herkes birşeylerin hayalini kurar. hayalsiz insan olamaz. bırakın unutturmaya çalışsınlar. Biz bu günleri unutmayız ama, onlar hatırlanacakmı acaba, geride bıraktıkları neler olacak, boşverin hayal kursunlar, kendi çaplarında mutlu olsunlar.
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
--spoiler--
ayrıca taraf gazetesi yazarı hilal kaplan'ın da doğruladığı gerçektir.
Son hükümetin yapmaya çalıştığı eylemdir. Başa geldiklerinden beri Atatürk'le ilgili ne varsa ortadan kaldırmaya çalışan, ilk başta devlet dairelerindeki Atatürk resimlerini kaldırtan, sonra milli bayramlarda yapılan kokteylleri iptal eden, en sonunda da bayram kutlamalarını kaldırmaya çalışan bir zihniyetle karşı karşıya toplum.
19 mayısta bunlardan biriydi ama bir gencin açtığı dava ile bu durum ortadan kalktı. Aslında o dava onlardan çok bizimde yüzümüze şamar gibi yapışan bir dava. Bu kadar adamız bu kadar böğürüyoruz ama dava açan sayısı 1. Hadi biz kanunları bilmiyoruz, ben o davanın nasıl açılacağını bile bilmem yalan yok. Ama bu ülkede okadar atıp tutan avukatlar bile bu davayı açmamış gidip.
insanı sorgulatıyor ister istemez. Çünkü biliyorum ki klavye başından hele hölö diye yazıp durmak en az etki eden şeylerden biri. Hoş kapitalist sistem yüzünden çoğumuz bu hale geldik. Şuan en önemli 19 mayıs olduğunu düşündüğüm bu 19 mayısta sikimsonik bir satış ofisinde müşteri beklemeye zorlanıyorum. izinler kalktı mesai vericez denip kestirip atılıyor ve burada sadece tatil günü ve daha çok müşteri gelebilir diye boş boş koltukta oturuyorum. Gönül isterdi ki Anıtkabir'de en kötüsü bir meydanda 19 mayıs'ı, Atatürk'ü unutmadığımızı gösterseydik.
Şuan meydanlarda avazı çıktığı kadar bağırıp bayrağına dolanan her bireyi yüreğimle kucaklıyorum. Biliyorum ki kalbimiz ve fikirlerimiz hep bir ve bu fikirler asla Atatürk'ün unutulmasına imkan vermeyecek. Bu ülkede azınlık sayılan Atatürk düşmanlarına ve şuan güç bu düşmanlarda diye yalakalık ve destekçilik yapıp kimin arabasına binerse onun türküsünü çığıran çoğunluğa inat, Atatürk'ün fikirlerini, görüşlerini, yaptıklarını, bize bıraktıklarını babadan oğula/kıza nesillerce aktaracağız. 500 yıl sonrada bizim torunlarımızın torunları olacak insanlar Atatürk'ü çoşkuyla anlatacak ama şuan kralcılık oynayanları eskiden kralcılık oynayanlar gibi laf arasında hatırlayacaklar.
19 mayıs 1919 tarihi ülkemizin milli mücadelesinin dönüm noktalarından birisidir. Bu tarihte milli mücadele ateşi samsun' da yakılmış ve daha sonra tüm ülkemize yayılmıştır. Ülkemizin bağımsızlık yolunda ilk başkaldırışıdır.
19 mayıs 1919' un ve cumhuriyet' in diğer tüm kazanımlarının unutturulmaya çalışılmaları, 1950' li yıllarda başlamış, son on yılda ise giderek ivme kazanmıştır. Bu durumun aktörleri, zamanında şıh, şeyhlerinin popolarını öpmüş ve o popoları bir türlü unutamamayan demokrasi ve modern türkiye düşmanı yöneticilerdir. Bu önemli tarih ne kadar unutturulmaya çalışılsa da, bu asla gerçekleşmeyecektir. Çünkü Türk milleti kıymet bilir insanlardan oluşmaktadır, Türk insanı cephelerde kurtuluş mücadelesi veren, canlarını veren atalarının kanlarının üzerinde umarsızca oturmayacak kadar şereflidir.
19 Mayisin getirdiklerinin degistirilmek istenmesi en buyuk nedenidir.
"istikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici bedhahlarin olacaktir."
uyuşmuş ve uykudaki türk milletini bitirmek isteyen türk milletine uygulanan sinsi planlardan sadece birisi . türk milleti uykularından uyanmadığı sürece şeref , vatan , namus ve din imizi alıp gidecekler bu planlardan sadece birisin .
boşa kürek sallamaktır. kahraman askerlerimizi, dökülen kanları, cepheye mermi silah taşıyan analarımızı, cumhuriyetin ne zor şartlarda kurulduğunu unutturmak mümkün müdür? mümkün olduğunu düşünen zihniyetin bir daha düşünmesi gerekir.
mümkün olmamasını istediğim ancak mümkün olacakmış gibi görünen sonderece vahim hadise. alenen sokaklara çıkıp uyanın ulan uyanın diye bağırasım geliyor ya.
iktidar hükümetin yapmaya çalıştığı şey. bu sadece 19 mayıs 1919 tarihi ile sınırlı kalmayıp, 29 ekim 1923, 23 nisan 1920 ile de devam etmektedir. bunun için (bkz: milli bayramıma dokunma). unutturulamaz. bu halk bildiklerini, gördüklerini, duyduklarını öyle kolay unutmaz.
edit: iş bu entry 19 mayıs ta sözlüğe 19 entry girme kampanyası dahilinde girilmiştir.