itiraf edeyim ki ben de resmi bayramların asık suratından müşteki idim. Bütün o hamasi şiirler, bayrak öpmeler, elden ele taşınan meşaleler, resmigeçitler, ses sınırını aşan jetler, heyecanını çoktan yitirmiş bir bayramın köhnemiş ritüelleri gibiydi.
Ta 1995in 19 Mayısında Her Türk asker doğar diye geçit yapan gençler adına ;Doğumda meslek seçimi serbest bırakılsın diye yazmıştım.
* * *
Bayramlarda Cumhuriyet, haki renk bir kılıkta yürüyordu....
Oysa temelleri çok renkli bir sivil direnişle atılmıştı.
Öğrencilere sorun bakalım:
Mondros;tan hemen birkaç ay sonra Anadolunun değişik yerlerinde yerel kongreler toplanmaya başladığını, hatta Karslıların Kars islam Şzrası adında bir Cumhuriyet ilan edip Japon imparatoru;ndan tanınma talep ettiğini biliyorlar mı?
Daha 1919 başında bu yerel kongrelerin, Ali Fuat ve Kazım Karabekir paşaları ordularının başına çağırdığından haberdarlar mı?
19 Mayıs 1919 günü Türk Ocağının Fatih Belediye binası önünde 80 bin kişilik dev bir miting yapıp Halide Edipi kürsüye çıkardığını, onun Her gecenin bir sabahı vardır sözünü çılgınca alkışladığını, halkın, elde kara bayraklarla meydana aktığını, esnafın 5 gün süreyle kepenk kapattığını duymuşlar mı?
19 Mayıs, biraz da bu direniş ruhu değil midir?
* * *
Mustafa Kemal Paşanın Samsuna çıkışı, hiç kuşkusuz istiklal Savaşının çok önemli bir adımıdır. Halkın, aradığı önderliğe kavuşmasının ilanıdır. Sonu Cumhuriyetle bitecek yürüyüşün başlangıcıdır. Ancak Mustafa Kemal ve arkadaşlarını cesaretlendiren sivil direnişi görmezden gelmek, Hasan Tahsini ve izmirin 2 gün içinde verdiği 2 bin şehidi unutmak, yerel kongre iktidarlarını yok saymak, her şeyden önce bu ulusa haksızlıktır.
Cumhuriyete, şikâyet konusu haki üniformayı giydiren, onunla halk arasına görünmez bir tel örgü çeken, biraz da bu unutkanlıktır.
işte o yüzden, evet, bu bayram, tankların namlusunu ensesinde hissederek uygun adım yürüyen gençlerin rap-rap sıkıcılığını hak etmiyordu; kutlamalar stadyumdan dışarı taşmalı, sivilleşmeli, coşmalıydı.
Hükümet, 1930 model kutlamaları eleştirmekte haklıydı.
* * *
Ak Parti, aslında bu törenlerin Cumhuriyet, Atatürk ve Türk ordusuna methiye vesilesi olmasından rahatsızdı.
Bunu engelleyebilmek için 19 Mayısa stat yasağı denedi. Ancak Milli Eğitiin genelgesi Danıştaydan döndü. Bunun üzerine kutlamalar Gençlik Spor Bakanlığına devredildi. O da, -dün Hilal Kaplan&ın gayet veciz ifade ettiği gibi- işi, Atatürke doğum günü pastası kestirmeye indirgedi.
Lakin bu süreçte asıl beklenen, hayırlı gelişme oldu:
Bence çok uzun zamandır ilk kez halk, bayramına sahip çıkmaya başladı. 19 Mayısı kendi iradesiyle kutlamak için bayrak açtı.
Bu yıl 19 Mayıs, yasak savma gibi değil de, gerçekten sivil bir coşkuyla ve kararlılıkla, sokaklarda, alanlarda kutlanacaksa, bunu biraz da hükümetin ona el uzatmasına borçluyuz.
Bir taşla iki kuş:
Hem bayramı militarist bir gösteri olmaktan kurtardık; hem özündeki sivil direniş ruhunu canlandırdık.
Kutlu olsun!
amerikalılar için 4 temmuz ne ise, bizim için 19 mayıs o'dur.
sosyolojik açıdan bu tür bayramların yararını bilmemek aptallık, bilerek çeşitli anlamlar yükleyerek olayı başka mecralarda dillendirmek ihanet demektir.
kimisi, 23 nisan da çocuklar öldü der, kutlanmasını istemez kimisi, 19 mayıs ta gençler hapisanelerde der, kutlanmasını istemez kimisi, cumhuriyeti yasaklar başka derdiniz
Artık "liselilere işkence edilen gün" olmaktan çıkan gündür.
Sabah 8' den öğle 15' e kadar güneşin altında ne çektiğimi bi ben bilirim bi de geri kalan binlerce öğrenci. Diğerlerinin hiç bir sikimden haberleri yok.
Samsun ilinin sembolüdür.
19 mayıs adıyla ilçe, üniversite, lise, cadde, stadyum, havuz gibi bilumum kamu, özel kuruluş bulunmaktadır.
sadece bayramlarda değil her gün andığımız kurtuluş meşalesinin yakıldığı gündür.
kurtuluşun başladığı gündür.
bazıları, hem de hükümetin başında olan bazıları "hastayım" diyerek 19 mayıs törenlerine katılmaz, ama aynı kişi birden iyileşerek öğleden sonra miting düzenler.
Ey Tanrı Dağlarında doğup bu acunda at koşturan şanlı akıncı, bir günde devlet yıkıp bir gecede hanlık kuran yiğit çeri, gök mavisi bayraklarla kurt başlı sancakları göklere çektiren alp kişi,Anadoluyu Türk yapan Alparslanın soyu,Bizansa istanbulu dar eden Fatih Sultan Mehmetin torunları, korkaklara Çin Seddi'ni yaptıran Mete Han'ın ve onların sarayını kırk kişiyle basan Kürşad'ın soyundan gelen yüce TÜRK; 19 Mayıs Atatürk'ü anma gençlik ve spor bayramın kutlu olsun..
milli mücadeleyi başlattığımız tarih.
başka ülkelerin özgürlük tarihiyle yakından ilgilenip 19 mayıs'ı es geçen papucumun solcularına da ayrıca selam olsun.
işte o gün bu gündür.Atatürkü anma gençlik ve spor bayramıdır.
Birde yılmaz özil'in bir yazısı vardırki oda şöyledir ;
19 mayıs
- yav bırak mustafa abi yaa, sen mi kurtarıcan memleketi allah aşkına!
- ama işgal zırhlıları...
- boşver şimdi sen işgal zırhlılarını filan... gün gelir, memleketin malını mülkünü tapusuyla i̇ngilize satar bunlar.
- yok canım!
- yeminle söylüyorum, i̇ngiliz vatandaşı bakan bile getirip koyarlarsa şaşma.
- ama ahval ve şerait...
- güzel abim yaranamazsın... bak şimdi binicez bu dandik gemiye, taaa samsuna gidicez, savaş, boğuş, kendimizi paralayacağız, diyelim becerdik, devrim mevrim, anlata anlata dilinde tüy bitecek, sonra sen kahırdan ölücen, önce biraz ağlıycaklar, sonra gene "son osmanlı padişahı" diye pankart açacaklar, mezarında dönücen.
- saltanat kalsın diyosun yani...
- alışmadık kıçta don durmaz abi, egemenlik megemenlik vereceğine, iki çuval kömür ver, daha iyi... aha buraya yazıyorum, açlıktan nefesleri kokarken padişahlarına saltanat uçakları alırlar, bu gemiyi de jilet yaparlar, söylemedi deme.
- efkárlandım be...
- yakma o cigarayı gözünü seveyim, yarın öbür gün belgesel yaparlar, keş gibi gösterirler seni haberin olsun.
- hal çaresi nedir peki?
- al padişahın kızını, yırtalım.
- millet ne olacak?
- onlar da ulemaya sorsun artık ne olacaklarını, bize ne, kendi düşen ağlamaz.
- laik olmasınlar mı, birey olmasınlar mı, kendi lisanları olmasın mı, şıhlara şeyhlere mi bırakalım kaderlerini?
- bak ne güzel söylüyorsun, kader der geçerler, takalım takkemizi bakalım dalgamıza, iş çıkarma başımıza...
- i̇yi de, yazık olmaz mı?
- asıl bu yaptığını yaparsan yazık olur... bazıları sana inanacak, etkilenecek, senin fikirlerini yaşatmaya kalkacak, hayatları kayacak, evleri basılacak, içeri tıkılacaklar, kimine saçını örtmediği için fahişe diyecekler, kimine milletin malını arapa satmayın dediği için komünist diyecekler, kimine ne mutlu türküm diyene dediği için faşist diyecekler, darbeci diyecekler... yorma ahaliyi, kula kulluk edelim, rahat edelim.
19 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyetinin tarihindeki dönüm noktalarından biridir. Atatürkün Samsuna ayak bastığı tarih olan 19 Mayıs aynı zamanda Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanmaktadır. Atatürk Millî Mücadele sıralarında Türk milletini ileri götürecek olanların ve köhnemiş fikirlere karşı gelecek olanların genç fikirler olduğunu görmüştü. Bu nedenle de gençlik kavramı Atatürk için ayrı bir önem taşımaktadır. Atatürk gençlerden sık sık bahsederken, yaş sınırı dışında fikri olarak gençliği yani, fikirde yeniliği ifade etmiştir. Onun şu sözü çok anlamlıdır, Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir.
Atatürkün gençliğe armağan ettiği ve Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanan 19 Mayıs tarihinin önemini daha iyi anlayabilmek için Atatürkün 16-19 Mayıs 1919 tarihleri arasında gerçekleştirdiği istanbul-Samsun yolculuğunu bir kez daha hatırlamamız gerekir.