19 mayıs 2007 galatasaray fenerbahçe maçı

entry223 galeri14 video1
    196.
  1. yığınla galatasaray taraftarının kafasının yarıldığı ve hastanelik olduğu maç. kendi kendilerine cehennem hatırlatması yaptılar herhalde.*
    3 ...
  2. 195.
  3. hasan şaş' ın kafasına yumurta atanlara, kutu içinde getirilen kırık fayans ve cam parçalarını galatasaray taraftarının üzerine atanlara, eric gerets' in kafasını yaranlara ve hiçbirine sesini çıkartmayan federasyona tokat gibi bir cevap olmuştur. cehennemi unutanlara acı bir derstir. çevik kuvvetin kapalı tribünden kovalandığı maçtır. ayrıca kendi çöplüğünde horozlanan fenerbahçe taraftarının da bir kısmının içeri kaçtığı görülmüştür.

    maçın özeti şöyle olmuştur kısaca: cehennemi unutanlara tekrar hatırlattık.
    2 ...
  4. 194.
  5. 193.
  6. 193.
  7. gassaray taraftarının rakip taraftarı feci tırstırdığı maçtır, öyle tırstık ki maç sonunda bazı ezikleri bayrak nöbetine gönderdik.
    0 ...
  8. 192.
  9. 191.
  10. 190.
  11. 189.
  12. hayvanat bahçesinde oynanan ilk derbidir.
    8 ...
  13. 188.
  14. 4300 pet şişenin atıldığı, kendi stadının koltuklarını yakıp yıkacan taraftarcıkların var olduğunu gördüğümüz ama bütün bunlara rağmen ebedi terbiyeye yakışır bir skorla sonuçlanan maçtır. bir kağıt bardakla yerlere yığılıp şebeklik yapan topçuların o maçın kasedini izlemesi tavsiye edilir.

    http://kralspor.ensonhaber.com/images/news/18747.jpg

    http://medya.zaman.com.tr/2008/04/24/holigan.jpg

    yüzü kızarmadan holiganlıktan, çirkeflikten söz edenler mi var yoksa?
    6 ...
  15. 187.
  16. şu maçta sahaya binlerce pet şişe atanlar, bengal ateşleri yakanlar, sahaya 20'den fazla ses bombası atanlar bugün kadıköy'deki 8-10 pet şişe için ahkam keserler ya; ben ona gülüyorum.
    3 ...
  17. 186.
  18. sahaya yaklaşık 4000 bardak suyun atıldığı maçtır. ister fenerli ister 6sli olsun utanılması gereken, futbol tarihinde kara bir leke olarak kalacak bir maçtır. ayrıca bu olayları bizzat galatasaray yönetiminin organize ettiğini staddaki herkes çok iyi bilir. suların maç öncesi stada yerleştirilmesi, meşalelerin tuvaletlere zulalanması vb. sonrada çıkıp utanmadan taraftarımıza hiç yakışmadı diyecek kadarda pişkin adamlardır maalesef.
    1 ...
  19. 185.
  20. taraftar olaylarının gereğinden fazla bol olduğu maç. kimileri olayların derbi maç olduğundan çıktığını öngürüler ama işin aslında galatasay taraftarının kendi yönetimlerine tepkisi vardır kötü bir sezonun ardından.
    0 ...
  21. 184.
  22. profesyonel lig tarihindeki en büyük tribün olaylarının yaşandığı maç. üstelik olayların gelişimine bakılırsa kesinlikle organize bir şekilde gerçekleşmiştir bu. sonuçta galatasaray sadece 5 maç ceza aldı. 300 yabancı madde atılan bir maça 5 maç ceza verildiğine göre 3 madde atılan son fenerbahçe galatasaray maçına en fazla 1 maç ceza verilecektir.
    0 ...
  23. 183.
  24. ne olursa olsun, "taraftar"* gibi görünen, vandalların* yaptıklarının asla mazur görülemeyeceği bir olayın yaşandığı maçtır. Kendisinden çok maçtan sonra olan olaylar konuşulmuştur ve konuşulmaya da devam edilecektir. Zira bu maç sayesinde, kime ne ceza verileceği konusunda bir eksiklik yaşandığı da anlaşılmıştır.

    E doğal aslında; "futbol şiddettir, futbol holiganlıktır; futbol adam bıçaklamaktır" diye sloganların suratta pişkin bir sırıtmayla söylendiği güzel ülkemde...

    Ekleme : Ayrıca olan olayları tüm GS'lilerin üstüne yüklemek haksızlıktır. Orada o olayları yapanlar insanlıktan nasibini alamamışlardır benim gözümde
    (Hayır, ben GS'li değilim)

    (bkz: insanlıktan nasibini alamamak)
    0 ...
  25. 182.
  26. taraftarların arasına kocaman, kalın bir çizginin çekildiği maçtır.

    Çocukken maçları henüz show tv veriyorken tek televizyonumuzda, salonda izlerdik maçları. taraftarlar başlarlardı yok fenerbahçe köpeğine, yok cimbombomun köpeğine, yok trabzonun hamsisine* diye de babam maçı izlemiyor gözükse de "duyuyor mudur bu küfürleri?" diye yüzüm kızarırdı.(bugünü düşününce küfür değil iltifatmış bunlar yahu) Ayrıca tuttuğum takım maçı kaybettiğinde arkadaşlar arar, bir güzel dalga geçer, avrupadan elendiğimizde bile güle oynaya kutlarlardı. Zamanla takım tutanlarla alakam olmadığını, futbolu sadece sevdiğim için izlemem gerektiğine kanaat getirmiştim.

    Şimdi cumartesiye dönecek olursak taraftarın arasına çizilen o çizgiyi görmemle asıl taraftarın ben olduğumu düşünmeye başladım. Artık fbli, gsli, bjkli falan yok. artık iki çeşit taraftar var. Biri çizginin bu tarafındakiler, biri öbür tarafındakiler. Birisi cumartesi akşamı ve hatta daha önceki olaylarda kendi takımının taraftarının yaptıklarından utanan taraftar, diğeri "önce siz başlattınız" deyip kavgayı körükleyen taraftar. Birisi kaybedince "helal olsun, oynadılar kazandılar" diyebilen taraftar, diğeri başkanları kazanan takımı kutladığında ana avrat küfüre soyunan taraftar. birisi rakibi avrupa'da başarı kazanınca, bunu kendi takımının bayrağını sallayarak kutlayabilen taraftar, diğeri rakibinin avrupa başarısızlıklarını kendi başarısı sayan taraftar.

    Sözlükleri sürekli takip ediyorum da hiçbir sözlükte 64l4t4s4r4y, eziktaş, ezikbahçe tabirleri kullanılan entry'ler "en sevilen", "başucu eseri" falan olmamış. Hatta hemen hemen çoğu anlaşılmamış, en sevilmeyen entry olarak yerlerini almış. Demek ki bir sağduyu var. Yine de hala bu tabirleri kullanıp egolarını tatmin etmeye çalışan insanlar görüyorum ve diyorum ki "3-5 yöneticinin oyununa gelmeyin arkadaşlar. siz kavga ettikçe, ortam kavga ortamına döndükçe o adamların koltukları sağlamlaşıyor, cepleri doluyor. Bu kavgada gürültüde, futboldan anlamayıp da sırf fanatik, sivri dilli olduğu için bir işe yaramayacak adamlar spor yorumcusu diye tv'lerde boy gösterip para kazanıyorlar."

    Bu yazıyı okuyanlara da soruyorum aynı şeyleri ve ekliyorum: acaba biz o çizginin neresindeyiz ya da siz o çizginin şu an neresindesiniz?

    edit: ayrıca aklıma geldi de, hala fenerbahçeli olduğum bir dönemde aykut ve oğuz centilmence beyanatları yüzünden çok sevdikleri fenerbahçe formasından kopmak zorunda kalmışlardı. o günden beridir ilk kez söylüyorum efendim, evet ben bir fenerbahçeliyim, ali şen'den de, aziz yıldırım'dan da çok ben fenerbahçeliyim.
    5 ...
  27. 181.
  28. 19 mayis 2007 galatasaray fenerbahce maci

    hakkında, taraflı taraflı olduğu kadarda doğru bir entry okumak isteyenlere...

    ben senin 100 üncü yılında şampiyon oldum, sen benim 101 inci yılımda 2 inci oldun... nereye? türk futbolunun ilerlemesi, avrupa'ya açılması bu mudur? hafta sonlarını takımının maçını kendi sahasında izlemek için değilde ingiltere veya benzeri ligleri izlemek için arzular olduk; bilmem farkındamısınız? insanın aklına 'layikmiyiz peki buna?' sorusu geliyor cevabı ile birlikte. değiliz... türkiye'de futbol camiasının biraz içinde yer alan herkes bazı şeylerin ne derece gariplik, haksızlık ve şerefsizlikle yürüdüğünü biliyor. örnekleri vermeye gerek var mı? olmaması lazım ama insanların gözleri öyle bir karartılmışki... 0-3'den 4-3'e dönen maçlar, 9 gollü ankaragücü galibiyetleri, skorbord'un minicik ekranından iptal edilen goller, eller, kollar, sadece bir çakı yüzünden seyircisiz oynanan maçlar, rakibin anasını belliyip tarafsız saha cezası almalar, kural hataları... milyonlarca şey. o denli çok ki 3 nokta dahi yetmemekte. bunların arasında, ortada oynanan oyuna alet olan taraftarlar...
    tümer askere gitmeliymiş, aziz yıldırım'ın öz 10 yaşında kardeşi varmış... uyutuluyoruz! bazıları servetine servet katıyor biz ise o sırada sen benim stadımda şu kadar meşale yaktın ben sana şunu yaptım. bu sırada, %99'u şerefi ile hareket etmeyen yöneticiler, federasyon... ve bütün bunlar karşısında arada kaynayan, birbirini kesen futbol severler...
    türk futbol tarifinde takımlar galatasaray ve diğerleri diye 2'ye ayrılır. türkiye dendiğinde dünyanın her yerinde duyduğunuz ilk kelime galatasaray olur. herşeyi bırakıp buralarda uganda'lara yerleşmeye karar verdiğinizde, bu ülkeyi hatırlatalacak galatasaray formalı çoçuklardan kurtulamazsınız, ayda bir gelen organizasyon daveti ve övgü haberlerine yanlızca galatasaray sahiptir bu ülkede. 'hayallerinizin bittiği yerde geççeklerimiz başlar' pankartı işte tamda bu yüzden türk futbol tarihinin en anlamlı sözleridir, 'hadi olum', 'kupa bizim', 'allahım sana şükürler olsun' ve 'levent gollll' gibi... galatasaray'dan başka hiçbir takım yoktur ki hazırladığı 23 maçtan oluşan belgesel dvd'ye 22 avrupa maçı sığdırsın...
    işte böyle bir takım bile bu hallere geldi. gerizekalı bir yönetim, verilen salakça sözler ve hayatı boyunca ilk defa galatasaraylılığından utanan taraftarlar. ultraslan adında bir galatasaray taraftar grubu var. kapalı'nın ortasını yani dünyanın en güzel stadının tek ruhu olan betonunun en güzel yerini sahiplenmiş, yöneticileri galatasaray'ın yöneticilerinin ofisinden çıkmayan. yaptığı kareografiler, yağmurda çamurda takımlarının arkalarında olması, markalarını gelen milyon dolarlık tekliflere rağmen klublerine devretmeleri ve bu özellikleri ile dünya üzerine tek ve ilk olmaları süper ama bu yapılanlar... bunları yönetimin ve bu grubun bilgisi olmaksızın yapmak imkansız... bu karşılaşmada yapılanlar fenerbahçe'ye karşı intikam duygusunu bitirmemiştir aksine galatasaraylılık ruhuna gölge düşürmeye çalışılmıştır.
    sabahın 9 unda kuyruğa girip, okulunu son derece önemli gününde asan ve saat 12 buçukta ultraslan'ın karaborsacı fedayilerine rağmen 2 adet bilete ulaşan, maç günü ise 2 de mecidiyeköy'de olup, stada 4 de girip, yaşanılan şeylerin son derece organize olduğuu görüp, maçın 70 inci dakikalarına doğru ömrü hayatında ilk defa galatasaraylılığından utanan evet utanan bir galatasaraylı olarak camiamın biran evvel ö. canaydın'dan kurtulup şu iğrenç kirlilikten kendini kurtarmasını diliyorum, eski günleri hayal ederek ,tekrardan ulaşabilmek dileği ile...

    not1: türk spor tarihinin en güzel kareografi çalışmalarına imza atan galatasaray'ım bu muhteşemliliklere bir yenisini daha eklemiştir. (hayallerinizn bittiği yerde bizim gerçeklerimiz başlar)
    not2: arda 2 inci galatasaray maçında gerçek galatasaraylı olmuştur.
    not3: artık, taraftarını bu duruma düşüren yöneticileri de, amigodan farkı olmayan futbolcuları da, galatasaraylılığa zararı dokunan taraftarları da, yaş ve performans olarak galatasaray'a yakışmayan ve gençlerin önünü tıkayan futbolcu taklidi yapan insanlarıda i-s-t-e-m-i-y-o-r-u-m.
    gelsin aklı başında biri desin, klubte para yok takım paf takıma emanet, rekoru kırması için beklenen hakan hariç bütün işe yaramaz ve galatasaray'a yakışmaz futbolcuları gönediyorum, aynı bedava bilet ve kombine ile içeri girip saçmalayan taraftarlar gibi... artık koşullar bunlardır, bunlara göre hareket edilmelidir. bu cümleleri kursun, ilk gün gidip gerekirse 10 milyar verip kombineyi almazsam hemde kapalının ortasından almazsam şerefsizim...deliler gibi her maça gidipte bağırmazsam da şerefsizim 'sen şampiyon olmasanda kupaları almasanda...' diye...

    (bkz: masum değiliz hiçbirimiz)
    (bkz: galatasaray in sampiyonlar ligi maclarini ozlemek)

    unutmadan:
    utanılma sebebi skor falan değil, zihniyet ve olaylardır.
    1 ...
  29. 180.
  30. kanımca 19 mayıs 2007 gs store un sarı lacivert boyanması nı yapan dört zibidinin sorumlu olduğu maçtır. maça gelen tüm seyirciler olayı görmüş, nefretleri had safhaya ulaşmıştır. ardından herşey çorap söküğü gibi gelmiştir.
    0 ...
  31. 179.
  32. galatasaraylı taraftarların hadise çıkardığı ama buna rağmen fenerbahçenin galip geldiği maçtır. aynı zamanda maç sonrası fenerbahçeli futbolcuların ali sami yene bayrak dikeceklerini sanan ve maç sonrası gsli futbolcuların nöbet tuttuğu maçtır.
    0 ...
  33. 178.
  34. galatasaraylı taraftarların fenerbahce gibi bir takımın ne şekilde bir alkışa layık olduğunu gösterdiği maçtır.
    1 ...
  35. 177.
  36. şampiyon takımın* takipçilerini*** deplasmanda yenme zincirinin son halkasını eklediği maçtır.

    ayrıca galatasaray ın şampiyonluğu garantilemiş ve hafta içini eğlence ile geçirmiş bir takımı bile yenemeyecek güçte olduğunu gördüğümüz maçtır.

    maç olayları ise beklendiği gibi oldu. zaten türkiye nin hiçbir stadında ne güvenlik ne de futbol kaldı. onların yerini şiddet dolduruyor bu aralar. buna çanak tutan bütün yöneticilerin bir yerlerine kına yakmaları gerekmektedir.

    ek olarak bütün bu olumsuzlukların içinde şampiyonluğu garantilediği halde mücadele eden, gol atan, galip gelen yani parıl parıl parlayan güzel takımım fenerbahçe ye sonsuz sevgilerimi gönderdiğim maçtır.

    son olarak
    (bkz: hiçbir yüz güzel değil senin yüzünden)
    2 ...
  37. 176.
  38. galatasaray ın mutlak kazanması gereken maç(tı). zira kazanamadı. çok da kötü oynadı. tribünlere doldurulmuş 20 bin insan görünümlü öküz maça damgasını vurdu maalesef ki en acı olanı da buydu.

    maç hakkında tek söylemek istediğim şudur.

    galatasaray 96 dan beri toprağı eliyle kazmıştır. başarıya giden yolda tırnakları kırılırcasına çalışmış, didinmiş, savaşmış ve kendini dünyaya kabul ettiren bir takım haline gelmiştir. pariste metrolarda insanlar galatasaray forması giyiyorsa, londra da insanlar türklere "hey man, turkey, kebbab, galatasaray" diyorsa bu azmin sonucunda olmuştur. kupalar bunun sonucunda gelmiş, galatasaray kendini dünyaya kabul ettirmiştir.

    19 mayıs akşamında ise "bir klübün itibarının içine nasıl sıçılır" dersi verilmiştir. 96-02 arasında o yapılanların hepsinin yok edildiği gecedir. dünya üzerinde itibarımızın zedelendiği gece olmuştur. 2-1 yenilmişiz ki ne yazar. ne anlamı var. tırnaklarınla kazdığın çukuru sen kürekle doldurmuşsun.

    yazık oldu, hem de çok.
    3 ...
  39. 175.
  40. aç tavuğun kendini buğday ambarında zannettiği ama koltuk ambarında olduğu maç. bir takımın başkanı ve tarftarları kendi takımına bu kadar zarar verebilir.
    0 ...
  41. 174.
  42. yaşanan olaylarla ilgili en aklı selim yorumlardan birini ahmet çakar'ın yaptığı maç.

    http://www.sabah.com.tr/2007/05/20/cakar.html
    2 ...
  43. 173.
  44. ismini bir efsaneden alan stadyum da, o ismin yanına kepazelik ve rezalet sıfatlarını hakir görenlerin hala göbeklerini sinsice kaşıdığı maçtır.

    1990 ların ortalarında, özellikle güneydoğu anadolu bölgesine yapılan yatırımların, en büyük gerçekleşmeme nedenlerinden biriside, terör olayları idi. devletin iş makineleri yakılmakta, ve onları korumak isteyen güvenlik güçlerine fiili karşılık verilmekte idi. bunu yapan bölücü kahpeler, silahlarının mermisi bittiği zaman, yerden aldıkları taşı atmakta, ellerine geçen sopalarla güvenlik güçlerine saldırmaktaydılar. hayatta kalma savaşı bunu gerektiriyordu nitekim. ve biz bunun ismine terörizm dedik.

    peki devletin iş makinasını yakıp, askerine polisine güç kullananlar terörist sıfatı yedide, devletin stadına zarar verip polisine koltuk ve taş atanlar neden terörist değil ? terörizm sadece ülkeyi bölmekle ilintili bir tanım mı? hangi aklı başında, ülkesini seven ve zıvanadan çıkmayan insan, 12.000 (on iki bin) koltuk kırar ? peki atılan taşlardan biri, veya koltuklardan biri, tuncay şanlının gözüne gelse veya boğazına gelip boğazını kesse ?

    aslında her şey maçtan önce medyamızın günümüz bokstar yarışmalarındaki ortalığı kızıştıran jüri üyesi tutumu ile başladı, alkışlamalı mı alkışlamamalı mı, 7-0 olur mu? ve lpg ile çalışan modern zamanların usta kahini adnan polat' tan beklenen açıklama geldi ; ne alkışlaması yahu, neden bahsediyorsunuz. yönetici sıfatlı bir insandan, yöneticilik kokan provakatif sözler ve olası başarısızlıktaki üstünü kapama yöntemi ne de güzel bulundu. bu gün gazetelerde takımın mağlubiyeti hakkında bir tek yazı var mı?

    tabi birde halen orada olan olayları savunan galatasaray taraftarları varki, bunların halen olayları savunur tarzdaki yazılarına ilgiyle bakmıyor değilim.
    - onlar da bize yaptı ama.
    - x tarihteki fener maçında bu olmuştu, o zaman bunlar denmemişti ama.
    e güzel kardeşim, bu gün fenerbahçe dostluk adına galatasaray taraftarlarına dötünü ziktirse, sende dostluk adına dötünü bir fenerbahçeliye açacakmısın ?

    aslında olay galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş olayı değil. kimse sütten çıkma akkaşık değil, kendini bilmez galatasaray taraftarı bunu yaptı, kendini bilmez fenerbahçe taraftarı 18 yaşında bir beşiktaşlı bayan basketbolcuya dakikalar süren 'orospu' tezarühatı yaptı, bir grup kendini bilmez beşiktaşlı küfürü bastı, sahaya yabancı madde attı. bu bu gün her stadyumda olan şeyler. cezaların kulüplere değil, kişilere verilmesine kadar da bu böyle gidecek. bir grup sararmış dişli ve göbeğini afiyetle kaşıyan yöneticide gevret gevrek gülecek. takımının sahası 5 maç kapanacak bir seyirci için bu zike takılcak bir olay değildir. ama o kırılan koltuğun parasını bile ondan icra ile alsan, o zaman bir dahakine o koltuğu korur, sahaya madde atanı kamera ile tespit edip, evine polisi gönderemediğin sürece bunlar böyle gider.

    ha bir küçük paragrafta şanlı türk polisine. anlaşılan polisimiz toplu olayları bastırırken, gücü ancak üniversite öğrencilerine, yaşlı kadınlara, emeklilere ve kafe de kahvaltı eden yazarlara yetiyor.

    netice itibariyle, sporun kaybettiği, itliğin kazandığı bir maç olmuştur. bunun böyle olmasında emeği geçen herkese burdan selam söyler, topunu freud' a havale ederim.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük