beşiktaş'ın alacağı maçı lakayıklıktan ve futbolcularındaki zeka düşüklüğünden verrdiği maç
bazı topçularımızın zekası bariz olarak çok düşüktür. bu maçla bu net olarak ortaya çıkmıştır...
brugge sadece sakinliğini koruyup aklını ortaya koyarak çok rahat tur atladı. hatta turu beşiktaş verdi.
tabi sen oyun disiplininden 1 dakika dahi taviz vazgeçmemiş uefa'da bu sezon müthiş bir futbol oynamış kulübe, anadolu takımı muamelesi yaparsan bu olur. golü attın oyunu kontrole al, ne bu savrukluk ciddiyetsizlik.
ayrıca bilic'in kahvedeki adam edasıyla izlediği maç olmuştur, böyle ezbere teknik adamlık olmaz...
Maçtan hemen sonra çok üzüldüğüm maç
maç. Gelelim gerçeğe siz çocuklar siz değil miydiniz Liverpool'un Ã.nın à koyup buraya gelen yeter aslanlar bu da yeterli. En azından bazı i.neler dalga geçince yanıtını alacak teşekkür ediyorum Tüm kalbimle
ajitasyon, oryantasyon, manipülasyon yok. amerika'yı yeniden keşfetmeye de gerek yok. görünen köy de kılavuz istemez. beşiktaş'ın gücü ve organizasyonu brugge'a yetmedi. ilginç olan nokta tottenham, arsenal, liverpool gibi takımlarla göğüs göğüse girmiş bir takımın, en azından kağıt üstünde daha zayıf diye düşünülen bir takıma elenmesiydi. brugge özellikle fizik gücü olarak beşiktaş'a fazla geldi. hiç bir hava topunu vermediler,ikili mücadeleleri çoğunlukla kazandılar. kalabalık ve toplu savunma yaptılar, hücuma çabuk ve toplu çıktılar, çağdaş futboldan örnekler sundular böylelikle.
bizdeki taktik hataları da evlere şenlikti: defansın göbeğine necip'i koymak gibi. hayatında belki hiç stoper oynamamış ve kalıplı tom de sutter karşısında ezileceği belli bir genç oyuncu böyle bir maçta nasıl stopere konabilir.. ya da yediğimiz ilk gol. defanstaki son adamdan kaleciye kadar 20 metre boşluk vardı en az. bir de siyah forvet olgusu var. boli bolingoli mbombo bizim ligde oynasa ligin tozunu atar, kalecileri Mathew Ryan da çok iyi bir kaleci. Sözün özü, gelecek sezonki yabancı sınırlaması kalkması durumundan ümitliyim. Umarım daha derinlikli, Avrupa'yı kaldırabilen bir kadro inşa edilebilir.
bitiş düdüğünden sonra "daha bir kaç gün internete, tv'ye bakmam" demiştim. tutamadım kendimi.
forumlarda, facebook'ta, twitter'da futbolculara sövenleri gördüm. haksız sayılmazlar ama en az futbolcular kadar onlar da sorumlu. neden mi? dünkü maçı taraftar kaybettirdi. biliç, hakem ya da futbolcular değil.
belçika'da gol atmışız. 1-0'da turu geçen taraf olacağız. brügge'ün çok katı bir savunma yapacağı aşikar. ama biz daha ilk dakikalarda sabırsızlanıp takımdan gol bekliyoruz. ulan 70'e kadar 0-0 gitse bile bize yarar siz neyin davasındasınız? taraftarın bu yanlış tavrı futbolcuları direkt etkiledi. kendi yarı alanımıza yaptığımız saçma sapan top kayıplar, geri paslar, ileride top tutamamalar: bizim yüzümüzden. her neyse maç 1-1'e gelmiş hala bir umutsuzluk hakim. stadda çıt çıkmıyor. maçın bitmesine daha 20 dakika var üstelik!
maç 1-1'ken tolga'yı ıslıklamanın manası nedir? biri bana açıklasın bunu!
Galatasaray taraftari olarak bruggeyi gonulden destekledigim mac. Unutmadik olcay ayısının 4 numarali formayi ters giyip galatasaray ile dalga gecebilme hadsizligini gostermesini. Unutmadik liverpool galibiyetinden sonra baskanlarinin biz stadimiz kendimiz yapiyoruz diyip anlamsizca galatasaray'a gonderme yapma hadsizligini gosterebilmesini.
Opare ceza sahasına calımlarla girdi, lakin karşısına Brugge defansı değil pektemek çıktı. Çocuk orada ikilemde kaldı pekto topu auta attı. 1 1 de cenk oyuna girdi bu sefer gökhan topu almış giderken takım arkadaşının önüne Cenk çıktı. Evet tolga degajı kısa attı lakin nerde lan bu defans.
beşiktaş'ın şişirilmiş balon olduğunun yeniden kanıtlandığı maç.
herkes erciyes mi yatsın da maç versin size.
bu hafta da fener çakar bunlara kendilerine gelemezler.
iddaadan parayı götürdüğüm maçtır. maçtan önce bu başlıkta "maç berabere gider, son dakikalarda da brugge kontrataklardan gol bulup maçı galip bitirir" dediğimde kendilerini taraftar zanneden ama futboldan zerre anlamayan tipler, böyle yazanları maçtan sonra hoplatıcaz zıplatıcaz diye yazmışlardı. noldu iyi hopladınız mı bari?
kahin değilim, sadece beşiktaşın komple bir takım olmadığını, kalede ve defansta büyük sorunları olduğunu, orta sahada oyunu yönetecek bir oyuncu yokluğunu görüyordum. tüm taktiğini al gülüm ver gülüm pas yapıp, topu sola gökhan töreye aktarıp bir ortasının demba ba'yı bulması üzerine kurmuş bir takım türkiye liginde iş yapsa bile, elin belçikalısı seni çözer, gelir üç atıp gider.
hepimiz üzüldük tabii, güzide bir kulübümüzün vasat bir belçika takımına tam da bu turda elenmesini. dün de yazdığım gibi liverpool gibi bir takımı eleyip, ardından derede boğulduk.
bir söz de biliç'e, maçın başından beri defansının ortası yol geçen hanı görüyorsun. Motta'nın şahsi becerisiyle güzel bir golü de bulmuşsun, neden hemen pektemek'i çıkartıp defansa ya da orta sahaya bir katkı yapmazsın. sen maçı seyirci gibi seyredersen, bu sonuç da sürpriz olmaz.
Neyse biz şarkımıza geçelim, "Demba Ba Demba Ba, poponu kaldır biraz be Baba..."
olcay sahada koşuyor gidiyor geliyor ama boşa bi insan hiç mi iş yapmaz amk bu adam anca bizim ligde oynar avrupada oynayabilecek adam değil. pektemek desen ya sakat ya yedek ilk 11e girmesi süpriz. necip kafa topu alamayan adamı stoper olarak oynatmaktaki ısrarı anlamadım. ba çok formsuz yeter artık. töre çalıştı çabaladı hamuru bizim ligin üstünde. opare bu adam türklerden tembelliği öğrenmezse ribery gibi star olur ilerde. tolga söyle başkası tepsin amk topa çok mu zor ağzın mı yok.
bilic insaniyet olarak iyi ama teknik taktik olarak çok kötü bir teknik direktör. sen derbi kazanamazsan şampiyon olamazsın.
bunun dışında takımda ruh yoktu kondisyon olmaz anlarım da 67 bin seyircin stattayken sen hala ruhsuzsan yenilmeyi haketmişsindir. orta sahada kafa topu alacak adam olmazsa kafayla asist yapar millet. kerim frei gibi bir cevherin varken olcay gibi bir balonu pektemek gibi bir enkazı oynatırsan yenilirsin.
bir de 1-0 olduktan sonra daha çok bastırması gerekirken sahada yürümeye başladılar savunma yapsalar yine iyi sahada figüran gibi davrandı bütün oyuncular.
kimse kusura bakmasın, beşiktaşımızın bok gibi oynayıp kaybetmeyi sonuna kadar hak ettiği maç oldu son tahlilde. maçtan önce çok umutluydum, bir galatasaraylı olarak, beşiktaşın uefa kupasını almasını da istiyordum. çünkü bizim futbolumuz başka türlü gelişmez, avrupada daha fazla boy göstermemiz, avrupaya daha çok futbolcu göndermemiz ve oralardan daha çok topçu almamız gerekiyor.
ama bugün bakıyorum, oynanan futbolla beşiktaş "bunlar buraya kadar nasıl gelmiş lan?" dedirtti. grup maçlarında dört dörtlük futbol oynayan, akabinde liverpoolu eleyen beşiktaş gitmiş, yerine bir köy takımı gelmişti adeta.
biliyorum, bütün suç tolgaya atılacak. baştan söyleyeyim, tolga tam bir bidondu maçta. yediği golleri geçtim, topu dağıtmakta o kadar beceriksizdi ki dizilim olarak hücuma yatkın görünen beşiktaş, mecburiyetten geriye sıkıştı ve golleri yedi. fakat kimse sanmasın ki tolga yerine başka birisi kalede olsa beşiktaş turu geçerdi. böyle bir beşiktaş, bu brugge'u kırk defa oynasa yine de eleyemez, kimse kusura bakmasın.
gökhan töreye de uyuz oldum bak. ulan sırf bencilliği yüzünden bir pozisyonu piç etti yine. bu adamı milli takımda izlediğimde bu bencilliğini görür görmez kendisinden nefret etmiştim. en sevmediğim oyuncu tipidir bencil topçular. takım oyununun içine ederler, buna rağmen bir iki maç kurtarıp, yıldızlaşıp bir anda ilgi odağı olurlar. mottanın golü tamamen bireysel beceri zaten. demba ba da pek iyi değildi. takım genel olarak isteksiz görünüyordu. kısacası takım olarak beşiktaş bu sonucu hak etti maalesef.
yahu brugge ilk çıktığında beşiktaşlılar kafalarında elediler brugge'u. bu ilk değil, bizim ülkenin taraftarından futbolcusuna rakip beğenmeme hastalığı var. ulan sana ne rakipten? sen çıkacaksın futbolunu oynayacaksın. rakibi dert etmek, ona uygun taktik oluşturmak da teknik direktörün görevi. bırak onu o yapsın. hem ayrıca biz kimiz ki rakip küçümsüyoruz? beşiktaşın tarihindeki en büyük avrupa başarısı uefada çeyrek final. fenerin yarı finali var, bir de şampiyonlar ligi çeyrek finali. galatasaray da uefayı kazandı, süper kupa, şampiyonlar ligi çeyrek finali. ulan küçümsediğimiz takımların çoğunun müzesi kupalarla dolu. altyapılarından nice yıldız çıkartmışlar.