vakt-i zamanında sokak aralarında top tepmişliği de vardır, pro evolution soccer oynamışlığı da,
tahta tüfeklerle savaş oyunları da oynamıştır, counter strikeda sis bombası atmışlığı da vardır,
salçalı ekmek nedir bilir, nutella yemişliği de vardır,
atari salonlarında "geçeyim mi abi" demişliği de vardır, slm asl diye sormuşluğu da,
saat 1'de gelecek arkadaşını gelir umuduyla 3'e kadar beklemişliği de vardır, "gelmiyorsan gidiyorum" diye sms attığı da,
aşk mektubu yazmışlığı da vardır, facebook'tan arkadaşlık isteği göndermişliği de,
tetris'te yıllarca çubuk beklemişliği de vardır, angry birds oynamışlığı da,
bizimkiler'in kapıcısı cafer'i de sever, avrupa yakası'nın kapıcısı gaffur'u da,
walkman'i de olmuştur, mp3 player'ı da,
4 vitesli murat 131 arabaya da binmiştir, 5 vitesli kuş serisi arabaya da, ama favorisi dijital göstergeli uzay aracı tempra'dır her daim,
vhs ve beta film kiralamışlığı, korsan cd almışlığı da vardır, internetten blu-ray film indirmişliği de,
sevgilisine karışık kaset çekmişliği de vardır, romantik(!) sandığı bir parçanın linkini göndermişliği de,
1. körfez savaşı'nı da bilir, 2. körfez savaşı'nı da,
gazetelerin verdiği ansiklopedileri de kullanmıştır ödevlerinde, wikipedia'yı da,
kuzeyimizdeki bir ülkeyi, ilkokul kitaplarında sscb olarak bilir, ortaokul kitaplarında bağımsız devletler topluluğu, lise kitaplarında rusya federasyonu, şimdi ise güzel kadınlar ülkesi olarak,
ingiltere'den 8 yediğimizde ağlamışlığı da vardır, ilhan mansız'ın senegal'e attığı golden sonra yerde yuvarlanmışlığı da,
lig maçlarını haftasonu öğle saatlerinde trt1'de bedavaya da izlemiştir, digiturk'e eşşek yüküyle para vererek de,
cine-5'de reklam sonrası 30 saniyeliğine şifresiz verilen erotik filmleri de izlemiştir,
gazoz kapağı, bilye, taso, futbolcu kartları da biriktirmiştir, film arşivi de. hayatı hep biriktirmekle geçmiştir yani.
işte sırf bu yüzden adına efsane nesil denmiştir, taklitlerinden sakınınız.
ama artık hayat yormaya başlamıştır ve yaşlanmaya başladığını hissetmektedir... *
bu neslin büyüklüğü ne yaş büyüklüğüdür ne sayı büyüklüğü. Öyle bir büyüklüktür ki adı konulamaz.
yok ya ne yaşlanması diyorum da, "taso, walkmen, salçalı ekmek, sscb, tetris (ama ilk çıkan tek oyunlu versiyonu)"
bunları duyunca da utanmasam üşenmesem gözlerim dolacak. neyseki hala o kadar duygusal değilim ama vay be diyor insan...
vhs ve beta kaset kiralama, 1. körfez savaşı, 8-0 lık ingiltere maçı, şifresiz lig maçları ve sscb demek dışında kalan her şey 89'a kadar doğmuş olalar içinde geçerlidir. *
y kuşağını kapsayan nesildir. şirketlerde yöneticilerin en şikayetçi olduğu kuşaktır.
özellikleri;
- her şeye hemen sahip olmak istiyorlar,
- bağımsızlar,
- sosyaller,
- beklentileri yüksek,
- güç ve yetki istiyorlar,
- özel yaşama önem veriyorlar,
- çabuk sıkılıyorlar,
- teknolojiyi çok iyi kullanıyorlar ve bağımlılar,
- kişisel zamanlarının %60'ını sosyal paylaşım sitelerinde geçiriyorlar,
- dikkatlerini toparlayamıyolar.
"olaylara garışma" telkiniyle büyütülmüşlerdir.
all my life şarkısını duyduğunda parliament cinema club jeneriğini hatırlayan nesildir. ayrıca 90'ların kötü pantolon modasına maruz kalmışlığı da vardır. http://www.youtube.com/wa...ast5Y&feature=related
kar yağınca mahalleler arasındaki en keyifli kayılacak yeri bulup zaman zaman aynı yerde toplanabimiş nesildir. bugün kar yağınca çocuklar "ay düşmeyeyim" diyerek ayak ucuyla yürüyor. belki bu yüzden efsanedir.
mensubu olduğum nesil.sokakta büyüyen son dönem çocukları.tabi o zaman internet hayallerde var dı şimdi her evde.çok bozuldu dünya çok.organ nakli de bu kadar yaygın değildi.ebeyenler çocuklarının odalara hapsetmezdi.güzel di vesselam.
başından yakalamışım bu efsanevi nesli. teknoloji sıfıra yakın sokak çocuklarıydık o yıllarda mutluyduk. dostluk vardı. şimdi ki nesillere anlatabileceğimiz hikayelerimiz vardı. zamane çocukların hiçbir zaman yaşayamayacağı günlerdi.
-mahellede top oynarken "at ağbinin kıllı göğsüne" diyen mahalledeki ağbilerine orta yapmışlardır.
-mahalle maçlarına "adamın gol diyor, atan alır, 3 korner 1 penaltı" gibi keskin kurallar koymuşlardır.
-annesi eve çağırınca "akşam ezanı okunmadı ki" gibi bahaneler sunmuşlardır.
ayağına inşaat çivisi girmiş, defalarca kafayı yarmış, atari salonlarında hatun soymaya yemin etmiş, çiviyle nice darboğazlar yapmış, pazar günü banyo yaptıktan sonra bizimkiler izlemiş, mermeri kaydırarak kapak vurmuş, mahalle mahalle gezerek meşe ütmüş, kuyudan karış almış, taş ve tahtayla beyzbol oynamış, tüftüf konusunda en az baretta kadar kendini geliştirmiş, disketle porno alışverişi yapmış nesildir...