eskiden sorardık arkadaşlarımıza, bir iddia, bir heves; "sana 19 dedirtebilir miyim?" biraz düşündükten sonra,kendinden emin, sümüklü tavrıyla; "hayır" diye cevap verirdi. 1 den 20 ye kadar saymasını isterdik. 19 u atlayarak sayardı bir matematik profesörü gibi. sonra 20 den geriye doğru saymasını istedik. gene 19 u atladı ama şunları dedi, biz garip garip gülümserken: " on iki, on bir, on, dokuz" iyice coşmuştuk gülerken. neden sonra sustuk? arkadaşımızdı o bizim, istediğimizi yaptırabildiğimiz türden!..
tamam oldu. o zaman ben de şunu ekleyim; şu sıralar okumaya başladığım bir kitapta geçen bir yaptırım. yaptırım denmeyebilir de. kitabın henüz başlarında olduğum için tam anlamıyla bilmiyorum ama adamın birine sürekli mektuplar geliyor ve aklından bir sayı tutmasını istiyor ve ikinci mektupta adamın aklından tuttuğu sayı çıkıyor. ilginç görünüyor şimdilik. konuya geleyim ikinci kez aklından tutmasını istediği ve adamın tuttuğu sayı 19 dur efenim mektubu yollayan yine biliyor tabi.