beşiktaşlılığımla sonuna kadar gurur duyduğum bir maç olmuştur. bu maçın galibi taraftar olmuştur.
sadece hidrojen'in değil beşiktaşlıların %90'ın gördüğü bir gerçektir ki; baki bu takımda yedek bile olamaz. ancak kadrodaki seçim yanlış. baki tandem oyuncusu, tandemde oynadığı maçlarda gördük ki; (yine beğenmesek de) çok fazla sırıtmıyor, bu adam sol bek olmaz (çok geniş bir kadroda mesela 30 kişilik bir kadroda bjk'ta kendisine yer bulur). tigana yine bizi çıldırttı; bu sezonun tüm maçlarına bakarak bir analiz yapmak istersem diyebilirim ki; bu ülkenin en iyi stoperi, defansında top çalıp topla hareket edebilen ve topu ayağından rahatca çıkaran en iyi futbolcusu ibrahim toraman'dan sağ bek yaratıyorsun, sol bekte şu anda daha iyisi olmadığına göre üzülmesi'i oynatmaya mecbursun 4 hafta önce paf'a yolladığjn mehmet sedef neden bugün kritik maçlarda ilk 11'de (mehmet sedef'e desteğimiz sonsuz ama böyle olunca o da harcanıyor). kleberson sezon başından bu yana yatıyor gol attığı cska maçında bile kötüydü. koray ilk geldiğinde ön liberodaydı ve gayet de mükemmeldi ki performansıyla milli takıma yükselmişti. formsuz kleberson kesilip onun yerine koray neden oynatılmaz? beşiktaş'ta bütün futbolcular mevkisi olmayan yerlerde oynuyor. serdar kurtuluş, sağ bek oyuncusu ama ön libero oynatılıyor 2 maçtır, toraman defansın göbeğinde oynar ama sağ bek oynuyor, ali güneş ve tandoğan kulübede (ha tandoğan ve güneş iyidir kötüdür o ayrı ama bu adamlar o bölgenin adamı), klebersonun gerçek görev yeri ön libero değil ama 2 sezondur ön libero oynatılıyor (mecbur bırakılıyor) ön liberoda çok iyi işler yapan koray defansta oynatılıyor, richardinho sol açık gibi oynatılmaya çalışılıyor, geldiğinde yeni yıldız denilen ve yeteneğini iyi kullansa mükemmel bir forvet arkası olan ibrahim akın oyuna giriyor sol açık (bunu kabul ediyorum bu adam solda da oynar), son 15 saniyede 22 metreden gelen tesadüfi golde tümer'in ve sergen'in anlamsız tepkisiyle cordoba gönderildi. şike arandı bu maçta da görüldü ki; cordoba'nın ahı daha çok tutar. ayrıca bu takım 2 forvet nadir oynar çünkü bu takımda iyi anlaşan 2 forvet oyuncusu yok.
kanımca takım şöyle olmalı; beğenmesem de kalede murat şahin (en azından şu anda kötünün iyisi) defansta sağ bekte serdar veya tandoğan göbekte toraman-gökhan zan sol bekte üzülmez, orta alanın sağında burak hemen yanında koray onun yanında richardinho sol acıkta ibrahim akın, bu dörtlünün önünde delgado ileride tek forvet nobre. bahsettiğim orta alana idmanlarda biraz daha savunma özelliği kazandırdığınızda çok ideal bir kadro ortaya çıkar. ama tigana utanmasa kaleciden santrafor, santrafordan kaleci yaratacak. bizi ekim ayında görün dedi ekim bitiyor bir şey yok, dahası ışık da yok.
son olarak 3,5 senedir ızdırap çeken biz hala bu takıma sonsuz destek veriyoruz. taraftar nasıl olunur cümle alem görsün...
övünmekte çok haklıyız
sapına kadar beşiktaşlıyız
iyi günde
kötü günde
sapına kadar
beşiktaşlıyız
asil, tertemiz bir beyazla dolan tribünlerin, kapkara, matem havası estiren siyahı yaşadığı maç. zaten son yıllarda "siyahı yaşıyoruz, beyazı arıyoruz" şeklinde bir söz tribünde dolaşmakta.
beşiktaş taraftarı maça çok iyi hazırlandı. mübarek kadir gecesi için, dua edercesine özel besteler vardı.. "koy koy atheiste, koy sataniste, koy putpereste.. koy hepsi top olsun, kadir gecesi mübarek olsun" dendi.. "bugün susanlar cehennemde yanacak" sloganıyla; herkes takıma nasıl destek vereceğinin, maç öncesi sinyallerini vermişti. sahada ki oyuncuların bile inancı yoktu belki ama, tribünler bu maçı kazanacağından emin gibiydi. çünkü biliyorlardı ki tottenham takımı tribünlerden dolayı tedirgin, çok büyük bir baskı yiyecek. beşiktaşlı futbolcular bu taraftar gücünü arkasına alarak, taraftarın yaydığı negatif enerjiyi sahaya yansıtacaktı.
maç öncesi alen markaryan'ın sahaya indirtip, daha sonra zorla saha ortasına kadar götürten beşiktaş taraftarı, bu maçın tribün şovuyla başlamasını istiyordu. bembeyaz tribünlerin yaptığı üçlüyü, tottenham taraftarlarının objektiflerinde yer aldı. tribünde olağanüstü yüksek bir sesle, kapalı'nın kartal gol gol gol demesine cevap veren açık tribünler ve numaralı tribünü gören tottenham taraftarları sadece bu görüntüleri alkışlamakla yetindi.
sonrasında destek devam etti. beşiktaşım oley derken, tribünler adete çıldırmış, herkes iyice hareketlenmişti. zaten tabir-i caizse kapalı tribün tıklım tıklım, adım atacak yer kalmamıştı. üst kısım "ha çöktü, ha çökecek" hissi vardı insanlarda. ama bunların hiç önemi yoktu. önemli olan tek şey; sahada taraftar desteğini arkasına alarak oynaması gereken bir takım olmasıydı.
maçın sonunda tottenham oyuncuları alkışlandı. tottenham taraftarı aynı şekilde beşiktaş tribünlerine teşekkür edercesine, maç boyunca çıkardıkları en yüksek seslerle alkışladıkları gözden kaçmadı.
haa oynanan maç mı ? teknik analiz mi ? öyle birşey yok. ne analiz, ne teknik olan birşey.. ne de beşiktaş'ın oynadığı elle tutulabilecek bir maç. hiç biri yok...
dün akşamı özetleyen tek sözler şunlardı;
gündoğdu hep uyandık stadlara dayandık
beşiktaş'ın uğruna da bayraklara dolandık
semtimiz erkek semti aşık eder herkesi
üzerimden eksilmesin bayrağımın gölgesi
Beşiktaşın iyi oynasada yenilebileceği fakat sorunun beşiktaşın neden çok kötü futbol oynadığı olduğu maç.sorulması gereken sorular:
-Ricardonho Sergenden iyi midir?
-Runje Murattan (Ramazandan) iyi midir?
-Burak TS maçındaki gibi forvette oynadı ve etkisiz oldu TS maçında Tigana yokmuydu?
-Bu defans bizi daha ne kadar götürür?
Berbatov'un yıldızlaştığı, Tottenham'ın takım olarak diri ve sağlam bir oyun çıkardığı, beşiktaş'ın ise futboluyla (aslında futbolsuzluğuyla) hayal kırıklığı yarattığı maç olmuştur.
Bu maçtaki kapalıyı görmek, hatıRlamak, unutmamak gerekir. Taraftar harika iş çıkarmış, maç bitiminde sahadakileri alkışlamış, ingilizleri ve uefa'yı kendine hayran bırakmıştır.
not: kadar arasam da özetini bulamadığım maç.