sikerim prestijini. tamamen kendini kandırma maçıdır. "bunlar çeyrek finale kadar çıkmış elenmiş, bari bir iki maç daha yapsınlar" maksatlı bir maç. isterlerse 100 sayı fark atsınlar milliler o tren kaçtı. sen bu kadar kötü yunanistanı yenemiyorsan 5. olan ne yazar.
biz ispanya'yı 3 sayı farkla yendik. ispanya bunları 20 sayı farkla yendi. demek ki biz fransa'yı 23 sayı farkla yeneriz. gelelim diğer denkleme; fransa yunanistan'ı 2 sayı farkla yendi. yunanistan da bizi 2 sayıyla geçti. düş 4 sayıyı etti mi 19. matematik yanılmazsa 19 sayıyla kazanmamız gerekir.* matematik yanılmaz da benim çekincem kurduğum aptal denklem. büyük ihtimalle çakarlar bize. ha biz çaksak ne olacak. hiç. eşşeğin siki olacak. tek ş ile yazılıyor ama vurguyu artırmak için öyle yaptım.
sikindirik bi maç işte. bunu dünya şampiyonasında da yapıyorlar. olağanüstü anlamsız bi uygulama. bana göre sadece 1. vardır arkadaş, sen 1. olmak için oynayıp önüne gelen fırsatı kendi öz varlığını çalmaya çalışan, hemde komşun ve seni her durumda mağlup etmek için herşeyi ortaya koyan * rakibine ellerinle hediye edersen, 5.olsan neye yarar olmasan...
keşke final olsaydı... mamafih ne fransa fransa gibi, ne de türkiye türkiye gibiydi.
o kadar da hayal kurmuştum, "finalde fransa'yla karşılaşırız, maç uzatmaya gider; uzatmalarda da fransa yener." diye. 5. olmaya çalışmaktan iyidir en azından canlar.
pek ilgi çekmeyecek maç. sen 5'te 5 yap altıncı maçta 20 sayı geriden gelip son baskette yenil ulan bu sene olacak galiba derken 5.lik maçı oyna daha 5.lik maçı bile değil bu o da var 5.lik maçını bu maçı kazanırsak oynayacağız. ha 5. olmuşsun ha 8. ne farkder.
geride kalan 12 dev adam maçları misali büyük bir heyecanla izleyemeyeceğimiz, aksine hem oyuncularımızın hem de biz taraftarların galibiyet halinde oldukça buruk bir sevinç yaşayacakları maçtır. üst üste 5 maçı kazanıp son maçta yunanistan'a sadece hakemin yunanistan'a karşı zaafı veya endişesi nedeni ile verdiği saçma bir karar sonucu maç kaybetmemiz, bu maça olan ilgiyi elbette ki azaltmıştır.
not: 2010'da 12 dev adam'ın ev sahibi olduğu şampiyonada görüşmek dileğiyle...
ilk çeyreğin 6'ıncı dakikası 20-10 türkiye üstünlüğü ile geçilmiştir.4/4 üçlük yüzdesi ile oynuyoruz. turnuva boyunca potaları dövenlere sormak isterim; dün neredeydiniz?
türkiye - yunanistan maçını izlediğimde sinir kat sayılarımın fırladığı, rahatlıkla alınabilecek bir maçı yunanistan'a hediye ettikten sonra fransa maçından da pek umut bağlayamamdır. tüm takımlar ezberlemiştir artık ömer aşık'a faul yapmayı. insan bir faul atışını da tutturamaz mı yaa, sanki mahalle maçı yapıyor adam, izledikçe deliriyorum.
dün bize giren yunan aşığı hakemlerden sonra, fransız aşığı hakemlerle karşılaşmak istemediğimiz maçtır. hadi aşıksınız işle aşkı karıştırmayın sitemini duymalarını istediğim bu hakemlere fransa maçına adaletin uludagsözlükteki anlamına bakamadan maçı başlatmamalarını öneririm.
eğer ispanya fransa'yı yenebilmişse 5.lik maçı için yarıştığımız bu maça birazcık umursayarak çıkmamız halinde tony parker 'ı saf dışı bırakır, hayat buluruz. ama kesinlikle kerem tunçeri ile başlanılması gerekn bir maçtır ki kendisinden daha çok takıma enerji verebilen bir oyuncuyla karşılaşamayacağımız kesindir. hızlı başlayıp hızlı bitirilmesi gerekilen maçtır. *
ilk yarısını 11 sayı farkla önde bitirdiğimiz maçtır. hidayet aynı hidayet. hakemle didişmesi sonucunda göte 7 sayı girmiştir. 19 sayı farkla önde götürdüğümüz maçta yenilecegiz gibi gözüküyo. yenilirsek diyecek bir laf yok zaten.
zaten maç hakkında konuşmaya gerek yok. bize giren girmiş. ama fransa öne geçtikten sonra* sinan, tony parker a blok vurdu, parker da yüzünde * diyen bir gülümsemeyle sinan ın sırtını sıvazladı... içler acısıydı.
sonucuyla, oyunuyla, bilmemnesiyle yorgun olan milli takımımızın hiç siklemediği 250 metre öteden belli olan maçtır, zaten kazanıp 2010 dünya şampiyonası'na katılma gibi bir derdimiz de yok, ev sahibiyiz. öyle boş beleş bir maçtı işte, fazla da büyütülmemesi gerekir, seyirci bile pek sallamadı maçı, hakkında girilen entry sayısından belli.
edit: zaten daha son periyodun başında maçı tamamen bırakan milli takımımız karşısında farkı açtıkça çocuk gibi sevinen fransız oyuncular ise ziyadesiyle güldürmüştür.