Bir şehit babası "Düşmanlarımız içimizde, mecliste. Buna başbakanımız bir çözüm bulsun" demiş. Şehit babasına bir noktaya kadar katılıyorum. "Düşmanlar içimizde, mecliste." Şehit babası bu konuda haklı. Çünkü başbakan da dahil olmak üzere mecliste bulunan 550 milletvekili Türk milletinin ve Türklüğün bir numaralı düşmanıdır. Şehit babam sen yanlış insanlardan medet umuyorsun. Ne Başbakan ne, CHP, ne MHP ne DTP ne de akil adamlar denilen ve kendini akıllı, aydın sanan gerizekalı fırsat düşkünleri terör sorununa çözüm bulmaz. Çünkü hepsi tıpkı yarasalar gibi şehit kanıyla besleniyorlar. Vatan ve şehitler üzerinden siyaset yapıyorlar. Hepsi vatana ihanet eden vatan hainleridir. Hepsi istiklal mahkemelerinde, yüce divanda yargılanmalılar.
Hükümet derhal istifa etmelidir. Çünkü terörle mücadele konusunda başarılı politikalar izleyememiştir. Kısa bir süre önce içişleri Bakanı Naim Şahin 2002-2011 yılları arasındaki terör bilançosnu açıklamıştır. Bilanço özetle şu;
içişleri Bakanı Şahin, 2002-2011 yılları arasında ülke genelinde meydana gelen terör olaylarının bilançosunu açıkladı.
içişleri Bakanı idris Naim Şahin, 2002-2011 yılları arasında ülke genelinde meydana gelen terör olaylarında 81 polis, 734 asker olmak üzere toplam 815 güvenlik mensubunun şehit olduğunu, toplam 5 bin 94 asker ve polisin de yaralandığını açıkladı. Bakan Şahin'in verdiği bilgiye göre son 8 ayda da terör örgütü 85 vatandaşı kaçırdı, 75'ini serbest bıraktı.
Dikkatinizi çekerim 2012'de şehit olan vatanseverler o bilançoya dahil değil. Bilançoda da açıkça görülüyorki AKP hükümeti başarısızdır. Bu nedenle hükümet ve bu hükümetin bütün alt kadroları (valiler, kaymakamlar, emniyet müdürleri, belediye başkanları...muhtarlara varana kadar bütün kadrolar) vakit kaybetmeden istifa etmeli ve acilen erken genel seçim yapılmalıdır. Vatan sevgisi üst düzeyde, iktidara gelir gelmez olağanüstü hal ilan edecek, vatana ihanet edenler için istiklal mahkemelerini kuracak ve idamı geri getirecek, avrupadan, amerikadan korkmayan bir yönetici ülkenin başına geçmeli ve ülkenin bütün vatanseverlerini silahlandırmalı. Şehrinden köyüne, dağından denizine tam manasıyla terörist katliamı ya da sürek avı başlatmalıdır.
Geçmişte ve bugün şehit olan bütün kardeşlerimin analarının, babalarının, kardeşlerinin, eşlerinin, çocuklarının ve halen askerde olan bütün potansiyel şehit adayı cengaverlerin analarının, babalarının, kardeşlerinin, eşlerinin, çocuklarının , sevgililerinin, arkadaşlarının başı sağolsun. Güzel Türkiyemin başı sağolsun.
genel kurmay başkanı nın gediktepe yazılan bir destan olarak bahsettiği çatışma.
--spoiler--
11 askerin şehit olduğu bölgede incelemelerde bulunan Genelkurmay Başkanı Orgeneral ilker Başbuğ,"Çanakkale Savaşı ndaki gibi bir destanın, Gediktepe Sınır Karolu nda yazıldığına bizzat şahit oldum" dedi.
--spoiler-- http://www.ntvmsnbc.com/id/25107929/
biz çanakkalede bizden kat kat donanımlı ordulara karşı günde bir öğün yemekle beslenen askerlerle savaştık. piyade tüfekli üç beş çapulcuya karşı değil.
çapulculara karşı destan yazan bir ordumuz var. daha rahatız şimdi.
her pkk eylemi gibi bunu da bir takım insanlar sikik siyasetine alet ediyorlar. orada olen şehitlerin alet edildiği siyaset sikik siyasetten başka bir şey değildir. ocaklar sönüyor, babalar evlatlarını, coçuklar babalarını, kadınlar eşlerini kaybediyor beyefedilerinin dertleri siyaset.
bu ölenlerin tek surumlusu biziz. iktidarı ile, muhalefeti ile tsk sı ile hepsi suçludur. siyasi kanat gerekeni yapacak, onlar gerekeni yapmazsa halk gerekeni yapar. buradaki konu siyasete alet olmayacak kadar hassas, tsk iki aylık eğitimli askerleri göndermekten vazgeçecek. oraya gonderilen askerler iç güvenlik konusunda ne kadar deneyimli? hala bunun hata olduğunu göremediler. herkes gördü bir onlar göremedi. bu kadar mı hantal ordumuz.
bir olay karşısında en koaly şeydir suçlu bulmak bu bizimde en çok yaptığımız şey. bayılıyoruz suçlular bulmaya. oysa suçlu biziz. bu ülke bizim.
akp hükümetinin ergenekon bahanesi ile orduyu bitirme planının işe yaradığının habercisi olan, yürekleri dağlayan haber.
bu hain saldırıdan sonra tbmm başkanı mehmet ali şahin "genelkurmay'ın tatmin edici bir açıklama yapmasını bekliyorum" sözünü sarfetmiş.
bir türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak bu açıklamayı kendisine ben yapmak istiyorum;
sayın şahin, hükümetin gerçekleştirdiği açılım fiyasko ile sona erdi. hatta ve hatta artan terör olayları bunun en basit göstergesidir.
ergenekon furyasına kapılıp bir çok üst düzey askeri tutuklattınız ve olmadık işlere kalkıştınız, orduda askerin başında duracak ne bi komutan bıraktınız ne de subay. bu sayede ordunun moralini büsbütün ettiniz ve bir de hiç bir şey yokmuş gibi genelkurmay'dan mantıklı bir açıklama bekliyorsunuz.
genelkurmay'ın ağzından bir açıklama değil ama bir vatandaş olarak bu açıklamayı şu an size ben yapıyorum, artık şans eseri okur musunuz, ya da 'boşver' deyip okumaz mısınız bilemem.
başbakan recep tayyip erdoğan gazze ile ilgilenedursun, 'arap ile türk birdir' nutukları atsın. ama iş kendi ülkesi olunca umursamasın, böyle bir anlayış ne diplomasiye uygundur ne de insanlığa. eğer bu anlayışla devam ederseniz bir gün türkiye cumhuriyeti diye bir ülke kalmayacak, işte o zaman bunun bedeli çok ağır olur bilesiniz.
açılım diye diye ünlülerle, sporcularla ve daha bir çok tanınmış kişilerle toplantılar yapıyorsunuz.
bu toplantılarda 'milli birlik ve kardeşlik projesi' demekten başka hiç bir söz söylemiyorsunuz, siz kürtleri ve türkleri birbirini sevmeyen toplumlar olarak nitelendirebilirsiniz ama bizler bu kardeşliğin adımlarını 1000 yıl evvel attık. bu yüzden açılım denen illet ile uğraşıp kürtler ile aramızda uçurum yaratmaya çalışmayın.
açılım dediğiniz şey iş ve ekmekten geçer, içi boş 'kardeşlik ve dostluk projesi' lafları ile doğudaki vatandaşlarımız bunlarla ilgilenmemekte.
ekonomik ve sosyal açıdan berbat bir halde olan doğu anadoluya gerekli olan şey sadece devletin maddi ve manevi imkanlarıdır.
şimdi benim size bir sorum var sayın mehmet ali şahin;
gerçekten çok merak ediyorum
dünya üzerinde kendi ülkesinin sorunları ile ilgilenmeyip, bambaşka ülkelerin sorunları ile ilgilenerek ülkesini yapayanlız bırakan bir başbakan var mıdır ?
9 asker şehit 14 yaralı asker için neredesiniz filistin için taksimi dolduranlar?!
şimdi oradan geliyorum, bir taneniz yoktunuz taksimde?
nerdesiniz?!?!?
allah ateş düşen her evdeki, her ferde sabırlar versin...
6 ay bekledim abimi o bölgede, dağda askerlik yaparken.
her an...
ne gece gecedir, ne gündüz gündüz.
bu acı haber gelmesin beklersiniz.
ama o 6 ay yitip gider hayatınızdan.
şerefsizin oğlu bir şerefsiz gelip alacak mı acaba abinizi, canınızı... diye uyuyamazsınız.
allah sabır versin...
ulan yeter artık orada boku bokuna ölen çocuklar üzerinden siyaset yaptığınız. herkese diyorum bunu. tsk da dahil, hükümet de dahil, muhalefet partileri de dahil, sokaktaki vatandaş'da dahil. her şehit haberinden sonra, "acımız büyük, terörle mücadelemiz kararlılıkla sürecek, yıldıramazlar bizi, şehitler ölmez vatan bölünmez" edebiyatı. 7'den 77'e herkesin ağzında aynı terane. çıkıp sağda solda böyle edebiyat yapmakla düzelmiyor lan işte bu. 25 yıldır hep aynı şey. var mı bir gelişme?
öncelikle tsk görevini adam gibi yapacak arkadaş. 15 günlük dostlar alışverişte görsün eğitimiyle hayatında eline silah almamış çocukları göndermeyecek dağa taşa. hükümet desen apayrı bir tiyatro. sadece kendi ideolojilerini hayata geçirmek için oradalar. memleket için yaptıkları bir tane hayırlı iş yok. muhalefet desen anca laf. konuşurken mangalda kül bırakmıyorlar. bu ülkenin en önemli sorunuyla ilgili çözüm üretecekleri yerde, "ben nasıl iktidara gelirim acaba?" diye düşünüyorlar. vatandaş desen, şehit cenazelerinde çok güzel slogan atarlar. 2 gün sonra da hiçbir şey olmamış gibi hayata devam eder. hesap sormayı maçası yemez.
şimdi eski komutan, general kim varsa televizyonda hakkari haritasını alır önüne, "bakın buradan saldırıyorlar bidi bidi" diye bir bok yaptığını zanneder. bizde izleriz sanki çok önemli birşeymiş gibi. anlayacağın kimsenin ülkeyi düşündüğü yok arkadaş. herkes kendi çıkarı peşinde bu ülkede. herkes üzerine düşeni yapacak. bu işi adam gibi politika üretip, doğru düzgün stratejilerle, profesyonel bir biçimde yapmanın vakti geldi de geçiyor bile. ama maalesef bizim millet yumurta kapıya dayanmadan iş yapmaz abi. o yumurta ne zaman kapıya dayanacak merak ediyorum. herkes suçu birbirine atıyor güzel ülkemde. aslında suçlu hepimiziz, sadece farkıda değiliz. bu gidişle şehitler de ölüyor, vatan da bölünüyor. kimse hikaye anlatmasın.
bir ülke düşünün ki 30 yıldır törörle savaşmasına rağmen 2010 yılında hayati öneme sahip olan ve bazı ülkeler tarafından 1980'li yıllarda kullanılan insansız hava araçlarına sahip değildir. öyle bir ülke düşünün ki 2010 yılında savunmasını diğer ülkelere emanet etmiş. sen de hala yok ülke şöyle yok böyle diyip dur.daha kendi topraklarını savunamadığın gün gibi ortada. yok efendim bölge büyük, coğrafya zor. yahu arkadaş sende 30 yıldır bu bölgede mücadele ediyorsun. hiç mi silah geliştiremedin.hiç mi taktik uygulamadın bu zamana kadar.hiç mi strateji belirlemedin. gül bahçesinde rahat rahat yaşayan ülkeler bile son teknoloji silahlar geliştiririken sen 30 yıldır savaş halinde olmana rağmen hiç bir teknoloji geliştirmemişsin. sonra bunları söyleyincede bunların zamanı değil birlik olma zamanı diyip durmuşsun.
bölgede çalışan gazetecilerin hakkında ulusal medyanın yalan haber yaptığını belirttikleri çatışma. alınan bilgilere göre 20'den fazla askerin öldüğü ve pkk kayıplarının ise sayıları bilinmiyor ancak ulusal basın her haberde olduğu gibi bu haberde de halkı yanıltıyor. bir de başka ülkeler ile birlikte şaçmalığı var ki akıllara zarar. sanki pkk 30 yıldır benzer saldırılarda bulunmuyormuş gibi. işte sorunun çözülmemesi için elinden geleni yapıyorlar. öldüğü belirtilen askerlerin ruhu şad olsun.
vatan sağolsun başımız sağolsun demiyorum. çünkü bu gençler pisi pisine ölüyorlar orada.
şöyle ki:
1) bu güne kadar ki hükümetlerin ve akp hükümetinin basiretsiz iç ve dış politikaları, günü kurtarma çabaları.
2) muhalefet partilerinin bu soruna çözüm sunmamaları ve nasıl bir fazla oy alırım kaygısıyla yaklaşmaları.
3) hükümetin oy kaygısıyla radikal kararlar alamaması.
4) askerin içindeki çürükleri temizliyoruz bahanesiyle askerin yıpratılması.
5) hükümetin açılım sürecinde aklı selim insanların sesine kulaklarını tıkaması sonucu süreci yüzüne gözüne sıvaştırması.
6) hala din üzerinden milliyetçilik üzerinden siyaset yapanların ödüllendirilmesi.
7) takım tutar gibi parti tutulması.
8) ''one minute'' ''daha da gelmem'' ''öldürmeyeceksiniz'' gibi çocukça çıkışların dik durma basiretli dış politika sanılması.
9) avrupadaki vatandaşlarımızın hala yaşadıkları ülkenin dilini öğrenmemekle gurur duymaları.
10) yıllardır avrupada ermeniler kadar lobi oluşturamamamız.
11) avrupa birliği kriterlerini sadece kağıt üzerinde uygulamamız.
12) eğitim sistemimizin artık iflas etmiş olması. ki geleceğimiz için en korkuncu da budur.
13) dünyada ilk ilk yüze bir tane üniversitemizin bile girememesi.
14) bir kesimin dini saptırıp bilimi öcü gibi göstermesi.
15) yine bir kesimin dini öcü gibi gösterip rant peşinde koşması.
.
.
.
.
gibi yüzlerce sebep sayılabilir. zaman; hükümetin, muhalefetin, askerin, halkın, tc vatandaşı herkesin bu pisliği bu yozlaşmayı sahiplenme zamanıdır. ve çözüm için herkesin elini taşın altına koyması gerekir.
sorumluluk sahibi insanlar hala birbirini suçlayarak bir yere varamazlar. eğitim gidiyor. din yozlaşıyor. bilim sıfır noktasına iniyor. biz hala birbirimizi suçluyoruz. sorumluluk sahibi bir kişi de rant oy kaygısı gütmeden bir tek çözüm önerisi sunamıyor. yazıklar olsun hepimize. yuh olsun hepimize.
yine bir karakol baskını, yine onca şehit, yine birilerinin çıkıp terörle mücadeleye aralıksız devam ediyoruz sözleri... neler neler.
recep bey'den, israil'deki 18 yaş altı genç milli takımınin maçını iptal ederek isral'e sert bir cavap vermesini bekliyoruz.
sikerim lan abd ile ilişkileri, sikerim ırak'ın toprak bütünlüğünü, sikerim ab'ye uyumunu, sikerim mahmur'unu, sikerim habur'unu....
daha ne kadar şehit vermeyi bekliyorsunuz? gönderinsene kendi kendine tatbikat yapan f16'ları.
yok baba yok, bunlar ankara'yı asker ocaği yapip, uzman askerlere kendi götlerini
korumaya aldırıyorlar. acemi ocağinda 3 tane kurşun atmiş gencecik fidanları terörün kucağina atıyorlar, sonra da çıkıp şehit ailelerine baş sağlığı diliyorlar.
muhalefet partilerinin istemezük politikası sonucu yaşadığımız acı olay. istemezük, bu savaş sürsün gitsin, biz savaşı sonuna kadar sürdürürüz diyen bir anlayış var. bu istemezük anlayışı demokratik açılıma karşı çıkıyor ve bunu vatan hainliği olarak görüyor. bu istemezük anlayışı osmanlı döneminden bize miras kalan kötü bir moda. istemezsünüz de ne yapalım. buna cevap oldukça acı. böyle sürsün gitsin. ölürebildiğimizi öldürelim, sindirebildiğimiz kadar sindirelim kalan sağlar bizimdir.
bir tek demokratik açılımda değil her alanda böyleler. istemedikleri ne? demokratik açılım. niye istemiyorlar? sebep yok. bir şeyi istemiyorsanız karşısına başka çözümler koymak zorundasınız. kolayca demokratik açılımı isteyenler vatan hainidir demekle olayı çözdüyseniz ben vatan haini olayım da siz terörü bitirin... bir çözümünüz varsa hep birlikte tartışalım, çözüm arayalım. birilerini suçlamakla sorunlar çözülmüyor.
bazı ulusalcılar terörle mücadele devam etsin. biz bu sorunu çözmeden savaş yolu ile yola devam etmeye hazırız diyorlar. kısaca hiçbir şey yapmayalım askere havale edelim demek... madem bir şey yapmayacaksınız, yıkacaksınız, her şeye karşı olacaksınız size oy versek iktidara gelince kime karşı olacaksınız? dün yiğit bulut şöyle demişti; yıkmak, yapmamak, olmaz şeklinde siyaset yapılmaz, alternatif üretmek zorundasınız demişti...
dün akşam habertürk basın kulübünde ergenekon avukatlığını yapan bir hukukçu demokratik açılımın gereksizliğini, terörün demokratikleşmeyle çözümü değil, askeri mücadele ile devamının gerektiğini savunuyordu. en son söylediği söz beni şok etti. "başka ülkelerin de sorunları var ve illa çözeceğiz diye uğraşmıyorlar. bu sorunla yaşayabiliriz" * diyor. madem öyle ölüyoruz öldürüyoruz işte, sorun ne şimdi?
ha! daha iyi mücadele için jitem'i yeniden kuralım. doğudaki karakollardan askerlerimizi büyük merkezlere çekip coğrafyanın tamamını pkk'lılara terkedelim diyorsanız o da düşünülebilir. çünkü daha önce böyle mücadele edildi. fakat devletin gidemediği yere benim toprağım demesi ne kadar doğru olur.
bu olay ile gazze meselesini konuya dahil edenlere bir şey merak edip sormak isterdim. gazze meselesi hakkında bir şeyler olmasaydı şehitlerimiz hala yaşayacak mıydı? böyle bir iddianız varsa hemen gazze meselesi konusunda kim ağzını açarsa üzerine yürüyelim.
teröristler demokratik açılımı yarıda kestiniz. somut bir şey yapmadınız diye saldırıyor. muhalefet de demokratik açılım ile teröristlere cesaret verdiniz ve kuvvetlendirdiniz diyor. yani akp aradan çekilse teröristlerle demokratik açılım karşıtlarını başbaşa koysan sorunlar çözülecek anlaşılan. madem öyle de 25 yıldır neden bir şey değişmedi? değişmesi de istenmiyor zaten. öldürelim ölelim. ama yönetenler buna karışmasın. sorunu çözmeye kalkmasın diyen bir zihniyet var. böyle bir konuşma yapan adamın(prof.dr. ersan şen) sözleri hiç yadırganmıyor ve basın kuruluşlarında kürt sorunu devam etsin. çözmek zorunda değiliz. diyen bir görüşe hiç yer verilmiyor. adam gibi bir ülkede bu adam savaşı teşvik eden bir faşist diye damgalanır ve insan içine bile çıkamaz...
yetmedi mi lan bu ırkını siktiğimin maymunlarının yaptıkları??? her gün şehit, her gün cenaze, her gün ağıt. benim vatanımda bana ihanet eden bu maymun sürüsüne ne zaman dur diyeceğiz? hükümetin açılımıyla, tsk'nın operasyonuyla olmayacağı belli artık bunun. topyekün savaşmadığımız sürece bu işin sonu gelmeyecek. bu piçleri dağlardan önce şehirlerden atmalıyız. bu piçlere finans sağlayan ne kadar şerefsiz varsa ***, önce onları bitirelim. sonra dağlardan da atarız. köklerini kazımadığımız sürece bu iş bitmeyecek belli ki.
hayatının baharında 8 gencecik insanın şehit olduğu 142ün de yaralandığı hain saldırı. işin can yakan tarafı hayatında zorunlu askerlikten başka gitmek istemeyeceği görmek istemeyeceği bir şehiri vatan toprağı olarak görüp savunmak uğruna bazı şerefsizlerin alçakca kurşunlarına hedef olmaları bu çocukların.
istemiyorum kardeşim. hakkari'nin, batman'ın, şırnak'ın ne geleneğinden ne töresine ortak bir bağı paylaşmadığım, sevmediğim, sevilmediğim insanların uğruna bu kadar genç insanların şehit olmasını, ölüp gitmesini içime sindiremiyorum. türkiye'nin üzerinde yüklenmiş bu kamburun artık temizlenmesini istiyorum.
terör örügütünü bu kadar cesaretlendirenler aramızda, yalan bir planla aylarca uyuttular ve işte rüyadan uyanma vakti geldi bazılarının. yine şehitler veriyoruz, yine içimiz parçalanıyor, gencecik vatan evlatlarımız şehit oluyor, ve koca türkiye cumhuriyeti çözüm bulamıyor bu belaya, utanç verici..
(bkz: #8415097)
sabah sabah lokmaları boğazımıza dizen olaydır. allah acılı ailelere ve tüm türkiye' ye sabır versin. 2 aydır her gün şehit haberi almaktan televizyonu açmaya korkar olduk. ordumuzla övünüyoruz, özelliklerini sayıyoruz ama pkk denen pisliği bitiremiyoruz. bu nasıl iştir? teknolojik ordu falan diyoruz ama adamlar yürüyerek gelip bizi vuruyorlar. ayrıca pkkyı da kimse özgürlük savaşçısı gibi lanse etme saçmalığına girmesin. ne özgürlüğü be, özgürlük derdi olan abd'nin, israil'in piyonu olmaz. onun bunun maşası olmaz. bu ülkenin her karış toprağında türk bayrağı dalganıyor ve bu ilelebet devam edecektir. siz o hayali haritaları çizmeye devam edin. bizim bir karış bile verilecek toprağımız yok.
gün birlik günüdür, ayrışıp da itleri sevindirecek gün değildir. birlik olalım ki bu son olsun.
1. dünya savaşının ardından osmanlı devletinin parçalandığını örneğin bir ermeni devletinin osmanlı topraklarında kurulduğunu düşünelim. elbette bir süre sonra o topraklarda yapayan türkler de bu ermeni devletini içeriden çökertme çalışmalarına başlayacaktı. bu dünyada kimse sana durup dururken hak vermez, hakkını gider alırsın. kürt isyancıların yaptıkları da bundan başka birşey değil. dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşıyor bu insanlar ve kendilerine ait bir devletleri yok. bunun için çaba sarfetmeleri çok normal. üstelik bu savaşta istisnalar dışında fahiş metodlara da başvurmuyorlar. dağlara çıkıp savaşıyorlar. milyonlarca kişilik ordumuz kayıplar veren taraf oluyor. iki tarafın sahip olduğu imkanların karşılaştıralamayacak derecede dengesiz olduğunu düşünüyorum. oğlunu vatana feda olsun diye gönderen anneler var. bizim milletimizde bu derece bir vatan sevgisi varken, dünyanın en güçlü ordularından birine sahip olduğumuzu iddia ederken bu genç adamlar niye ölüyor. sebep nedir? bu gençlerin dökülen kanlarının hesabını kim verecek?
10 askerimizin şehit olmasıyla yüreklerimizi parçalayan çatışmadır.
filistin için sokağa dökülenler neredesiniz ? ya da bir ermeni için sokağa dökülenler ? her gün benim ülkemin mehmedi̇ şehit düşüyor hani nerdesiniz ? lanet olsun sizin gibilere !
Ne batılı olabildik ne doğulu
iki camii arasında kalmış beynamaz gibiyiz
Bizi biz yapan, bize ait ne varsa her şeyi attık
Tıpa tıp taklit ettik, aslını yaşattık
Üretmedik, tükettik, hazıra konduk hep yattık
Hazıra dağ mı dayanır beyler
ilimsiz çağ yakalanmaz, ilimsiz kaldık
Sığ kaldık, kaldık böyle kıraç
Ciğeri beş para etmeyenlere el açtık
Ve kahretsin yaşıyoruz, onlara muhtaç
Bu son liman, bu son gemi baska yol yok
Anlayın artık anlayın
Türkün Türk'ten başka dostu yok ! ! ! !
türkiye'nin içeride izlediği doğru politika, ortadoğu'da tam bir lider konumuna yükselmesi, derin devlet ayağının ayyukaya çıkarılıp hafif hafif temizlenmesi, dünyada marjinal bir hava oluşturması, kimi ülkelerle perdeleri indirmesi, takas anlaşmaları, ekonomik yükselme, yine komşu ülkelerle entegrasyonel politikaları birilerinin zoruna gitmekte ve türkiye'nin bu gidişatına darbe indirme niyetinde olan "terör devletleri"nin taşeronu olmuş -artık bu apaçık bellidir- pkk'nın yaptığı haince saldırı. derin bir yara, derin bir üzüntü vermiştir. yine kahreden sabahlardan birisi daha!
tabii sadece pkk'yı lanetlememeliyiz. pkk taşeronluk görevini yapıyor. artık pkk'nın özgürlük savaşı vermedğini, kimilerinin bu ülke içinde eli ayağı olduğunu herkesçe biliniyor. pkk kanlı bir terör örgütüdür. barış isteyen bir örgüt değildir.
1 aylık eğitim süreci ile hazırlanan gençler sürülüyor o dağlara. hayatında eline silah almamış. çatışma nedir bilmiyor. sizce bu mantıklı mı? bence hiç ama hiç değil. kesinlikle profesyonel ordu oluşturulmalı. daha fazla mehmed toprağa düşmesin kan içinde.
sınır karakolları adeta kartondan. korunmasız. zaten bilmemkaç sene evvle yapılmış giriş-çıkış kontrolü sağlayan -hesapta- karakollar. yani ani bir saldırıda -dün gece gördüğümüz gibi- ağır zaiyat alabiliyor, alıyor. pkk'nın ezberi kuvvetli. hain itler karakolun giriş çıkışlarını biliyor, ne zaman nerede, ne oluyor bunun bilincinde. bunu benim kadar eminim tsk da biliyor. ama hala gerkli olan yapılmamakta. karakollar güçlendirilmemekte. gazino, bar gibi inşalara verilen önem neden karakollara verilmiyor?
akıllardaki en büyük sorulardan bitanesi de bu; eminim öyle.
90lı yıllarda "özel timler" gayet başarılı idiler. mesut yılmaz dönemi ile bu timler neden masa başlarına, pasif bölgelere atandılar? bunu da çok merak ediyorum. o özel timler bugüne dek devam etselerdi belki de büyük ölçüde pkk bitirilecekti. ama adamlar pasifize edildi.
neden?
artık "kahrolsun pkk" nidalarından bıktım/bıktık!
bizim de özeleştiriye ihityacımız var kesinlikle.
tsk'nın da!
not: şehidlerimize allah'tan rahmet, ailelerine de sabır diliyorum. aileleri bu işin peşini bırakmasınlar.
bir kez daha acı şekilde fark ediyoruz ki, bu orospu çocuklarıyla konuşulmaz, politika yapılmaz, aynı çatı altında toplanılmaz. utanıyorum ve lanet okuyorum yetersiz siyasete, hükümete, açılım anlayışına...
en çok canımı yakan ise daima savunma pozisyonunda olmamız. beklememiz...
şu an asteğmen olarak askerlik görevimi yapıyorum ve beklemek hem beni, hem askerimi mahvediyor. uyku tutmayan gözler mahvediyor bizi. bıraksalar ölmekten korkmuyoruz, sonuna kadar gideceğiz. ama bırakmıyorlar, bu işten kaymak yiyenler 30 yıldır hala izliyorlar uzaktan. 12 şehit, 3 şehit, 8 şehit -sayı farketmez- verdikten sonra bomba yağdırılıyor, geniş çaplı operasyon başlatıldı, 20 terörist öldürüldü, abluka devam ediyor gibi artık klişeleşmiş, duymaktan bıktığımız başlıklar gazetelerde, televizyon haberlerinde.
bu ülkenin vatandaşı da mehmetçiği de beklemekten sıkıldı, vur-kaç taktiğinden bıktı. nereye kadar izin vereceksiniz bu orospu çocukluğuna, dökülen o kutsal, masum kan hiç mi sızlatmıyor yüreklerinizi. usandık kışlalarda beklemekten, barış zamanı harbe hazırlıktır diyen örümcek ağıyla dolu düşüncelerden. harp orada işte, duruyor, tam gözümüzün önünde. yetmedi mi kazandığınız paralar silah ticaretinden?
korkmuyor mehmetçik savaşarak ölmekten. tek korkumuz beklerken ölmek, savaşamadan ölmek. şehitlik mertebisine yakışmak istiyor mehmetçik, 50 metre öteden atılan bir rpg ile al bayrak sarılı tabuta yatmak istemiyor. ama değişen bir şey yok. gecenin 02.00'si saldırı, akşamın 22.00'si saldırı.
gene 8 ocağa ateş düşüren artık sonu gelmesi istenen çatışma. sahne çok bilindik değil mi?
''yavrum, oğlum'' diyerek feryad yakan bir anne.
''vatan saolsun'' diyerek gözyaşlarını içine akıtan, boynu büyük baba.
doğru vatan sağolsun.. hayatının en canlı baharında askere git, 5, 10 tane orospu evladı gelip hunharca mermi sıksın. gençliğinin baharında ver canını. arkanda onlarca gözü yaşlı insan. '' şehitler ölmez'' yeter artık amk. bu devran nereye kadar böyle gidecek. biraz sonra basın açıklaması gelir. ''kınıyoruz''.
evet haklısınız...
şehitler ölmez, vatan saolsun, he bir de kınıyoruz...