sonucuyla, oyunuyla, bilmemnesiyle yorgun olan milli takımımızın hiç siklemediği 250 metre öteden belli olan maçtır, zaten kazanıp 2010 dünya şampiyonası'na katılma gibi bir derdimiz de yok, ev sahibiyiz. öyle boş beleş bir maçtı işte, fazla da büyütülmemesi gerekir, seyirci bile pek sallamadı maçı, hakkında girilen entry sayısından belli.
edit: zaten daha son periyodun başında maçı tamamen bırakan milli takımımız karşısında farkı açtıkça çocuk gibi sevinen fransız oyuncular ise ziyadesiyle güldürmüştür.
zaten maç hakkında konuşmaya gerek yok. bize giren girmiş. ama fransa öne geçtikten sonra* sinan, tony parker a blok vurdu, parker da yüzünde * diyen bir gülümsemeyle sinan ın sırtını sıvazladı... içler acısıydı.
ilk yarısını 11 sayı farkla önde bitirdiğimiz maçtır. hidayet aynı hidayet. hakemle didişmesi sonucunda göte 7 sayı girmiştir. 19 sayı farkla önde götürdüğümüz maçta yenilecegiz gibi gözüküyo. yenilirsek diyecek bir laf yok zaten.
dün bize giren yunan aşığı hakemlerden sonra, fransız aşığı hakemlerle karşılaşmak istemediğimiz maçtır. hadi aşıksınız işle aşkı karıştırmayın sitemini duymalarını istediğim bu hakemlere fransa maçına adaletin uludagsözlükteki anlamına bakamadan maçı başlatmamalarını öneririm.
eğer ispanya fransa'yı yenebilmişse 5.lik maçı için yarıştığımız bu maça birazcık umursayarak çıkmamız halinde tony parker 'ı saf dışı bırakır, hayat buluruz. ama kesinlikle kerem tunçeri ile başlanılması gerekn bir maçtır ki kendisinden daha çok takıma enerji verebilen bir oyuncuyla karşılaşamayacağımız kesindir. hızlı başlayıp hızlı bitirilmesi gerekilen maçtır. *
türkiye - yunanistan maçını izlediğimde sinir kat sayılarımın fırladığı, rahatlıkla alınabilecek bir maçı yunanistan'a hediye ettikten sonra fransa maçından da pek umut bağlayamamdır. tüm takımlar ezberlemiştir artık ömer aşık'a faul yapmayı. insan bir faul atışını da tutturamaz mı yaa, sanki mahalle maçı yapıyor adam, izledikçe deliriyorum.