19 ekim 2008 galatasaray trabzonspor maci

entry117 galeri0
    112.
  1. arda'nın fizik kurallarını , servet'in futbol kurallarını , lincoln'ün söylenecek söz bırakmadığı için sözlük kurallarını ihlal ederek atılan 3 golle galatasaray'ımızın kazandığı karşılaşmadır.

    servet heroes olduğu için elini hemen kaçırması gerekirdi, saniyelik mesele. servet bir daha olmasın resmen elini çekmedin, elle gol attın çakal.
    3 ...
  2. 114.
  3. servet çetin'in attığı gole "nizami değil" diyenlerin futbol oyun kuralları sayfa 110'u okuması gereken maç.

    ben sizin için buldum zahmet etmeyin.

    --spoiler--
    Topu Elle Tutmak:

    Topu elle tutmak, oyuncunun eli veya kolu ile topa kasti olarak
    temasını içerir. Bir ihlal olup olmadığı konusunda hakem aşağıdakileri
    göz önüne almalıdır:
    * Elin topa doğru hareketi (topun ele doğru hareketi değil).
    * Rakip ve top arasındaki mesafe (beklenmeyen top).
    * Elin pozisyonu mutlaka bir ihlalin olduğu anlamına gelmez.
    * Elde tutulan bir cisim ile (giysi ve tekmelik vb.) topa dokunmak
    bir ihlal olarak değerlendirilir.
    * Atılan bir cisim ile (ayakkabı ve tekmelik vb.) topa vurmak bir
    ihlal sayılır.
    --spoiler--

    http://img56.imageshack.us/my.php?image=fifaxw2.jpg

    http://www.tff.org/Resour...OyunKurallari-2008-09.pdf
    sayfa 110.

    golü izlemek için;
    http://www.ligtv.com.tr/V...oHaber/?r=1&hid=46260

    (bkz: bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp)
    3 ...
  4. 113.
  5. galatasaray'ın galibiyeti sonuna kadar hakettiği karşılaşma.

    servet'in golünden sonra artık bazı gs ve bjk taraftarlarının, vara yoğa ama anelka elle gol atmıştı demekten vazgeçeceklerini umuyoruz. olmayacağını biliyoruz da...
    0 ...
  6. 112.
  7. kendim adıma, galatasaray'ımın, istanbul maceramda gittiğim ilk maçında şahsıma inanılmaz bir gece yaşattığı maç olmuştur.

    tanımıysa, burası leş gibi hamsi kokuyordur, başka da bir şey değildir.
    1 ...
  8. 111.
  9. galatasaray'ın maçın 90 dakika ve nizami uzatma süreleri dahilinde attığı 3 golle kazandığı karşılaşmadır.
    3 ...
  10. 110.
  11. galatasaray'ın bir penaltısının verilmediği, tolga zengin'in atılmadığı ve servet çetin'in attığı golun nizami olduğu karşılaşma. ben değil, türkiye'nin en kariyerli hakemi söylüyor...

    --spoiler--
    G.Saray'ın ikinci golü nizami. Servet'in eli çarpma. Lincoln, attığı golün abartılı sevincinde atılmalı. Sonrasındaki kart yanlış. Tolga'nın Sabri'ye yaptığı penaltı ve kırmızı kart; aut yok.
    --spoiler--

    http://arsiv.sabah.com.tr...4DF6892AAA3CD70F2E3B.html
    3 ...
  12. 109.
  13. Maçın istatistikleri ;

    Gol: Trabzonspor:0 Galatasaray: 3

    Toplam Şut: Trabzonspor:19 Galatasaray: 4

    isabetli Şut: Trabzonspor:5 Galatasaray:3

    isabetli Orta: Trabzonspor: 11 - Galatasaray :3

    Faul: Trabzonspor:22 - Galatasaray : 19

    Korner: Trabzonspor: 4 - Galatasaray :3

    Ofsayt: Trabzonspor:1 Galatasaray: 2

    Topla oynama oranı: Trabzonspor: %55 - Galatasaray %45
    0 ...
  14. 108.
  15. bir mağlubiyet aldı diye trabzonsporlu futbolcuların yerden yere vurulduğu maç olmuştur. lan adamlar her maçlarını kazandı trabzon değil barcelona olsa gün gelir gaziantepspora falan yenildiği olur lig bu her maça aynı konsantrasyonla çıkılmıyor ki. ayıp yahu...
    1 ...
  16. 107.
  17. ayhan akman'ın etek traşı zamanının geçtiğini öğrendiğimiz müsabakadır. hakem hatalı kararlar vermiştir ama maçı hakeden kazanmıştır. tebrikler galatasaray.
    0 ...
  18. 106.
  19. galatasaray yerine fenerbahçe'yle oynasaydı maçtan sonra trabzonspor yönetiminin kıyameti koparacağı karşılaşmaydı.
    1 ...
  20. 105.
  21. ahmet çakar'ın servet'in attığı gole nizami, sabri'nin düşürülüşüne de penaltı dediği maç.

    şimdi ne olacak? boşuna şımarmamak lazım yani.
    2 ...
  22. 104.
  23. ayhan akman'ın bu takımın futbolcusu olmayacağını bizlere bir kez daha göstermiş olan turkcell süper liğ 7. hafta maçı.
    2 ...
  24. 103.
  25. eger arsene wenger bu maci izledi ise, onumuzdeki sene arda turan icin reddedilemeyecek bir teklif ile gelecektir.
    1 ...
  26. 102.
  27. hakem makem bi yana, trobzonsporlu futbolcuların ve ersun yanalın topyekün oybirliğiyle, 3 puanı galatasaraya verdikleri maç olmu$tur.

    ha galatasaray kötü mü oynadı kesinlikle hayır. tebrik ediyorum. ancak ersun yanalın elinde ibrahima yattara ve Gustavo Colman gibi 2 mükemmel yetenek varken, nasıl ilk 11 de sahaya sürmez bi bakmak lazım. hadi yattara yı geçtim transfer mransfer olayları vardı ama colman 11 de oynamalıydı diye düşünüyorum. ayrıca umut bulut ve gökhan ünalın beceriksizlikleri de maçın kaderinde önemli rol oynamı$tır. galatasaraylı baro$ un daha fazla farka gitmeyelim edalarıyla topları dı$arı atması, arda nın servet e "elle attın lan hadi yine iyisin" tarzı göz kırpması da ayrı bir atraksiyondu.

    bir be$ikta$lı olarak galatasarayı tebrk ediyorum.
    0 ...
  28. 101.
  29. Ersun Yanal ilk ciddi sınavında yetersiz, Trabzonspor ilk ciddi deplasmanında puansız, ibrahima Yattara yaşanan skandal sonrası formsuz;
    michael Skibbe ilk kez rahat, cassio Lincoln ilk kez acemi, Arda turan ilk kez bu kadar etkiliydi. Galatasaray hak ederek kazanmıştır ve bizlere düşen rakibi alkışlamaktır.
    0 ...
  30. 100.
  31. Trabzonspor açısından hayırlı bir maç olduğu kanısındayım. Takımımın bu haftaları lider geçmesindense 2.-3.-4. sıralarda olmasını yeğlerdim ve yavaş yavaş üstüne koyarak birşeyler yapmasını isterdim ama olmadı.

    Mücale gücünü biraz yükselten Trabzonspor iyi oynasada oynamasada orta boy takımları mücadele ederek yendi. Bu maçtan önce iki takım arasındaki göze batan en büyük fark doğal olarak kadro kalitesiydi. Trabzonsporun yerli oyuncular bakımından Türkiye'nin en iyi 2-3 takımından birisi olduğunu hatta bir iki sezon sonra genç oyuncuları sayesinde bu alanda liderliğe kolayca oturacağını söylemek yanlış olmaz.

    Ancak ipin ucu yabancılarda kopuyordu, hem de ne kopuş... Ufak bir karşılaştırma yapmak gerekirse; Örneğin Meira ve Song. Song Trabzonspor'un en verimli yabancı oyuncusu olmasına karşın Galatasaraylı Meiraoyun görüşü ve ortasaha özellikleriyle bir adım öne çıkıyor ancak stoper mevkiinde ikisi arasında pek fark olduğunu düşünmüyorum. Galatasaray'ın yetenekleri üst düzay olan Harry, Arda, Milan, Cassio gibi oyuncuları belki tam bir kontraatak futbolcusu olmasalarda Trabzonspor'un geriye düştükten sonra verdiği açıklardan etkili ve isbetli paslarla tehlike yarattılar.

    Trabzonsporun ise yaptığı onca transfere karşın sezon başından beri(hocanında bazı demeçleri bu yonde) halen takviye etmesi gereken yönleri olduğu çok açıktı. Sol bek Cale ileride daha iyi olabilir ve şu andada performansına kötü demek haksızlık olur ancak bu maçta Ersun Yanal'ın da kenara çektiği Colman özellikle ikili mücadelelerde sezon başından beri çok ama çok hafif kalıyor. Belçika'da ortasahanın ortasında birazda geriyi toplayan bir oyuncu olarak oynayan Colman'ın sola yakın oynamasıda ayrı bir muamma olarak karşımıza çıkıyor.

    Maçın ilkyarısında iki takımın birbirine üstünlük kurduğu söylenemez. Arda'nın ortaladığı gol kaleci Tolga'nın önümüzdeki haftadan itibaren kaleyi Tony'e devredeceğini müjdeledi. Ardından Servet'in eliyle attığı gol ise Trabzonspor için top tekniği yüksek rakibi karşısında işi neredeyse imkansızlaştıran bir etken oldu.

    ikinci golden sonra naylon bir baskı oluşturan Trabzonspor ise bunduğu pozisyonlar değerlendiremeyip Galatasaray'a ciddi açıklar verdi. Galatasaray'ın attığı üçüncü gol ise organizasyon güzelliğinden çok defans hatalarını gündeme taşımalı, çünkü ceza sahası önünde Galatasaraylı oyunculara en azından yol göstermek için bile kimsenin bulunmaması Trabzon defansının bu maçtaki performansını açığa çıkartmada yeterli bir etken.

    Golden sonra ise 10 kişi kalan rakibinden maçı almak için hiçbir girişimde bulunmayan Trabzonspor yenilgiyi haketmiş ve nihayet ligin geri kalanı için elle tutulur bir ders almıştır.

    Maçın Hakemi Bünyamin bey ise, maça görmeyen gözleri ile damga vurmuştur. Maçtaki birkaç hatasını küçük büyük hakem hatası olarak görebiliriz ancak Cassio'nun bir hafta dinlenmek adına yaptığından(ki haftaya Eskişehir maçı var) kuşku duyduğum Bayrak dansını 4 hakeminde görmediğini söylemek sanırım hayalperestlik olur. Geçde olsa oyundan havadaki topa el kaldırmak suretiyle müdahale (ki ikinci hareketi kuşkularımı doğruluyor) atılan ve buna bir an bile itiraz etmeyen Cassio'nun bu harekenleri hakemi bu maçta zor durumda bırakmıştır. Ayrıca yan hakemin hatalı "aut" kararı sonucu kırmızı kart ve penaltıdan kurtulan Tolga'nında şansını vurgulamak gerekir. Bu pozisyon Platininin çizgi ve ceza alanı hakemi önerilerinin gerekliliğinide ortaya koymuştur.
    1 ...
  32. 99.
  33. servetin elle golüne çok takılmamak gerektiğini düşündüğüm, zevkli, bol pozisyonlu, izleyiciyi sıkmayan güzel bir maç olmuştur. hakem bünyamin gezer'in korner bayrağıyla samba yapan lincoln'ü taraftarın en mutlu anında atmaya cesaret edememesi bir galatasaraylı olarak beni çok sinirlendirdi. fakat çok geçmeden elle oynayıp atılıncada üzüldüm diyemem. sonuçta haketmişti bunu. fakat bundan sonra önemli olan şey, skor 3-0 olsada trabzonspor'un sahada kimin eksik olduğunu pekte anlamamıza olanak vermeyen silik futboluydu. sahada kim 10 kişi anlayamadım açıkçası.

    yattara'nın sakatlıktanmı yoksa katar'a transferinin olmaması yüzünden moralman çökmesinden dolayımı bu kadar kötü olduğunu merak ediyorum. sahada kullandığı frikik ve bir orta dışında yoktu ve balta, arda ikilisine adeta ezildi. maç öncesinde korkuyordum açıkçası adamdan ama ters giden birşeyler var sanırım..

    kewell ve arda beraber oynatılınca sağda hangisi oynarsa oynasın verimli olmuyor bunuda anladım. büyük ihtimalle haftaya eskişehir maçında cezalı olan lincoln'ün yerine aydın oynar ve sağ kanattanda gereken verim alır galatasaray.

    arda attığı harika golle(orta açtığının farkındayım ama farkında olmamış gibi davranmakla beraber hagi'yi düşününce çok zevkli oluyor), güzel futboluyla bu takımın gerçek yıldızı, sahadaki duruşuylada kaptanlığı hakediyor fakat ayhan çıktıktan sonra sabri'nin kaptan olması gerçekten komik.

    lincoln.. gerçekten gözlerimi yaşartıyor. geçen seneki her pozisyonda kendini yere atan eleman yerine başka biri gelmiş sanki. sürekli bişeyler yapmaya çalışıyor takım adına ve gerçekten formda.

    emre aşık, bellinzona ve steaua maçlarındada oynamıştı fakat birinde sağ bekte emre güngör vardı, diğerindede mecburiyetten üçlü defans oynamıştık. ilk defa adam gibi dörtlü defansta yer alıp adam gibi oynadığı için kendisini kutluyorum.

    aydın ise attığı ofsayt olmayan gol ve baros'a attığı pasla, trabzonspor defansının kasaplıklarıyla mücadelesiyle göz doldurdu. özellikle hüseyin'in sarı kart yediği pozisyon bsg dedirtti.

    meira'nın ön liberoda iyi oynaması ise herkesi çok mutlu eden bir unsur. nedeni ise milletin stoperleri üst üste 2 pas yapamazken bizimki oyun kuruyor azizim.

    kısacası beğenmeyenlere, burun kıvıranlara selam olsun gümbür gümbür geliyoruz.
    1 ...
  34. 98.
  35. galatasaray'ın rahat, kendinden emin bir futbolla kazandığı maç. araya atılan toplarda yaşanan savunma zaafları yine kendini gösterdi. bu tip toplara ilk müdahaleleri yapabilen tobias linderoth, mehmet topal hatta barış özbek'ten birinin acilen takıma dönmesi şart. meira, o pozisyonda iyi bir performans gösterse de bir mehmet topal'ın sahip olduğu seriliğe sahip değil. ama hücum anlamında çok şey kattı takıma, orası kesin. hatta önümüzdeki hafta cassio lincoln'ün cezasında oyunu yönlendirme yükünü bütünüyle omuzlarına almasını bekleyebiliriz. bir de emre güngör'e ihtiyacı var bu takımın. üç ağır savunmacının yanında sahip olduğumuz tek çabuk stoper, iyileştiği anda doğrudan takıma girecektir sanıyorum.
    sabri sarıoğlu, milli takımda gösterdiği iyi performansı dün de devam ettirdi ama yerim sağ bek değil diye bas bas bağırıyor. bir kaç pozisyonda tüm savunma rakibi ofsayta düşürmek için hızla ileri çıktığında sabri kek gibi arkada bekliyordu. ama ne yapalım, elimizdeki tek alternatif o şimdilik.
    maçın en güzel anı, galatasaray'ın üçüncü golüydü bence. bu tip organizasyonları her maçta bir iki kez görüyoruz, bu kez golle sonuçlandı. bu şeytan üçgeni on maç daha yanyana oynasın, seyir zevki tavan yapar galatasaray'da.
    arda turan'nın golünde şans faktörünün varlığı yadsınamaz ama golün güzelliğini de düşürmez. dönüşü ve arka direkte bomboş bekleyen iki arkadaşını görüşü harikaydı.
    maçla ilgili tek üzüldüğüm nokta, servet çetin'in eline çarpıp giren toptu. evet, çarpma var ve servet orada savunma yapan oyuncu olsa penaltı verilmezdi. ama avantaj büyük, golün nizami olduğundan emin değilim. keşke servet hakeme eline çarptığını söyleseydi.
    3 ...
  36. 97.
  37. bir kaç tane denyo görünümlü taraftar'ın, galatasaray ve trabzon arasındaki
    sempatiyi bitiremeyeceği maçtır.

    alışkanlık haline gelmiş şekilde, alpaslan dikmen'e uğranılmış,
    "pankartları astırdık, herkes maça hazır, 90 dakika takımımızı susmadan destekleyeceğiz abi
    merak etme... ha bak abi bu atkıyı sana yapmış kulup dur buraya saralım üşüme" denilmiş,
    toprağın içinden bir taş seçip, kağıda sarıp yanımıza almakla başlamıştır maç günü serüveni

    Maç öncesi Ali Sami Yen Stadı çevresinde şarkılar, tezahuratlar söylerek
    galatasaray taraftarı ile kolkola gezen trabzonspor'lu taraftarların bir
    bölümünün maç esnasında galatasaray'a küfürlü tezahurat yapmalarına karşın,
    galatasaray taraftarı aynı şekilde cevap vermemiş, esprili tezahuratlarla
    futbolun en güzel renklerini ortaya koymuştur.

    Maçın hakemi bünyamin gezer bi ara kapalıdan kendimizi atıp sahaya sokturacak kadar
    çileden çıkarsada, o da insan lan denilerek affedilmiş,
    akabinde sadece;
    "lan bünyamin, facebook'ta seni ekledim olum bütün gün poke
    yollayacağim sana bittin lan sen" denilerek tehdit edilip,
    tribünleri gülme komasına sokmuşuzdur.
    ya da sokmuşumdur, ama subjektif yoruma girebilirdir, o yüzdendir.

    "servet kaşıyla,gözüyle gol attı, o olmasa yenemezdiniz lan!" diyen,
    bi kaç tane futboldan anlamayan şapşalcan'a maçın 90 dakikalık cd'si hediye edilmesi gündeme gelmiştir.
    zira çarpmadır bu. bildiğiniz çarpma...daha önce örnekleri olan hentbol smaç'ı değildir.
    adamın pipisine çarpsaydı, erotik unsurlar içerdiğinden iptal edilsin denilirmiydi lan?
    Lincoln'ün attığı golden sonra cümbür cemaat, ibadete geçmememiz...
    kırmızı kart gördüğünü fark etmememiz,
    * nereye gidiyo lan bu adam?
    - orjin'e * gidiyo galiba lan, maç sonrası çok sıra oluyor ehehe
    şeklinde devam eden geyikler zinciri...

    kısaca, güzel maç olmuştur. seviyoruzdur bu renkleri, camia'yı, taraftar'ı.
    2 ...
  38. 96.
  39. maç öncesinde her iki takım taraftarlarınında iç içe dolaştığı maç olmuştur. stad dışında herkesin kendi takımının formasıyla oldukça rahat dolaşması ve en ufak bir tatsızlık olmaması bir yana galatasaray tribünlerinde de trabzonspor atkılı traftarların olması ve en ufak bir tepki görmemesi futbolun güzelliğidir. bir diğer onurlu rakibimizde de bu tabloyu görmek üzere...
    1 ...
  40. 95.
  41. kaleci farkının neticesinde morgan de sanctis in 3- 0 kazandığı müsabaka olmuşur. stad ta yer bulamadığım için gese li bir arkadaşımın kombinesi ile izledim. herkes maçı izlediği kadar anlattı. gs ın toplam 5 şutu trabzonspor un ise gol olabilecek 11 şutu vardı. trabzonspor 3 forvet gs ise tek forvetle oynadı. trabzonspor kaçırdı, gs attı diyebiliriz.
    gelelim ayrıntılara,
    - maç oncesi ilk defa bir futbolcu * her iki tribüne de yumruk show yapmıştır.
    - maç öncesi trabzonsporlular alparslan ölmedi kalbimizde yaşıyor tezahüratı ile alkış almıştır.
    - maç öncesi rigobert song a kapalı alt tribündeki gs liler çiçek vermiştir.
    - hakan şükür tezahüratı beşiktaş civarlarından duyulmuştur.
    - trabzonspor lu taraftarlar ilk kez bu kadar fazla seslerini duyurmuşlardır.
    - maç öncesi ısınma antrenmanında inanılmaz bir yan top çıkaran kaleci tolga, maçta aynı şutu * çıkaramamıştır.
    - maç öncesi ısınma hareketleri bittikten sonra ibrahima yattara topu kafasında tutarak karşı kaleye kadar koşmuştur. *
    sonuç olarak, galatasaray bizden daha iyi konsantre olmuş, kadro zenginliği itibariyle de bize üstünlük kurarak maçı kazanmıştır. tebrik ederiz kendilerini. renkdaşlarıma da sabırlı olarak bu yeni takımımıza desteğinizi esirgememelerini tavsiye ederim.
    4 ...
  42. 94.
  43. 93.
  44. ayrıca bu maçın öncesinde "bitsin bu kavga bu nefret" şeklindeki düşüncelerimiz sebebiyle aramızda rahat rahat dolaşıp da, stada girince birden değişen, o da yetmeyip maçtan sonra metrobüs durağında aralarında küçük çocukların ve bayanların olduğu gruba saldıran annesi babası belli olmayan trabzonspor taraftarlarinin da annelerine selam ederim.

    şimdi ana bacı yapma diyeceksiniz ama hak ediyor pezevenkler. belki onlardan bir ikisini tanıyan vardır bu sözlükte gidip haber verirler bak seni yazmışlar diye, onlar da çıldırır, tıpkı 3 golü içlerine alınca çıldırdıkları gibi.
    5 ...
  45. 92.
  46. galatasaray'ın 3-0 kazandığı karşılaşma.

    şimdi bir beşiktaşlı olarak farkında olduğum, hatta takım ayırdetmeksizin tüm türkiye'nin farkında olduğu bir gerçek var ki, kağıt üstünde türkiye'nin en kaliteli takımı galatasaray. yani bakıyorsunuz kadroya, sol açık arda, sağ açık yerine göre kewell yerine göre aydın, ileride baros-nonda, arkalarında lincoln. daha kaliteli bir hücum hattına sahip bir takım yok şu an türkiye'de. kaldı ki geçen seneki performansını ortaya koyabilse yanında meira'yla servet de süper bir ikili tandem oluşturur. sol bek olarak türkiye'de hakan balta'dan iyisi zaten şu an mevcut değil, sağ bekte de sabri bildiğimiz sabri, en azından koşup mücadele ediyor adam.

    "neden galatasaray şu an lider değil peki?" sorusunun cevabı ise basit. bu takım savunma yapmayı bilmiyor, bilemiyordu şu geçtiğimiz maçlarda. takımın her hafta kabak gibi aynı şekilde pozisyon vermesinden belliydi zaten bu. servet intihar bombası gibi sahanın her yerine koşup savunmaya dönmeyince iki ara topta gol yedi hep galatasaray, hatta karşı takım forvetleri daha becerikli olsa çok daha fazlasını da yerdi bu takım.

    "bu maç ne değişti?" sorusunun cevabı daha basit. düz bir savunma oyuncusu olsa da emre aşık'ın takıma girmesi her şeyi değiştirmiş. servet-emre ikilisinin önüne meira-ayhan ikilisini koyarsan savunman rahatlar. zaten galatasaray'ın tek ihtiyacı olan şey savunma rahatlığı. çünkü bu takım türkiye'de yer alan her türlü savunmaya gol atar, atar, atar. skibbe de sonunda bu hafta takıma o savunma rahatlığını kazandırınca, hücumcular zaten üstlerine düşeni yapıp golleri attılar, takıma da maçı kazandırdılar.

    bu sene galatasaray'ın şampiyonluk önündeki tek engeli galatasaray'dır bana göre. "kolay maç" diye bu maçtaki gibi bir sistemle çıkmazsa sahaya skibbe önümüzdeki haftalarda, o kolay maçlarda puan kaybedip kendi önünü keser takım. ama her takımı ciddiye alıp bu tarz planlar uygulanırsa, saçmasapan puanlar kaybetmesi neredeyse kesin olan beşiktaş'ın önünde ligi bitirmesi yine neredeyse kesindir.

    trabzon mu? beşiktaş trabzon maçında kendileriyle ilgili gerekli yorumu yapmıştım, bu maç sadece düşündüklerimi pekiştirdi. hüseyin çimşir'den adam olmaz, yattara adamakıllı oynadığı sürece de ligi ilk 4'te bitirirler. ha bir de tolga'dan kaleci falan olmaz. maçı izlerken her türlü hatasına kurban olduğum rüştü'ye dualar dizdim kendi çapımda.

    kıssadan hisse : güzel maç oldu. bizi lider yaptıkları için galatasaray'a teşekkürlerimi, hala büyük maç nasıl kazanılır öğrenemediği için ersun yanal'a nefretimi sunuyorum. güzel oluyor bu sene lig, güzel.
    9 ...
  47. 91.
  48. elle kolla gol atmaya alışık olanların ele çarpan topa mal bulmuş mağribi gibi sarıldıkları maç. arda turan'ın nefis golü, son goldeki avrupai üçgen falan umurlarında değil. tabii sabri'nin önüne düşen topta tolga'nın yaptığı penaltı da umurlarında değil. ama olsun. sonuç belli. 3-0.

    bu maçı anlatmak için galatasaray'ın 10 kişi kaldığı zamana bakmalı asıl. maçı seyredenler hangi takımın 10 kişi olduğunu düşünmüşlerdir sanırım. 10 kişi kalan galatasaray'ın verilmeyen bir penaltısı, sayılmayan bir golü ve yüzde yüz kaçan bir pozisyonu var. trabzonspor ise colman ile bir şut çıkarabildi sadece.

    bundan önceki maç yazımda söylemiştim. bu maçta bol kontraatak seyredeceğimizi ve maçın sonucunu yıldızların belirleyeceğini bu nedenle de galatasaray'ın kazanacağını söylemiştim. aynen de öyle oldu.

    voleybol şubesi ile futbol şubesini karıştıran bir takımın taraftarına armağan olsun servet'in eline çarpıp olan gol. çarpma ile elle atma arasındaki farkı da hala bilmiyorlarsa zamanında anelka'nın, nobre'nin kendi formaları ile attıkları gollere baksınlar.
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük