19 kasım 2006 fenerbahçe beşiktaş maçı

    89.
  1. bu beraberlikle önümüzdeki yıl ilkokula başlayacak fenerbahçeli çocukları da etkileyecek bir sonuç ortaya çıkmıştır. ciddi bir travma ortamı oluşabilir. kendileri daha henüz hiç kadıköy'de fenerbahçe'nin beşiktaş'ı yendiğini görememişlerdir. gerçi askere gidecek ağabeyleri henüz türkiye kupası alındığını görmedi ama en azından onlar büyüktür, kolay atlatabilir ya da alışmışlardır. lakin bu çocuklar daha hayata gözlerini yeni açıyorlardır ve bu sıkıntılarla bu yaşta mücadele etmeye başlarlarsa, ciddi sorunlar yaşayabilirler.

    (bkz: buradan yetkililere sesleniyorum)
    26 ...
  2. 101.
  3. bu maç sonrası haftanın sorusu şu şekildedir;

    1- alex: beşiktaş'ı silip süpüreceğiz
    http://www.ensonhaber.com/news_detail.php?id=16332
    2- selçuk yula: Alex müthiş bir hırsla maça çıkacak. Fenerbahçe kazanır.
    http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=177141
    3- tuncay: söz veriyorum gol atacağım
    http://www.spor3.com/haber.php?haber_id=175967
    4- tümer: Beşiktaş'a gol atacağım
    http://www.sporhaberleri.info/index.php?news=276

    yukarıdakilere göre hangisinin nostradamus ile bir kan bağı yoktur?

    a) 1 ve 4
    b) 2, 3 ve 4
    c) 2 ve 3
    d) 1,2 ve 3
    e) hepsi

    doğru şıkkı bilenler hayatın sırrını bulmuş olacaklardır.

    cevap: *
    17 ...
  4. 83.
  5. beşiktaş'ın dolu dolu 6. seneyi de geride bıraktığı maç.

    (bkz: nice senelere)
    11 ...
  6. 100.
  7. stadda izlediğim maç,

    emniyetin koyduğu anlamısız ve provakosyan kokan toplu gidiş yasağı bizi düşündürmüşdü ama 3-5 li gruplar halinde çoğumuz kadıköy meydanına ve üsküdara inerek taksi ile saraçoğluna gittik. yürüyerek gelen hatta febeli kovalayan arkadaşlarımız oldu. gfb sanal alemde atıp tutmayı biliyor ama reelde gene yoktular.

    bağırmakdan ve hemen yanımzıda bulanan migros trübünündeki febelilere bir şeyler fırlatmakdan-cep telefonu dahil- maçı çok izleyemedim.
    onun için teknik değerlendirme yapamıyacağım ama değinmek istediğim bi şey var:her deplasmanda başımıza gelen polisin bize karşı şerefsizce tutumu bu maçdada devam etti. maç başlamadan önce biz içeri girer girmez biber gazıyla müdahale ettiler. maç sırasında bi kaç kez jop kullanmaya kalktılar. maçdan sonra ise yaklaşık 1 saat yürüttüler.az önce duyduğum bi habere göre bir renkdaşımızında parmağını kırmışlaR. yeter artık ! EMNiYET ŞAŞIRMA SABRIMIZI TAŞIRMA.

    fener seyircisi ise tam anlamıyla bir felaket.
    52.500 kişilik stadlarında çıt çıkaramadılar hoparlör çığırtkanı kullandılar.
    tabir-i caizse aptal aptal bizi izlediler
    8 ...
  8. 68.
  9. beşiktaş taraftarının özelikle ikinci devrede saraçoğlunu'da beşiktaş diye inlettiği maç olmuştur.
    6 ...
  10. 25.
  11. maç öncesi rüştü sakat, alex de souza'ymış. *
    7 ...
  12. 78.
  13. son yılların en zevksiz fb-bjk derbisinin oynandığı maç olmuştur. (yaratıcı beşiktaş taraftarı haricinde. 2250 kişiyle saraçoğlu'nu fethetmişlerdir)

    vedran runje'nin cılız fb ataklarında 2 top çıkardığı için geldiği günden beri en iyi maçını çıkarmıştır, delgado'nun büyük bir balon olduğu ortaya çıkmıştır. alex'in yedek kalmadığı bir ortamda richardinho'nun hayli hayli yedek kalmayacağı gerçeği ortaya çıkmıştır, beşiktaşlı oyuncuların 5 metre yanındaki arkadaşına pas atma özürlü olduğu bir kez daha gözler önüne serilmiştir. kleberson'un son kullanma tarihi geçmiş bir oyuncu olduğu ortaya çıkmıştır (insan bir topu bile olumlu kullanamaz mı?) iyi bir fenerbahçe olsaydı bloklar arası normalden fazla derecede açık olan beşiktaş'ı bu defa belki yenebilirdi. tümer'in çift dalmalarına düdük çal(a)mayan vedat yüksel de ilginç bir karşılaşma yönetmiştir... hakem vedat yüksel'in hakemin "h"sinin olmadığı, olamayacağı, amatör liglerde düdük çalabileceği gerçeği ayyuka çıkmıştır. fenerbahçeli futbolcular (hücum hattı) profesyonelliklerine yakışmayacak kadar basit derecede ofsayt pozisyonlarına düşmüşlerdir.

    vedran runje'ye ayrı bir paragraf açmak istiyorum... kendisi malesef ki; beşiktaş'ın kalecisi... evet belki tesadüfen de olsa, yönetici, teknik adam hatasıyla gelmiş de olsa birinin bu adama; türkiye'nin en büyük kulüplerinden birine geldiğini, sezon başlarında her sene şampiyonluğun hedeflendiği bir kulübe geldiğini, en kötü oynadığı zaman bile sahaya her zaman kazanmak için çıkan bir kulübe geldiğini ve daha pek çok şeyi öğretmesi gerekiyor. ligdeki duruma bakarsak beşiktaş rakibinden 6 puan geride, kazanırsa puan farkı 3 puana inecek, bununla birlikte bir çıkış(!) yakalanabilme ihtimali var, rakibi 2 hafta üst üste dişli rakiplerle karşılaşacak (her ne kadar kötü günlerde de olsa trabzon, trabzon'dur) yani ilk yarıyı lider bitirememen için bir sebep yok. ama bu kaleci (!) dakika 70 oyunu yavaşlatmaya, soğutmaya çalışıyor, yatıyor, bekliyor vs vs vs... her attığı topu ya rakibe yada dışarı atıyor (ah oscar cordoba)... ben yönetici veya teknik adam olsam bu kaleciyi bu geceden tezi yok kadro dışı bırakırım! beşiktaş'ın kalecisinin oyunu soğutmaya, beklemeye, yatmaya hakkı yok! sen o sahaya berabere kalmaya değil, 1 puanla yetinmeye değil maçı kazanmaya 3 puan almaya çıkıyor. bu her sene böyledir! son 5 senede 3 defa kazandı 2 defa hakemler engel oldu (ismet arzuman, cüneyt çakır)... her şeyi geçtim o kadar pas hatasını anlıyorum tamam yeteneksizsin. bas bas bağırıyorsun "ey beşiktaş taraftarı malesef ben buyum" diye ama senin 90+4'te ayağına gelen bir topta, topla oyalanmaya, tuncay'ı beklemeye, hakkın yok! senin görevin o topu hızlı biçimde arkadaşlarına atıp, hakem bitiş düdüğünü çalana kadar maçı kazanmak için oynayacaksın! ama sende bu yok! sen duşunu alıp, evine gitmeyi, hanımınla hoş bir gece geçirmenin hesaplarındasın... senin bu takımda yerin yok vedran runje. sen git ne bileyim bir kayseri erciyesspor'a, bir ankaragücü'ne (aşağılama bağlamında söylemiyorum) çünkü o takımların hedefidir, "puan çıkarmak" senin hedefin gibi tıpkı... ama beşiktaşın hedefi "puan çıkarmak" değil "puanlar almak"tır hem de söke söke...

    neyse son olarak bu maça damgasını vuran tek şey, tek olay yaratıcı beşiktaş taraftarıydı! 2250 kişilerdi ama koca stada taraftarlığı gösterdiler! yaratıcılıklarını konuşturup araklamadıkları tezarühatları seslendirdiler... ve seslerini engellemek için sadece cılız bir şekilde "ıslıklandılar", evet sadece ıslıklanabildiler, çünkü orijinal olanı, tezahüratlarla, sloganlarla bu taraftarı susturabilecek bir kudret dünya üzerinde hiçbir taraftarda yoktu... bu fenerbahçeli taraftarların suçu değildi. cem yılmaz'ın bir tat, bir doku'da selahattin karakterine dediği gibi... "tamam sen de yap ama, yapamazsın"... bu renkler, bu forma, bu nefis, bu yaratıcılık herkese nasip olmaz...
    7 ...
  14. 71.
  15. fenerbahçenin bariz osfayt olduğu gerekçesiyle iptal edilen golü dışında tek pozisyon bulamadığı, buna karşılık beşiktaşın üç net pozisyondan yararlanamadığı maçtır. tümer metin ne kadar karaktersiz bir adam olduğunu formasını giydiği, kaptanlık yaptığı eski takımının oyuncularına çift dalıp, sakatlamaya çalışarak bir kere daha ispat etmiştir. ricardinhonun kaçırdığı akıl almaz pozisyon gol olsa fenerbahçe tepe taklak olacaktı, olmadı. inönüye kısmetmiş artık. bir de maç içinde aklımda kalan en önemli nokta, 2500 kişiyle kadıköye giden beşiktaş taraftarları tüm fenerlileri adeta susturmuştur. kadıköy susmuş beşiktaşın üçlüsü dinlemiştir, cılız ıslıklar arasında..
    7 ...
  16. 100.
  17. 11.
  18. fenerin tarihi ders vereceği maç olması gerekiyor..ama nasılsa hep zor zamanlarında fenerbahçe galatasarayla karşılaşır ve her zaman yenerse, beşiktaş da fenerle hep zor zamanında karşılaşıyor ve genelde yeniyor..tarihin bu garip cilvesi umarım bu pazar değişir..
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük