdır, erişse bile ingilizce bilerek oynaması imkansızdır çünkü anadolu liseleri ilkokuldan sonra son alışlarını 86lılara yapmıştır.. Buna başka örnekler de verilebilir resident evil, Tomb raider gibi iyi kötü ingilizce bilere oynanaması gereken devrimsel oyunlar gibi bununla beraber FPS dünyasındaki diğer Devrimler de Medal of honor vb devrimlerdir 85li olarak benim zar zor yetiştiğim devrimlerdir. Keza Fifa, NBA ve goal storm (winning eleven) serileri de 96-97 gibi (daha öncesi de var tabi CD oyunu olarak örnek veriyorum) ortaya çıkmışlardır, Tekken de keza öyledir. Ben tekken 1 i ilk defa 5. sınıfta veya birkaç yaş büyükken falan oynamışken 88 doğumlu birinin Tekken 1 i ateri salonlarında görmüş olması sadece ve sadece Ateri salonu sahiplerinin yatırımsızlığıdır, onlar en iyi ihtimal Tekken 3 e yetişmişlerdir.
Keza VHS veya Betadan izleme fırsatı olmadıysa insanların ALien, Aliens, Terminator, terminator 2, Robocop gibi filmlerin ilk özel kanal gösterimlerine değil en iyi iyi ihtimal 2. 3. gösterimlerine denk gelmişlerdir.
Keza Efes'in Koraç Kupasını, Nijerya'nın efsane kadrosu, Tanju gibi gibi nice efsanevi spor insanlarını olaylarını hemen hemen hiç hatırlamazlar. Ben bile Tanjuyu hayal meyal, Nijeryanın kadrosunu hayal meyal hatırlarken, tutup da 87li ve üssü bir insanın hatırlaması imkansızdır.
başka bir örnek vermek gerekirse de Teleon öncesi TRTde yayılanan bir köy evinde bile izleyebildiğiniz lig maçlarını birçoğunun hatırlamasına imkan yoktur.
gelişimi yaşamaktır.her türlü imkanın nasıl kademeli olarak bize çakıldığını nasıl paramızın çalındığını nasılda o tüm yaniliklere aç olduğumuzu görmektir.aslında memleketin tüm dünya tarafından yavaş yavaş tanınmasına şahit olmaktır.aklı baliyken bir türk takımını avrupa şampiyonu olarak görmek dünya kupasında brezilyaya kafa tutmak demektir.o kadar farklı bir jenerasyondurki bu aralıkta doğanların hayatları hep farklı olacaktır.özel yılların özel çocukları...