önce hemen belirtmek gerekli, toplu taşıma araçları, duraklar vs... kapsamında oldukça makul.
şimdi başlayalım hazırladığımız laflara;
evvela
sigara bağımlılıktır.
sigara aynı zamanda satılması, alınması ve kullanılması yasal bir bağımlılıktır.
sigara, içen insanı zehirler.oranları farklı olmakla, içilen ortamda bulunan herkesi zehirler.
bu bilgiler ışığında gelelim mevzuya;
sigara içenler, vergisi ile aldığı sağlığa zararlı "yasal" bir ürüne bağımlıdır.
buraya kadar çok güzel. ama bundan sonrası bildiğin felaket.
19 temmuz 2009 dan sonra kağıt üzerinde, bu bağımlı arkadaşların, kafelerde, kıraathanelerde, barlarda sigara içmesi yasak. alması serbest. durum saçmalık.
bütün külfetin bağımlıya yükletilmesi bir saçmalık. deseler " bir takım şarları yerine getiren işletmelerde sigara içimi serbesttir." ozaman tamam.
bu bir takım şartlar; bölümlerin ayrılması, havalandırmanın güçlenmesi ve bunun gibi şeyler olabilir.
kısaca işletmenin külfet altına girmesi gerekir. yok bunları yapmıyorsan sigara içiremessin içerde gibi birşey yani. bağımlı da gideği mekanı ona göre seçecektir.
oysa şimdiki durumda; ben tamamen yasal bir maddeye bağımlı olarak yaşıyorum. ama gezmem tozmam yasak. oh.
sigara içmeyen arkadaşları da anlıyorum. çok lanet bir durum. ama bu laneti bir taraftan alıp diğerine vermek ne kadar mantıklı ?
hayır hiç düşünülmüyor da; ben mekanlarda içemediğim sigarayı sokaklarda içeceğim. tüyü bitmemiş sabinin top peşinde koşturmasını izlerken, okulundan eve dönerken, sokakta arkadaşı ile çanak çömlek patlatırken , gözlerinin önünde bu mereti içeceğim. çok güzel örnek olacağım. ama ne açık hava kimse zehirlenmeyecek.
seri zamlar bindi.
kapalı alanda sigara içmek yasaklandı.
derken derken, yakın zamanda tepemize birer adam dikecekleri kanısındayım kontrol amaçlı.
annem vardı bir de başıma siz çıktınız lan.
insan insana bunu yapar mı?
sizleri erkan can abimin gemide kreasyonundan küfürlere havale ediyorum.
"memleketi bok ediyorlar, sonra mizahçıya malzeme olsun diye yaptık diyorlar. sen memleketi güllük gülistanlık yap, ben güldürecek şey bulurum meraklanma."
ben de diyorum ki hükümete, sen bu memleketi güllük gülistanlık yap, ben sigaramı kendim bırakırım merak etme.
ha ayrıca, bir insan olarak bu yasak sonrası umarım esnaf zarar görmez. 70 milyonun 17si sigara içiyor esnafın işleri düzelir gibi argümanlarla gelenler var, ancak bana durum pek öyle olmayacak gibi geliyor. sonuçta yasak milletiyiz, yasakları severiz biz, ama bu milletin yasakla başetme araçlarından biri zaten sigaraydı.
başladığım zamandan beri bırakmak istediğim şu mereti bırakamadığım için bana iradesiz diyebilirsiniz, ama bu yasak yüzünden sigarayı bırakacağımı da iddia edemezsiniz. sigara içilmesi yasak olan mekanlara gitmeyeceğim için sosyal hayatım darbe alabilir anca, onunla ilgili de yapılacak bir şey yok.
kıssadan hisse: umarım bu yasak, daha sağlıklı bir türkiye için elverişli bir ortam oluşturur. ben yine de referandumdan yanayım, o ayrı. madem 70te 17 sadece sigara içiyor, referandumla bu konu çok daha meşrulaştırılmış bir şekilde halledilebilirdi. değil mi ama?
uygulanmasını ama gerçekten tam manasıyla uygulanmasını istediğim yasaktır. bu yasağa karşıyım ancak belki hani şu uyuyan milletim " yettiniz lan bir sigaramız vardı onu da mı alacaksınız" diyerek kimbilir belki şahlanır da bu arada önüne kattığı her şeyi yakar yıkar diye salakça bir beklenti içindeyim.
bize gerizekalıları gösteren yasaktır efendim bu yasak. olayı nasıl olur da kendimize yontar ordan hükümete bindiririz olayına dönüşmüştür. o kadar salakça argümanlar sunuluyor ki! mesela, faşizm deniyor bu yasak için. neresi faşizm bana hele bi' açıkla. sen içtiğin zıkkımla kaç insana zarar veriyorsun farkında mısın? ulan bilimsel bir gerçek bu! sigaranın dumanı içmeyene de zarar verir! bu kadar basit bir konuda nasıl hala haklı çıkmaya çalışıyorsun.
güzel kardeşim, bunun tuzla şekerle hiç bir alakası yok. bireysel bir şey değil bu. sadece kendine zarar değil çevrene de zarar. hayret bir şey!
buna ek olarak hükümet için yeni bir rant kapısı olduğu savunanlara da avrupa örneği diyorum. evet, avrupa' da da tayyip'in işleri bu yasaklar. mantığınıza koyim.
sigara içen biri olarak destekliyorum bu yasağı. çıkarım kahvenin önünde içerim hiç de zoruma gitmez. mantıklıyım çünkü.
türkiye' de geçen sene sigara bağlı sebeplerden 114 bin kişinin öldüğü ve bunların 11 bininin pasif içiciler olduğu göz önünde bulundurulursa bu rakamları aşağı çekmesi kuvvetle muhtemel olan yasağın yürürlüğe girmesidir. bir kısım acaip eleştiriler var; yok hak yok hukuk yok özgürlük yok tek keyfimiz yok ikinci sınıf insan muammelesi falan filan diyen. çok kısa cevap vermek gerekirse; zıkkım için, bu şeyi içmeyin. zira içtiğiniz şeyin zararı zıkkımdan bile fazladır. başarıyla uygulandığı takdirde sigarayı bırakmalar artacak ve böylece hem aktif hem de pasif içiciler sayısında belirgin bir azalma olacaktır.
içmeyin efendiler bu boku içmeyin. ben babamı tam bir ay önce bu pisliğin neden olduğu akciğer kanseri yüzünden daha 57 yaşındayken kaybettim. 42 sene bil fiil sigara içti ve resmen kendi sonunu hazırladı zavallı adam. sizler biraz akıllı olun da canınızı sevin azıcık. "bize bi şey olmaz" demeyin sakın. olunca öyle bir oluyor ki, iflahınız feleğiniz şaşıyor. ölüm artık gelsin sizi alsın diye dua ediyorsunuz ölüme inanılmaz sancılarla ilerlerken.