Duyunca "acaba Arap kalkınma bankasına veya sair emirlik, krallık bankalarına ne kadar borçlandık, kalkıp hacze gelirler mi, vs." diye düşündüren haber.
haklılık durumu vardır ama başka açıdan, ülkemize son 3 ayda 8.2 milyar dolar sıcak para girdisi vardır. yabancılara hep arsa,konut ve tarla satışlarından gelen para ve ortadoğunun çalkantılı olmasından dolayı hesapların buraya aktarılmasından yoksa üreten büyüyen bir ülkeden söz etmek abestir.
nasıl ki 28 şubatta medya birden bire ihlas holdingi kötüledi insanlar parayı çekti holding battı. yıl 2013 şimdi yine sektörde büyük oyuncudur.
nasıl ki ecevit hükümeti sırasında depremden yeni çıkmış bir ülke tabiki borçlu olurdu ve medya velvele yaparak insanlar bankalara koştu bankalar battı ve hükümette bitti.
yarın nerden geleceği olmayacak bir velveleyle bankaların sıcak parayı kaybederek tersi bir durumda yine ülkenin aynı noktaya gelmeyeceğini kim bilir.
not:pardon bankalara sınırsız kazıklama yetkisi verilerek vatandaş ses çıkaramıyor ve herkesin mutlaka borçlu yapıldıgı gerçeği var ayrıca sıcak paralar araplara ait oldugundan giren çıkan yine bize olacak..
dünyanın kaderidir a.q sağcılar bozar solcular düzelttiği vakit sağcılar yine kazanır.
koyunları köşeye sıkıştığı günlerde "bakın imf borcunu bitirdik bu bizim başarımızdır yaşasın akp yaşasın tayyip" diyerek yüzsüz yüzsüz dolaştırabilecek gelişme.
türkiye'de yaşayan ve 1961 yılına göre daha çok sömürülen insanlarımızın kredi borçları içinde yüzdüğü gerçeği yanında pek de umursamadıkları durumdur.
edit : bu meyanda, 2002de 129.6 milyar dolar olan Türkiyenin toplam dış borcu, 336.9 milyar dolara ulaşmış durumdadır. imf'ye borçlu olmasak ne yazar.
önemli olan vatandaşın alım gücüne bir faydası var mı bu durumun. ımf'e 5 milyar dolar borç veriyorsun ama vatandaşın açlık sınırı altında yaşamaya çalışıyor. çelişkiye gel.
5 milyar doları ımf'ye vereceğine vatandaşa düşük fazili kredi ver. yatırım yap. illa ımf'ye borç vererek itibar kazanacağım mı diyorsun.
vatandaşın refah çıtasını yükselt senin ne işin var ımf'le. mitinglerde bangır bangır bağıran ben değildim; imf ile ilişkilerimiz bitecek, ımf'bu ülkenin kanını ememez bunu yaptırmayız diyen yine ben değildim.
borç cep değiştiriyor bu rosava gibilerde kandıracak keriz arıyor.
ya rakam bilmiyorsun? ya ekonomi senin için sadece tasarruf etmek demek.
bu ikiside değilse sen milleti koyun yerine koyan bir şark kurnazısın.
dış borca bak diyeceğim ama ağzımı yordurma boşver sen zaten biliyorsundur.
ahmetin borcunu mehmetden borç alarak öde. sonra git deki ben ahmete olan borcumu ödedim lütfen beni alkışlayın. beyin salatası önerilir üstüne bol limon faydalıdır.
bakkala, kasaba ,manava, ev sahibine, eşe dosta, kredi kartlarına borcu olan ve her geçen ay borcu katlana katlana artan birinin ama bunların içinden manav'a olan borcu kapattım demesi gibi bişeydir.
2002'de türkiyenin dış borcu 127 milyar dolar iken bugün 2013 yılında 337 milyar dolara çıkmıştır.
oturan değişmemiştir, kucak değişmiştir. 373 milyar dolar (671 milyar tl) dış borç nasıl olmuş? rte efendi palavra sıkacağına buna cevap versin.
büyük ihtimalle, tek parti döneminin, ismet paşa'nın uygulamalarının etkisi olduğunu söyleyecek kadar yine zırvalar ve sıçar. gülüp geçmek lazım. yakında firavunluğunu ilan ederse şaşmayın.
Borcun kapanmasi iyidir hostur ama cok birsey ifade etmez. Halihazirda disborcumuzun ne duzeyde oldugu ufak arastirmalarla ogrenilebilir.
Cari acigi kapatmadan ulke ekonomisi soyle iyi boyle iyi diyemeyiz. Cunku her ab gote gelme ihtimali var.
Turkiye ekonomisi son on yildir kisa vadeli yabanci fonlarla ayakta durmakta. Uretim yok denilecek kadar az yani. Olur da birgun bu fonlar ulkeyi terk etmeye karar verirlerse yasanan krizi olcmek icin gecmisteki krizlerle karsilastirma yapmak yeterli olmayacaktir.