o mantık, 19 mayıs kutlamalarını bile ortadan kaldırmak isteyen mantığın hesaplarını çok iyi bilen karşı mantıktır. sanki ölene dek o statlarda gösteri yapılacak. o anmaya bile üşenilen ulu önder cumhuriyet kurmuş, bazıları iki hareket yapıp yorulmaktan şikayetçi.
çileye bak, statta dans etmek. sahi onu da yapmasın artık kimse, popo büyütmeye devam etmek varken.
kendimden bilirim, o gösterilere hazırlanacağız diye her türlü çileyi çekmiştik. bir tek ağzımıza etmedikleri kaldı. hocamızın bize sarfettiği cümle de aynen şuydu: ''siz sadece figüransınız, şapkalarınızı takın ve hareketleri doğru bir şekilde yapın.'' o bayram bizim bayramımızdı ve insanları eğlendirmek bize düşüyordu. ulan asıl büyükler oynamalı biz izlemeliyiz. 19 mayıs gençlik ve spor bayramını saçma sapan jimnastik hareketleriyle kutlayacağımıza okula gelip bir kere istiklal marşı söyleseydik daha güzel bir bayram olurdu. ayrıca askeri liseler de ayrı bir depresyon zaten. adamlar rap rup tek düzende yürüyor. herkes gururlanıyor. biz de soytarı gibi şeyler giyiyoruz milleti güldürüyoruz. bu ne biçim iş lan.
sorunun , gerçekleştirilmeye çalışılan amacın , yalnızca milli günler için yapılan bu formalite ve bir anlamı yokmuş gibi gözüken bayram kutlamalarının kaldırılması olmadığını anlamayan kişilere açıklama yapmaya çalışan kişinin mantığıdır. bunu kaldırarak kendi düşüncelerine yönelik amaçları gerçkeleştirerek , çıkarları doğrultusunda bir ülke yaratmaya çalışıyorlar. 19 mayıs kutlamalarına sen zorunlu tutmazsan o kafası başka yerlerde olan gencin sabahın erken saatinde , tatil gününde gelmesini nasıl sağlayabilirsin ki? hem her ne kadar istemiyor gibi gözükse de bayramlarda da yürüyüşlerde de o ailelerinin yüzlerindeki tebessümü, gurur duyan gözlerindeki bakışı görünce, bütün halkı genci, yaşlısı orada görünce , askerlerin geçerken alkışlanması ve ayakta selamlaması bunların yarattığı o coşkuyu ve geleceğe dair umudu başka hiçbir şeyde ve yerde bulamaz o liseli genç bunu bilir ama o ergen tavırıyla , istemiyor ayaklarındadır. onu bırakın bunun altında yatan amacı görmeye çabalayın azıcık.
-19 mayıs atatürk'ü anma, gençlik ve spor bayramı- bayramın içeriği ironiyi ortaya koymaktadır. statlardaki kutlamayı savunuyorum. çünkü yasaklanması; işin içinde atatürk'ü anmak ve gençlerin evet çevik, dinamik, kondisyon ve koordinasyon gücüne sahip olması gereken gençlerin, biraz daha hantallaşması, biraz daha idraksız hale gelmesi ve milli duygularından uzak bir noktaya taşınması adına yapılan uygulamadır. bunlar çok ince düşünülmüş işlerdir. bizlerin aklı, fikri, kalemi artık hiç bir şeye yetmiyor.
soğukta ve sıcakta 14-15 yaşındaki çocukları saatlerce ayakta dikiltip, hiçbir pedagojik altyapısı olmayan ve hiçbir şeye benzemeyen koreografik ya da müzikal değerden yoksun bir ton zırvayı, saçma sapan ideolojik gerekçelerle yaptırmayı savunmak şeklinde açıklanabilir mantıktır.
o törenlere katılan öğrencilerin çoğu sınıfta kalıyor. çünkü kaybettikleri zamanın ve dersin telafisi yok. o çocukların benlikleri kayboluyor zira bu çalışmalar sözde gönüllülük esası ile yapılıyor ama öğrenci bulamayan okullar çocukları bu çalışmalara katılmak hususunda mecbur tutuyor. böyle olunca çocuk kendini değersiz ve istismar edilmiş hissediyor. azıcık işi bilen kodaman veli öğrencisine rapor falan alıyor kurtarıyor çocuğunu bu garabetten, çünkü çocuğu okuyacak. olan yine gariban memed emminin oğlana oluyor. nasılsa arkasını arayan yok. sınıfta kalsa ne olur kalmasa ne olur zaten okumayacak. bir diğer sıkıntısı bu çalışmaların okulun işleyişini bozması o da ayrı terane neyse.
faşizm özentisi bu tarz uygulamaları savunmanın akılla bağdaşır yanı yok. olsa olsa ideolojik gerekçeleri vardır.
bu bayramları beton duvarların arasına tıktığın, devlet soğukluğunda toplu cimnastik uygulamaları olmaktan çıkarıp, halkın da iştirak edebileceği çocukların, gençlerin eğlenebileceği ve ecdadının cefakarlığını öğrenebileceği etkinliklere çevirmek herkes adına en güzeli olacaktır.
kemalist hezeyanlara bakmayın, onlar her türlü demokratikleşmeyi kemalizm kalesinde bir gedik olarak algılayıp kemalist reflekslerini vermekteler. doğrusu budur, güzeli budur.
