cunhuriyetin temel özelliklerini değiştirmek isteyen abd, ab ve onların destekleri olmasa bu haltı yiyemeyecek yerli işbirlikçi gericilerin ortak projesinin ayaklarından birisidir.
malesef olan durumdur. insanların stadlarda bayram kutlaması rahatsız etmiştir. halk bunu stadlarda sokaklarda kutlayamacaksa bu bayramın anlamı ne? insanlar bir araya getiren bizi bir yapan bu bayramlarımızı asla unutturamayacaklar.
19 mayısı, 23 nisanı, 29 ekimi, 30 ağustosu, 9 eylülü takvimde sadece bir tarih stadlarda gençlerin çocukların gösterileri olarak görenler olacak, unutturduk sanacaklar, unutturduk dediklerinde herhangi bir nisan, mayıs sabahı tekrar samsun, aydın veya izmir'den anadolu'nun herhangi bir yerinden tekrar alevlenecek duygudur 19 mayıs.
bence 19 mayıs iyi bir gün hem tatil, okul falan yok, belediyede yaşlılara yer vermek zorunda kalmıyorsun, ne de olsa bizim-gençlerin-bayramı, etkinlik falan oluyor,her sene yapılan insan kulerlerin yıkılmasını izlemek ya da kolu kırılan gençleri görmek eğlenceli(ben mazoşist falan değilim, her sene izleyince alışıyorsun hatta bazıları 'gazi' unvanı bile kazanıyor). En çok ta dedelere artislik yapmak güzel oluyor atatürk ülkeyi size değil, biz gençlere emanet etti diyorum.
gazi mustafa kemal atatürk yine unutturulmak istenen gençliğe hitabesinde bunu söylemiş ve yine sonucu belirtmiştir.
--spoiler--
istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
--spoiler--
türk halkını asimile etmek, bu asil milleti kapitalizmin çarkları arasında ezmek isteyenlerin amaçlarıdır. çünkü türk halkı milli bayramlarıyla ne olduğunu, nereden geldiğini ve kimin torunlarını olduğunu gururla hatırlar.
yeni neslin hiç bir şey anlamadan mal mal "stadlarda beklerken yoruluyoruz yeaa, kaldırılsın tabi"
şeklinde tepki verdiği olaylar silsilesinin vardırılmak istenen son noktasıdır.
tarihini bilmeyen toplum geleceğine de yön veremez evlatlar.
dikkat edin, kendinize gelin, rahman ve rahim olan allah'ın adı ile; oku.
evet okuyun, araştırın, size söylenenlere inanmayın.
bu tarih tüm türk ulusu için bir milad olmuştur.
tüm türk ulusunun soyu bu tarihle birlikte kurtuluşa uzanmıştır.
devrimlerin başlangıcıdır bu tarih.
bir ülke, bir ulus için kendi hayatını harcayan, nur içinde yatası kişilik
mustafa kemal atatürk'ün devrimlerinin başlangıç tarihinin unutturulmaya çalışılması
diye bir de tanım yapayım.
son zamanlarda göz göre göre yapılmak istenendir. hadi kendi yetiştirdiğiniz öğrencilerde bunu başarırsınız da arkadan gelcek sağlam kayadan habersizler henüz.
bugun yasanilan durumdur. amac atamizin, cumhuriyetimizin, laikligimizin, modern ve cagdas turkiyenin, konusan gencligin, konusan ureten turk kadininin, cagdasligin unutturulmasi ve yok edilmesidir. ancak unutulmamalidir ki gun gelir devran doner, bu millet sizden hesap sorar.
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. !"""Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir."""!
Ey Türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
bir sistemi yıkıp yerine birilerinin eliyle farklı bir sistem getirmek hedefiyle başa geçenler göz önüne alındığında şaşırılmaması gereken eylemdir. adam ne varsa yıkmaya, unutturmaya, onun yerine başka şeyler koymaya çalışıyor. gözü o kadar dönmüş ki ülkenin seçilmiş milletvekillerini hapisten çıkarmıyor, bir kitap yazıyor diye insanları içeri tıkıyor. bu adamın 19 mayısları unutturmak istemesinden daha doğal bir şey olabilir mi?
güya yasaklamak istedikleri bayramı sokağa çıkararark ellerine yüzlerine bulaştırdılar. cumhuriyetçilerin istediği bir göz kürtçüler verdi 2 göz hesabı.
bunu bile düşünemeyecek kadar salak, memlekettin her köşesini konya, batman sanacak kadar ufuksuz oldukları için bunlardan bir bok olmuyor zaten.
''...memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.'' gibi bir durum.
haydi elimize bir demet çiçek alalım ve Ata'mızın heykellerinin, büstlerinin önüne koyalım. O'nu ve ilkelerini anmak için encümenin çelenk koymasına ihtiyacımız yok. her birimiz O'nun kadar olamasak da cesaret ve aşkla değerlerimize sahip çıkmaya devam edebiliriz, etmeliyiz. aksi taktirde olmaz dediklerimiz olurken sıra bize ve ülkemize de gelmiş oluyor. özgürlüğümüz bir çuval pirinçten daha kıymetli ise, kurulan korku ortamından yılmadan, "diğer" zihinleri hor görmeyip doğruyu dilimiz döndüğünce anlatarak varlığımıza devam etmeliyiz. sosyal ağlarda, meydanda oturduğumuz bankta, alışverişte rafın etrafında dilimiz döndüğünce anlatmalıyız aslolanın ne olduğunu. iki kutba değil, tek ve doğru bir yola ihtiyacımız var yürümek için. sadece bugün değil, her gün dünyanın saygı duruşunda durduğu bir öndere sahip olmanın şansı ve gururu ile sahip olduğumuz özgürlüğü savunmalı, anlatmalı, öğütlemeliyiz... kan dökerek kazanılmış hiçbir şey kişisel menfaatlerimiz ve korkularımızdan değersiz olamaz. bu bilinci bir an olsun kaybetmeyelim
yobaz kesimin yaptığı iştir.
amaçları da atatürk'ü bir an önce unutturup fetullah gülen'in hafızalarda yer almasını sağlamak. siz bizi unuttu zannedersiniz. ama o adamı bir getirin türkiye'ye ondan sonra neler oluyor görün.