1982 anayasa sı ve kemalist darbecilerin oyunu

entry1 galeri0
    ?.
  1. Anayasa'nın 24. maddesinin son paragrafında şöyle bildirilmektedir:"Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasî veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz."Mesela "Kisisel çıkar, yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun dini veya din duygularını, yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar etmek" ifadesi çok sübjektiftir ve tamamı ile "kanunu uygulayanların insafına" bırakılmıştır. Yani savcılar isterlerse, bu kanuna dayanarak bütün din görevlilerini tutuklayabilirler. Çünkü hepsi de "maaş karsılığı", yani "para olarak" din alanında çalışmaktadır ve bu durum pekala "din yoluyla kişisel çıkar" sınırları içinde mütalaa edilebilir.Bunun gibi başta Kur'an-ı Kerim olmak üzere, birçok dini kitap ve yayın da bu şekilde yorumlanarak "suç" itibar edilebilir. Çarşıda, pazarda takke, tesbih ve benzeri "dince kutsal şeyleri" alıp satmak da pekala, (söz konusu maddeye) aykırı sayılabilir. Hele bazı Devlet büyüklerinin ve siyasilerin Cuma ve Bayram Namazlarına katılmaları "nüfuz sağlama" manasına gelebilir.Bir ilim ve fikir adamının veya bir köşe yazarının "din ve sosyal hayat", "din ve ekonomi", "din ve hukuk", "din ve siyaset" konusunda yazdığı bir yazı ve yaptığı bir araştırma, pekala "Devleti'in temel düzenine" yönelen bir tehdit olarak değerlendirilebilir. Velhasıl, işimiz, savcıların merhametine kalmış bulunmaktadır ve Anayasa değişmedikçe, bu, böylece devam edecektir. Oysa inananların da hürriyete ihtiyacı var.

    KAYNAK: Seyyid Ahmet Arvasi, Sahte Dindarlar Sahte Laikler, Burak Yayınevi, ist. 1996, sayfa 170, 171
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük