Bir yaş büyük olduğum yazarlardır kendileri. Herşeyi olabildiğince doğal yaşamış nesildir. Elmanın, çileğin karpuzun ve bilimum meyve çeşitlerinin orjinal tadınıda bilirler ayrıca.
E-mail, yada e-kartlar değilde böyle postaneden mektuptur ne bileyim tebrik kartıdır vs.. atmış nesildirler.
Asıl sosyal olan bizdik be kardeşim. Bu nesil Whatsapp gruplarında değilde böyle kahvede, pastanede toplanıp yüzyüze konuşan, tartışan ve gerektiğinde kafalarını bozan olduğu vakit yumruk yumruğa kavgalarınıda etmiş nesildir Ayrıca.
Şu anki Bordo klavyeli delikanlılar babalarında vitamin değillerdi o zamanlar. Herşey orjinaldi yani. Sorun varsa eğer yüzyüze gelip sıkıntını hallediyordun.
Öyle bilmem kimin resmi olan bi profil fotosuna sahip birinin, yazdığı iki kelam yazıya bakıp aşık olmuyodun mal gibi afedersin. Aşık olduğun kişiyi görüp beğeniyordun. Gidip adam gibi konuşuyordun. El ele tutuşup geziyordun. Gidip kapısında bekliyordun.
Öyle cep telefonu felan ne arar. bi tane telefon var oda evin ortasında duruyo. Nereye arıyon ikide bir. Öyle saatlerce dışarı çıkıp kaybolamıyordun ortalıktan. Sevdiğin kişiyi görebildiğin saatler sınırlıydı yani. Özlüyordun kardeşim sevdiğini baya özlüyordun.
Velhasılı kelam şu an 35-40 yaş aralığında olan ve benimde dahil olduğum bu nesil on numara beş yıldız bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirmiştir. Ceplerimizde bir çok güzel anı biriktirdik.
Şu anki nesillerin bunları ve daha sayamadığım birçok şeyi yaşayamayacak olması ne kadar kötü. Başta dünyaları olmak üzere Herşeyleri sahte. Bu çok üzücü.
Lanetli dedikleri nesildir.
Her türlü şey başına gelen, darbe sonrası şaşkın ortamda doğmuş, girdikleri her sınavda ya soruları çalınan ya da sınavları ertelenen nesil.
Üzüldüm bak bi' kez daha.
artık amca, hala, dayı, anne, baba olmuş yorgun yazarlardır. sözlüğü nostalji amaçlı kullanan, vay anasını be saçlar beyazlamaya başladı artık deyip, cahit sıtkı tarancı'yı anlayan kisilerdir.