hürriyet'in demokrasi, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü gibi kavramları değil de, ticari kaygıyı ön plana çıkaran yazısıdır.
adamların tek derdi para. başka bir şey değil. ne sen, ne ben, ne millet, ne de özgürlükler hürriyet'in umurunda değil. "bizi neden hedef gösteriyorsunuz" ve "bizim paralelle ne işimiz olur" kısımları da zaten hürriyet'in ticari kaygısını gözler önüne seriyor.
ulan hürriyet,
madem bu kadar özgürlüklere, demokrasiye düşkünsün de, neden emin çölaşan'ı, bekir coşkun'u, yılmaz özdil'i, can dündar'ı, tuna kiremitçi'yi, cüneyt ülsever'i, özdemir ince'yi ve diğerlerini neden kovdunuz?
tuhaf bir yazıdır. şimdi gençler eğri oturup doğru konuşalım. bu yazıdan iktidar partisi en az %1-3 bandında ekstra oy çıkarır. bu cepte dursun. öte yandan söz konusu manşet ile, neyin ima edildiğini zeka problemi olmayan herkes anlamıştı. eğer gazetecilik yapıyorsan vereceğin bir haberi objektif olarak aktarman gerekir değil mi? üstelik mevcut coğrafyada neyin nasıl anlaşılabileceğini o gazetede çatıya yuva yapmış kuşlar bile bilir. yüzde 52 oy almış mursi'ye idam kararı derken, yapacağı cağrışımları ve alacağınız geri dönüşleri çok iyi biliyordunuz. dahası, bizden ne istiyorsunuz sayın cumhurbaşkanı başlıklı açıklamanın da en çok kime fayda sağlayacağını çok iyi biliyorsunuz. velhasıl kafamda iki önemli soru var;
1- bu yazının amacı ne? (sakın kimse cesaret, dik duruş, direniş vs demesin midem kaldırmıyor)
tek adamlik yolunda ilerleyen bir adamin kendisini elestirmeye korkan basin tarafindan elestirildigini sanip sizofrenik paranoyaklik gosterdigi duruma verilen cevaptir.
Acziyet ve ulkenin geldigi sacma durumu ozetliyor... bir basin ve bir cumhurbaskani var, basin cumhurbaskaninin elinde ve hicbir sekilde elestirel yaklasmiyor olaylara ama cumhurbaskani o basini kendisini elestirmekle sucluyor. Sonra basin agliyor "biz size ne yaptik cumhurbaskanim, elestirmedik bir dedigini iki etmedik, o kadar tapeler cikti bilmem neler cikti haber bile yapmadik, simdi neden boyle diyosunuz" falan diye...