maçın kırılma anı, galatasaray 2-1 öne geçmiş 3. golü bulması an meselesiyken, gençlerbirliği'nin bulduğu 2. golden hemen önce halis özkahya'nın emre çolak'a yapılan harekete faul vermeyip, 10 saniye sonra bu sefer emre çolak'ın yaptığı harekete faul çalmasıdır. çaldığı faulle gençlerbirliği 2. golü bulmuş, galatasaray'ı özkahya sayesinde frenlemiştir. galatasaray skoru 3-1 yapsa muhtemelen 4'u de bulacaktı.
ayrıca halis özkahya maçtaki taktir haklarının hemen hemen hepsini ev takım lehine kullanmıştır.
maçın başındaki bir faul pozisyonunda, faulün oluş biçimini göz önüne aldığımızda olması gerektiği gibi kartına başvurmaması sonucu gençlerbirliği tribünlerinden "ibne hakem" diye tempo tutulması hoşuna gitmiş herhalde.
galatasarayın iyi oynayıp kazanamadığı söylenen maç. stadda izledim özet izledim bilemiyorum siz neyle izliyorsunuz ama ben iyi oynayan gs görmedim. bazı tırtlar iyi oynamayı 11 kişi hücum yapmak sanıyosa orası ayrı.
Trabzonspor'un kampına girmek lazım. Zira oynayanın Halil oldugundan kullanıyorum. Bunlar sikildikca yer değiştiriyor olabilir. Zaten sakalları da kesmiş. Var bu iste bir is.
Süper ligin en golcü iki takımının karşılaşmasıdır. Maç içerisinde öne çıkan isimleri irdeleyecek olursak;
Doğru hamleleri yapan hoca fuat çapaydı. Hoca galatasarayın açıklarını çok iyi süzmüş tam da olması gerektiği gibi bir oyun anlayışı ortaya koymuştu. Özellikle ilk 45 dakika itibarı ile gençler galatasarayı sahadan sildi dersek çok da yanlış konuşmuş olmayız.
Cimbomda önemli taktik hataları var, hocaya yanlışlarını söyleyecek, gerekirse kavga edecek bir sese ihtiyaç var. Fatih hoca tüm dünyanın en iyi motivatörlerinden birisi, teknik taktik olarak da ne kadar değerli olduğunu tartışmak anlamsız, bir sistem kurmaya çalıştığı ve bu yolda devam ettiği de ortada. Ancak bir ses daha lazım hocam, birine güvenin ve onun sesine kulak verin.
Hakem özkahyanın taktir haklarının büyük çoğunluğunu galatasaraydan yana kullandığını düşünüyorum. Gençlerbirliğinin ikinci golüne sebep olan faulde emreyi kartsız geçiştirmesi, maçın sonlarında amrabatın pankreas güreşçilerine taş çıkarırcasına yaptığı faulu sadece sarı kartla cezalandırması skandal kararlardı. Zaman zaman oyunun gereksiz yere sertleşmesine zemin hazırladığını da düşünmekle birlikte neticeye etki edecek çok kritik bir hata yapmadığını düşünüyorum.
Muslera; milli maçlarda messiden yediği hatalı golün etkisinden kurtulamadığı hissediliyordu. Muslera kötü bir dönem geçiriyor. Belki de kariyerinin en kötü günlerini geçiriyor. Gollerdeki hatalarının yanında topu oyuna sokmada da önemli sorunları vardı. Tropikal kalecilerde görülen topla oynama isteğini anlayışla karşılamakla birlikte, başarı sağlayamaması halinde bu çabasından vazgeçmeli
Eboue; taktik anlayış gereği yerini çok sık kaybetti. Sorumluluğun kendisinde olmadığı ortada olduğu gibi oynadığı periot içerisinde etkili olduğu söylenebilirdi. Oyundan alınmasının hatalı bir karar olduğuna inanmaktayım.
Dany; kendisi iyi bir bek oyuncusu olabilir. Ancak kesinlikle bir stoper değil. Bir bek oyuncusunda olması gereken hız, çeviklik, teknik kapasite gibi özellikler kendisinde fazlası ile mevcut. Buna karşın bir stoper oyuncusunun yapması gereken doğru müdahaleleri yapamıyor, oyunu iyi okuyamıyor, fizik gücü yetersiz. Kesinlikle bir stoper değil, gollerde büyük hataları vardı.
Hakan balta; klasik hakan balta, keçi boku gibi ne kokuyor ne bulaşıyor
Hamit; fizik olarak çok yetersiz, bilmiyorum antremansızlık mı yaşlılık mı ama Hamit artık kanat oyuncularının meziyetlerini taşımıyor. Hamit belki selçukun yedeği olabilir. Almanyadan hatırladığımız kadarı ile zaman zaman o mevkide iyi işler de çıkarttı ancak kanatta olmuyor. Girdiği bütün ikili mücadeleleri kaybetti. Tosiç ve Jimmy adeta ezdi kendisini sahadan silindi. Son dönemde kanatta hamitin bırakın iyi oynamayı vasat oynadığı karşılaşma dahi hatırlamıyorum.
Amrabat; yeni nesil hasan şaş olumlu hareketleri dahi bireysel yetenekleri sayesinde, fundemantalini geliştirmesi gerek, topsuz oyunu, topu koşturmayı öğrenmesi gerek, pas çalışması gerek, büyük takımda oynadığının farkına varması gerek, bu kadar teknik bir futbolcu olarak saha içerisinde güreşilmeyeceğini öğrenmesi gerek hırslıydı, ikinci yarı öne çıkan isimlerdendi, kırmızı kart görmeliydi
Emre; çok amatör, hala çocuk, galatasarayın motivasyonunu kaybetmesinde payı büyük. Üstelik kendisinde aydın sendromu var sanırım, uzun süredir takımda olmasına rağmen hala üzerine koyamıyor hala üzerine koyamıyor
Elmander; takımın en iyisiydi, 2 gün öncesinde efsanevi bir performansla, efsanevi bir maçtan çıkmış bu isveçlinin bu akşamki mücadelesi gerçekten takdiri hak ediyor. Helal olsun sana sarı çocuk, gerçekten helal olsun!
Aydın; takımının kötü oynadığı bir karşılaşmada sonradan oyuna giriyorsun, herkes senden umutlu, yeteneklisin, tüm takım kötü, senin için muhteşem bir fırsat, kendini kabul ettirmen için bundan iyisi olur mu? Olmaz.. ama sen sağ taç çizgisinde elin götünde top bekliyorsun aydın neden? Neden ufacık da olsun bir çaban yok aydın?
Umut; takımın golcüsü bu adamdır, umutla birlikteyken oynayamıyor, bi saçmalamaya başlıyor, tek başına iyi, işleyen mekanizmayı bozmamak lazım fatih hoca. Umutun doğru koşularını Burak perdeliyor, burağın egosunun altında eziliyor. Şans verilirse efsane olur.
Burak, fikirlerimi belirttim, onunla lig olmayacak, birlikte yürümeyecek.
ilginç bir ikinci yarısı ile sahne alan karşılaşmadır.
--ikinci devre itibarı ile--
Şunu kesinlikle gördük ki; bu takımın Türkiye liglerindeki santraforu umut buluttur. Umut galatasarayın futbol anlayışına çok daha uygun çok daha doğru bir seçim. Galatasaray ikinci yarıya çok arzulu başladı. Bunda Galatasaray stoperlerinin aklını başına almasının da büyük etkisi var. Oyunu karşı tarafa yıkacaksanız, beklerinizle çıkacaksanız, stoperleriniz ofsayt taktiği yapacak arkadaş. Bu kadar basit. Stoperleriniz ilk yarıdaki gibi arkada kalır, bekleriniz hücumu desteklerse ilk yarıdaki gibi her kontra tehlikeli olur, her uzun top gol şansına dönüşür. Umutla birlikte Galatasaray defans arkasına değil defans göbeğine top atmaya başladı, arka arkaya yapılan taktiksel doğrular neticesinde goller de geldi ve Galatasaray öne geçti.
Golden sonra hoca benim görüşüme göre büyük bir taktik hata yaptı. Eboue ve aydın değişikliğine giderek hamiti sağ beke çekti. Oysa hamitin sağ bek oynayamadığını görmeyen futbolsever türkiyede kaldı mı bilmem. Keşke milli maçları seyretseydin bari hocam. Hamit ikinci yarı inanılmaz işler yaptı, ilk yarıya göre çok da iyi oynadı. Peki hangi mevkide? Sol açıkta! Yanlış duymadınız, ben ömrü hayatımda bu kadar büyük bir pozisyon kaybı görmedim arkadaş. Hamit ikinci yarı boyunca olması gereken mevkidense sahada diyagonal olarak en uzak olan bölge olan sol açıkta oynadı. Galatasaray ikinci yarı çift sol açık (amrabat ve Hamit) buna karşın sağ bek olmaksızın bir futbol sergiledi ki, hoca bu hatasını yediği iki golle ödedi. Oysa doğru hamle (ki, bunun da doğruluğu aydın özelinde çok tartışılır) aydın Hamit değişikliğiydi. ilk yarıda sahada var olmayan aydın belki taze bir kan, belki bir umut olabilirdi ama burada da yanlış olan nokta hoca ile ilgili değil, aydın ile ilgili, aydın paragrafında bahsedeceğim.
Maçın kırılma anının altında emre çolakın imzası vardı. Az önce de dediğim gibi, futbol bir psikoloji savaşıdır. Büyük takımlarda genç oyuncuların iyi mentalistleri olmalı bence, futbol psikolojisi bu gençlere öğretilmeli. Dakikalar 66yı gösterdiğinde emre tam bir ergen gibi davrandı.kendisine sert giren gençlerbirliği futbolcusuna öyle bir faul yaptı ki, tükenmişlik desen var, çaresizlik desen var, kıskançlık desen var, mallık desen var sarı kart gerektiren bu pozisyonu hakem Salih özkahya bir faul atışı ile geçiştirdi. bu kaybedilmiş psikoloji takım savunmasına da tesir etti ve o faul atışı döndü gol oldu, hemen arkasından ise daha salakça bir gol yedi Galatasaray. ikinci golde hurşitin ortasında bomboş duran iki kırmızı siyahlı futbolcudan ilki golü attı, kaçırsaydı eğer arkadaki ağları bulacaktı. Başka bir deyişle galatasarayda savunma yok. Yok derken, kötü oynuyorlar anlamında demiyorum. Fiili olarak yoklar, bulunması gereken mevkiler booş! Süpürge sapı dikseniz daha efektif defans yapacaklar.
Finalde ise kaleci ramazanın kolayca kucaklayabileceği topu fotoğrafçılara poz verme sevdası ile altı pas içerisine yumruklaması neticesinde Galatasaray kolay bir gol buldu. Netice itibarı ile cimbom kan kaybediyor
Galatasarayın muslera, eboue, semih, dany ve hakandan oluşan bir defans dörtlüsü; Hamit, melo, emre ve amrabatlı ortasaha ve forvette elmander, Burak ile başladığı karşılaşmadır tanıma selam yola devam;
-ilk 45 dakika itibarı ile-
Futbolcuların ilk 20 dakikadaki agresif oyunu gösteriyor ki; Maça Galatasaray sert bir futbol ortaya koyup rakibi ilk dakikalarda yıldırmayı hedefleyerek başlamış gibiydi. Hücum hattını sağ ve sol beklerle destekleyip oyunu rakibin yarı sahasına yıkmayı planlayan fatih hoca şunu göz ardı ediyor hocanın elinde düşündüğü kadar iyi kanat oyuncuları yok buna karşın özellikle son dönem istikrarını ve teknik taktik anlayışını çok beğendiğim fuat hoca şunu yaptı; defansta galatasaraylı açık oyuncularını kilitleyerek geride derin açıklar veren hantal Galatasaray beklerinin arkasına hurşut Meriç , ve Jimmy ile sarkarak Galatasaray defansını çok dengesiz yakalamayı hedefledi ve bunda da oldukça başarılı oldu. ilk yarı itibarı ile galatasarayda savunmanın kanatları olan beklerin pozisyonları tam olarak boştu. Hemen hemen her uzun topla gençlerbirliği tehlike yarattı gençlerin bu anlayışı Galatasaray orta sahasındaki melo ve emrenin etkisizliği ile de birleşince oyun adeta ortasahasız bir oyun haline dönüştü. Bunda gençlerbirliğinin alan savunması anlayışının harika olmasının da etkili olduğunu düşünüyorum.
Futbol bir taktik savaşı olduğu kadar bir psikolojik savaştır da. Dakikalar 20 yi gösterdiğinde melonun mükemmel arapası ve hemen akabinde gelen hamitin sağ bekte yaptığı şık topuk hareketi Galatasaraylı futbolcuların özgüveninin yerine gelmesini tetikler gibi olmuştu. Birkaç dakika boyunca Galatasaraylı futbolcular adına güzel futbol seyrettik. Taa ki kendisi hakkında uzuuuunca bir yazıyı hak eden hurşitin sahneye çıkacağı dakika olan 25e kadar. Bu dakika itibarı ile Hurşit sağ kanatta öyle bir topuk pası attı ki rakip savunma komple oyundan düştü, moralleri bozuldu. Hemen akabinde tosiçin hamiti bakkala göndermesini takiben doğru yerde topla buluşan azofeifa golü buldu. Golde dannynin büyük hatası vardı. Azofeifanın cezasahası içerisinde serseri mayın gibi gezen bir topla bu kadar rahat buluşması, bu kadar rahat bir gol vuruşu yapması, ve bu pozisyonda danynin neredeyse hiç hamle yapmaması büyük hataydı. Zaten danynin iyi bir futbolcu olsa da iyi bir stoper olduğunu düşünmüyorum.
Bir küçük paragraf Burak ile ilgili Burak iyi futbolcu, çok da iyi bir forvet. Ancak büyük takımda olmaz hocam. Burak oyunda iken galatasaraylı futbolcuların oyun anlayışı burakın oyun stiline yönelik değişiyor. Topu ayağına alan orta saha futbolcusu, burakın defans arkasına koşularının da etkisi ile uzun ve derinlemesine paslar atmaya başlıyorlar. Her top kalabalık rakip savunmada eriyor. Oyunu rakip yarısahaya yıkmaya çalışan bir teknik adamın futbolcularının böyle bir görüntü vermesi çok komik oluyor. Ne kontratak yapabiliyoruz ne de topu ayağımızda doğru biçimde tutabiliyoruz. Olmaz hocam! Ya Burak büyük takım futbolcusu gibi oynamayı öğrenecek, ya bu takım Buraksız oynayacak veyahut küçüleceğiz! Galatasaray Türkiye liglerinde bir kontratak takımına dönüşmemeli. Uluslar arası arena için sonuna kadar arkasında durduğum Burak yılmaz ve ona uygun olan uzun ve derin top anlayışı süper lig için tam bir intihar.
ilk yarı itibarı ile sahada doğru bir anlayışla sahaya çıkan istediğini almış bir gençlerbirliği; içine hulk kaçmış bir hurşut ve onun önderliğinde mükemmel futbol oynayan tosiç ve Jimmy vardı. Sol kanatta tosiç hamiti ve eboueyi sağ kanatta ise hurşut, hakan ve amrabatı bitirdiler. Zaten dany defansif anlamda sahada yoktu.
Bu kadar laubali , bu kadar amatör futbol oynamamali bir takim, hele galatasaraysan hic oynamamalisin. 2 dakikada 2 gol yiyip yenik duruma düşüyorsun. Bu ancak halısahada olur. Demek ki kafalar baska yerde. Kafanızın olduğu yerde de başarı yok ki. Ayrıca oraya gitmenin yolu ligden geÇiyor. Avrupada basarılı olmak icin Çıta ligde de Avrupa seviyesinde oyun oynamaktan geciyor. Senin Çıtan kendi ligindeki tempo olursa gordugumuz uzere avrupadaki takimlar iki uc beden buyuk gelir. Niye? cunku alismadik dotte don durmuyor da ondan. Bak bakalim kendi liginde de catiir cutur top oyna da gor bakalim o don dusuyor mu bi yerinden.
bu maç göstermiştir ki galatasaray ın forvetleri elmander ile umut olmalıdır. albert reira bu takım için gereklidir. sağ kanatta hamit olmuyor. melo çok formsuz ama yekta onun yerine ne kadar verimli olur bilinmez. defans resmen dökülüyor.
muslera- dany- semih- eboue- hakan- selçuk- melo- reira- engin- elmander- umut bence çıkacak en iyi on bir olarak gözüküyor. cluj maçına bu on bir ile çıkması gerekiyor.
Tam iddianamelik mac. fenerin maçı olsaydı Azofeifa'nın türkiye'de ki futbol hayatı sona ermişti. cavcav kontenjanı sayesinde bir puanı aldı cincon yine. benim anlamadığım bu gençlerli oyuncular ceza sahası önünde her maç rakibe böyle tekme tokat dalıyorlar mı? gs'nin başka türlü gol atarı yok zaten. duran toptan yersek kimse uyanmaz hesabı önlerine geleni tekme tokat indirdi adamlar. ilk gol, üçüncü gol savcılar göreve.
burak adlı içine meşe kaçmış, ayağında top dahi tutamayan elemanın çıkmasıyla galatasarayın zorda olsa beraberliği aldığı maç.
gerçi bu kadar inatçı bir teknik direktör sayesinde gelecek hafta gene ilk 11 başlar üzülmesin kendileri.
maçın son anlarında amrabat'ın faulüne sarı kart gösteren bir hakemin yönettiği maç. rakibin boynuna kolunu sarıp yere düşürmek kırmızı karttır. hakem bunu bilmiyorsa hakemliğe ara verip kurslara yeniden katılsın ve derslerine iyi çalışsın. yok biliyorsa ve buna rağmen sarı gösteriyorsa hakemliği bıraksın. çünkü bugün kırmızılık pozisyona sarı gösteren hakem yarın net penaltıları vermez ya da başka tür hatalarla takımların hakkını yer. ''fenerli lan bu'' diyerek eksi tuşuna yönelenler vardır ama galatasaraylıyım ve futbolun doğrularını konuştuğum için eksi yemek çok umrumda değil.
umut-elmander ikilisinin her derde derman olduğunu gördüğümüz karşılaşma. umarız fatih terimde görmüştür ve burak sevdasından vaz geçer. zira bu maç'a umut-elmander ile başlansaydı ilk yarıyı farklı bir skorla tamamlayıp maçı alırdık. ne yazık ki terim ciddi bi bromance yaşıyo burakla.
