hamidou suleymanou nun kadro dışı bırakılma cezasının bitmesini ve bu tarihte gününde olmasını dilediğim karşılaşmadır. gününde bir suleymanou yu manchester united bile yenemez.
kezman'ın neredeyse tüm sözlük yazarlarının*gol yapabileceği pozisyonda golü kaçırıp, daha zor bir pozisyonda mükemmel bir tek vuruşla gol yaptığı maç. golden sonra volkan karşı kaleye gidip kezman'a moral vermiştir. alex kötü, kazım süper oynadı ilk yarı. rahat kazanırız gibi görünüyor.
sampiyon fenerim ne istersen iste benden
istersen donatalim dört bir yani bayraklarla
istersen inletelim her bir yani sarkilarla
istersen eglenelim davullarla zurnalarla..
atılan gollerden çok nasıl atılmaz denilen gol pozisyonlarının bir hayli fazla olmasıyla dikkat çekmekte olan maç. kezman'ın kaçırdığı 3 pozisyon var net. bunları semih girse atardı diye düşünmüştük futbolsever olarak ama, semih girdi, onun da kaçırdığı gol var bir tane ki öyle böyle değil.
keyifli bir maç, bol pozisyonlu. denizli başta gayretliydi ve pozisyon da buldu ( derken golü şimdi geldi denizli'nin) ama iki takım arasındaki klas farkı belli oluyor.
kısa kısa,
güvenç kurtar'ın pembe ceket,uğuruymuş maç öncesi spikerin söylediğine göre, bir de uğurlu olmasa ne olurmuş bilmem!
trübünlerde Pierre van Hooijdonk'u görmek güzeldi, beşiktaşlı kulunuzun gelmiş geçmiş en sevdiği fb'li oyuncudur.
--spoiler--
sevmisim seni herseyden fazla,
olunce 'fener' yazsin mezar tasimda.
tek gercek sensin, yalan dunyada..
koymusum cimbomuna, besiktasina..
--spoiler--
fenerbahcemizin rahat rahat, eze eze kazandigi karsilasma.
mateja kezman sac-bas yoldursa da, alex de souza faktoru her zaman oldugu gibi fenerbahcemizin farka gitmesini sagladi.* mac hakkinda yazilabilecek cok sey var belki ama kelimeler kifayetsiz kalir bu guzel oyuna..
son olarak maraton ustte acilan kucuk bir pankartla bitirelim;
yan hakemlerin içine ettiği maçtır. iki takım için de kalkan ofsayt bayraklarının yarısından fazlasının hatalı olduğunu söyleyebiliriz. fenerbahçe'nin bir golü denizlispor'un da bir penaltısı verilmemiştir.
hobbit: tamam moderasyon yeter sıkıldım ama böyle çaylak çaylak.
çok güzel ve rahat bir oyunla 4- 1 kazandığımız lig maçı. yalnız şu kezman mıdır nedir o arkadaşa bir laf etmezsem içim rahat etmicek. rıdvan dilmen bu akşam yorum yaparken ''olur böyle şeyler futbolda'' diyerek sanki biraz kafa yaptı bizlerle. yahu allah aşkına biri söylesin! o kaçan golü kaçırmak için nasıl bir psikolojide olmak lazım?! daha hangisini atıcaksın be adam? attığı gole bak bi de kaçırdıklarına! inanılmaz bi heyecan ve stres yaşatıyo bu adam bize ya hayırlısı. bu arada o organize ataklara değinmeden geçemeyeceğim! süperdi vallahi hepsi. darısı sene sonuna inşallah.
fenerbahçeli arkadaşlarımızın da hak verecegi gibi mucadeleden uzak, halı saha maçı kıvamında bol gol pozisyonlu bir maç olmuştur. özellikle ilk yarıya, kaçırdı gollerle damgasını vuran bir kezman vardi ki deme gitsin.
güvenç kurtar'ın takımını sahada tanıyamadım. hele fenerbahçe'yi hiç tanıyamadım. ciddi söylüyorum iki takım da maçı ciddiye alsa ve girdigi pozisyonları degerlendirse maçın skoru 11-4 felan olurdu.
hele o yusuf'a ne demeli bilmiyorum? hayatımda bu kadar bos vermiş, bu kadar lakayit, bu kadar bencil bir futbolcu görmedim ben. çok rahat top alma fırsatı buldugu bu maçta sagdan ve soldan kacan adamlara paslar indirse en azından maça heyecan katacaktı. o ne yaptı iki kişinin üstüne üstüne giderek her topu ezdi. tamam kardesim, bir insan gomlek degistirir gibi adam gecebilir ama karsında lugano ve mehmet aurelio gibi iyi top çalan adamlar var. bırakırlar mı seni? anca yedigin küfürle kalırsın...
hele o denizlispor kalecisini zaten direkt allaha havale ediyorum. kızgın tavrımı elin ziki ile gerdege giriyor diye algılamadan once sagduyulu bir şekilde tekrar dusunun. bu kaleci 1. ligde oynamayı hak ediyor mu? bence hayır. kaleciden cok kamyon soforunu andıran bu adamın yerine kaleye 10'luk counter strike botu koysanız inanın daha anlamlı olurdu.
neticesinde fenerbahçe'nin çok çok rahat bir oyunla farklı kazandıgı karşılaşma olmuştur. lakin sahadaki lakayit futbol zico tarafından pek de hoş karsılanmamıştır.
maçın adamı kim olur diye sorarsanız; efsanevi paslar atan alex ve ikinci yarı ileriye oynayabilecegi aklına gelen selçuk diyebiliriz.
uğur boral'ın durağan döneminden çıkıp tekrar yükselişe geçtiğini görmek gerçekten iyi bir gelişme. ancak gökhan gönül'de anlayamadığım bir gerileme var. zira son iki maçta sanki topa uzun zamandır vurmamış bir futbolcu gibi enteresan vuruşlar yapıyor ve kendisine yakışmayan acemilikler gösteriyor. umarım gelcek hafta oynanacak derbide sevilla maçlarındaki ya da onlara yakın bir performans sergiler.*
mateja kezman'ın, erman toroğluna "lütfen" dedirtecek kadar küfür yediği maçtır. Ayrıca bendeniz, hayatında ilk defa bir lig maçına giderek, bu şerefli ünvana layık olmaktan gurur duymuştur.
diyalog[maç sonrası eminönü vapuru(maçtan 10 dakika erken çıktım):
+efendim onur geliyorum bakırköye siz nerdesiniz
-biz bakırköye çıkıcaz şimdi sen nerdesin
+maça gittim kadıköy'e maçtan geliyorum
-Kaç kaç bitti lan maç
+3'e 0 aldık maçı,süper oynadık
(Çevrede gülüşmeler başlar,ama farkedilmez)
-Beyler 3-0 almışız maçı
+Ha ha 3-0 aldık
*(Çevreden bir ses) abi 4-1 bitti maç,izlemedin mi maçı
+Onur bu .mına kodumun maçı 4-1 bitmiş b.k var bana maç skoru sordun rezil oldum.
-Sallama lan skorları ona göre kontör alacağım
denizlispor un penaltısının verilmediği maçtır; ha bu fenerbahçe nin maçı hakkıyla kazandığı gerçeğini değiştirir mi derseniz değiştirmez ama sonucu iyi/kötü her maç sonunda oyuna ve efora bakmadan olayı tek tek pozisyonlarla kul hakkı yeniyormuş gibi gösteren arkadaşlara tanıdık gelecektir.
