nostalji serimizin bugünkü ayağında hatırlayacağımız tatlı maç.
odun tanım: 1997-1998 sezonu la liga 21. hafta maçı, camp nou'da oynanmıştır.
yavşak tanım: yarasaların taşaklarını cümle aleme gösterdiği efsanevi maç.
okumaya üşenenler için tanım: barça'nın nou camp'ta 3-0'dan verdiği maç.
bir tarafta afc ajax'la 6 sezon boyunca başarıdan başarıya koşmuş louis van gaal'in ilk sezonunda avrupa'da tarihinin en kötü sezonlarından birini yaşamış ama ligde işi bir şekilde götüren fc barcelona, diğer tarafta ise claudio ranieri yönetiminde artık çehre değiştirmeye başlayan ve henüz üst düzey bir takım olamasa da ilerisi için inceden ayak sesleri duyulan valencia cf, bizim ekip, los che.
fenerbahçe'liler de sevecektir, süper yıldızları ariel ortega da damga vurmuştu.
louis van gaal bildiğiniz gibi 1991-1997 arası ajax'la beraber avrupa'ya damga vurdu, sonra da katalanlara geçti. yanında da rahmetli bobby robson'dan miras kalan jose mourinho vardı asistan olarak. kadroda da genç keltoş ivan de la pena, rivaldo, luis enrique, figo, sergi barjuan, reiziger, ferrer, guardiola, giovanni gibi adamlar var. abelardo'nun saçları bile var lan, o derece. umutlar büyük... la liga'ya süper bir giriş yapmalarına rağmen avrupa'da ters giden bir şeyler vardı. yeni yılı göremeden şampiyonlar ligine grup sonuncusu olarak veda eden fc barcelona o sezon avrupa kupaları tarihindeki en ağır iç saha mağlubiyetini de aldı: (bkz: 5 kasim 1997 barcelona dynamo kyiv maci)
bu mağlubiyetten sonra ligde oynadıkları 4 maçın 3'ünü kaybettiler falan, fenerbahçe'nin 2006-2007 gidişatına benzer, bombok bir gidişatla bir şekilde zirvedelerdi ama takım saatli bomba gibiydi, ne zaman göçeceği meçhul. işte böyle anlardan birinde nou camp'ta yarasaları ağırladılar. valencia'nın hali vakti belli, ligin üst-orta sıralarında oynayan vasat üstü takım, yeni bir yapılanma içindeler ve 1999'daki efsane kadronun da temelleri atılmış durumda. ligin hemen başında mestalla'da oynanan ilk maçı katalanlar pek de zorlanmadan 3-0 kazanarak rakibini 2. maç için kızdırmıştır.
bu maçta da klasik bir sergi barjuan-barça forveti işbirliğinden gelen golle açılışı yaptı katalanlar, luis enrique kafayla perdeyi açtı. yetmedi, ikinci yarının başında luis figo'nun pasıyala rivaldo karşı karşıya pozisyonda skoru 2-0 yaptı, farka gidecek diye düşünüldü. rivaldo bu golden sonra formasını çıkartarak içine giydiği 2. formayı aleme sergiledi. sarı karttan kaçmak için potansiyel bir türk icadı. fark beklendi, öyle de oldu. o dönem süratli futboluyla tanıdığımız kabak kafa ivan de la pena'nın gene süratle başlattığı atağın devamında caceres kendi kalesine attığı mükemmel golle skoru 3-0 yaptı. arada neler olduğu önemsiz.
maç da buradan sonra başladı.
3 farklı geriye düştükten 15 dakika sonra claudio lopez tarafından barça ceza sahasının arasına yollanan arapasta oralarda 5 tane barça'lı defans adamının arasında ne aradığı belli olmayan süt bek morigi'yle skoru 3-1 yapınca yarasalar şeref golü zannedildi. claudio lopez diye bir adamın varlığından haberdar olanlar ise böyle düşünmedi elbette;
5 dakika sonrasında, 75. dakikada daha sonra beşiktaş formasıyla tarihi başarılarını seyredeceğimiz juanfran ortaladı, claudio lopez boş kaleye çaktı kafayı, 3-2 oldu skor. kaleci ruud hesp kızgın... bitime 15 dakika kala fark 1'e indi, bir tarih yazılır mıydı? bak bak noldu sonra,
bitime 3 dakika kala, nou camp susmuş yarasaların şovunu izlerken kullanılan kornerden seken topu ceza sahası dışından gelişine mükemmel bir vuruşla ağlara gönderen claudio lopez beraberliği getirdi, burada claudio ranieri tam manasıyla orgazm olmuştur. louis van gaal ise fena helde göt modundadır.
barça'nın maçı vereceği burdan belli olmuşken öldürücü darbeyi de ceyhun eriş'in kankası müzmin yedek ariel ortega koymuştur; 90. dakikada karşı karşıya kaldığı kaleci ruud hesp'i 90'a usulca yolladığı şahane bir vuruşla mat eden el burrito skoru belirleyecek, ranieri'ye 2. orgazmını yaşatacak, van gaal ve staddaki 70 bin kişiye de bir büyük açtıracaktır.
böylece efsanevi maçta nou camp'ta azgın barça karşısında 2. yarıda 3-0 geriye düşen los che, claudio lopez önderliğinde mükemmel ötesi bir geri dönüş yaparak 3-4 kazanmıştır, la liga'nın unutulmaz maçları arasına bir tane daha sokmuşlardır. fc barcelona ise o sezon berbat ötesi bir gidişat göstermelerine rağmen takipçileri athletic bilbao'ya 9 puan fark atarak şampiyon olmuşlardır ki bugün bile bir tez konusudur 1997-1998 sezonunda la liga. zaten sanırsam o sezon türcell süper lig 2006-2007 sezonuna benzer şekilde la liga tarihinin en kanser sezonuydu. real madrid bile o sezon şampiyonlar ligi kupasını kaldırdığı için ertesi sezon şampiyonlar ligine katılabilmişlerdir. tabi barça şampiyon olurken özellikle son maçlarda da rezil olmayı ihmal etmeyecektir, christian vieri'nin atletico'sundan* 5 yiyip, nou camp'ta salamanca'dan 4 yiyerek şampiyon olan barça pek bir tartışılmıştır.
valencia'mız ise aynı gidişat, 9. bitirmelerinden ziyade salamanca'ya 6-0 yenilmek gibi bir rezalete imza atacaklardır. sıkıldım bitiriyorum burada, pulemjot kalashnikova iyi günler diler. emirates kupası 2009'da beraber olmak dileğiyle...