galatasaray'ın sahaya 11 kişi değil, 3 kişi çıktığı görülen maç. kewell, baros bir de arda. arda da sağ olsun hiçbir şey yapmayınca koca takım iki futbolcuya kaldı. adnan sezgin'e en içten sevgilerimi yolluyorum.
bu maçın sonunda galatasarayın yaşadığı puan kaybının nedeni ne yönetimdir, ne de reykarttır.
taçları hızlı kullanıyoruz, oyuncu değişikliklerini koşarak yapıyoruz hep ondan. halbuki hiç taç atılmasa, oyuncu değişkliği de yasaklansa negzel olur. her maçı kazanırız sonra reykart mutlu biz mutlu.
galatasaray takımına acil olarak iki yönlü bir ortasaha oyuncusu * kaliteli, barosu yedekleyebilecek bir forvet ve bir adet kaleci alınması gerektiğini tekrardan ortaya çıkaran maç.
sonucu belli olan maçtı. çok şey var söylenecek ama rijkaard'a laf kondurmuyorlar, eleştirince kötü biz oluyoruz. tek suçlu rijkaard değil elbette yönetimi de tebrik etmek lazım koskoca bir kulübün içine sadece iki kişi nasıl s*çar ders veriyorlar. lan madem transfer yapmayacaksın da ne diye elindeki oyuncuları yollarsın. burası kimsenin babasının özel şirketi değil. rijkaard efendiye gelirsek nerden başlayayım ki ! aşağı tükürsek sakal yukarı tükürsek bıyık. çift forvet başla ulan bir kerede. evet rijkaard'ın elinde 4-3-3 oynayabilecek kadro yok ama 4-4-2 oynayabilir. bu adam görmüyor mu bu işin 4-3-3 ile olmayacağını sonra boş orta sahayla oynatıyor. sinirliyim evet haklı olarak. adnan sezgingit ne olur, ayılar yavrusunu severken öldürürmüş. gerçi senin gs'yi sevdiğinden emin değilim ama.
rijkaard'ın kendini kovdurmak için üstün çaba gösterdiğini kanıtlayan karşılaşma olarak tarihte yerini almıştır bu maç . zira taktik kurgusundan asla taviz vermeyen 2 forvetle oynamaktan korkan bir teknik direktör galatasaray tarihinde kaç tanedir merak konusu aslında .
mehmet batdal için geleceğin yıldızı diyorsun ama neden takımdan soğutur gibi 35 . dakikada oyundan alıyorsun , ona gelene kadar serdar özkan var , ali turan var be paşam . maç 1-0 iken bu değişiklik yerine serdar özkan oyundan çıksaydı baros - batdal ikilisi çok iş yapardı .
2-1 mağlupsun iki golü de aynı kanattan yemişsin ama o kanattaki adamı 90 dakika oynatıyorsun yedeği varken , bunu anlamak mümkün değil . nasıl bir düşünce var hollandalı'nın aklında merak ediyoruz açıkçası .
takım transfer diye ağlıyor artık rezillik diz boyu , her maç kalede aykut olacaksa bu yıl çok taraftar kalp hastası olacaktır . adam çıkayım mı çıkmayayım mı diye karar verene kadar adamlar topu ağlara yolluyorlar bile .
bu maç göstermiştir ki takıma acilen sağ bek , kaleci , orta saha * gerekmekte yoksa bu sezon galatasaray tarihinin en kötü sezonu olacak .
not 1 : haftasonu oynanacak bursa maçı bu zihniyetle oynanırsa kesin kaybedilecek bursa karpaty'den çok üstün bir takım .
not 2 : düne kadar kewell'ı göndermek isteyen yönetime iyi bir kapak olmuştur inşallah bu karşılaşma , utanın utanın utanın rezil herifler .
not 3 : yönetimin akıl edip yaptığı en olumlu hareket baros'la sözleşmeyi uzatmak oldu , ki o da taraftar sevgisi sayesinde .
yahu kanser olmamak elde değil, şu ortasaha rezaletini gördükçe kahroluyorum.arkadaş elano yu göndermeye çalışıyorlardı birde..alamadılar birtane ortasaha delirecem yaa..al şu takıma kim kallström ü koy ortasaha ya oynasınlar lorik cana, elano ve kallström bak gör ondan sonra galatasarayı..çok sinirliyim sözlük ya ben neyse tamam birşey demiyorum.
(bkz: kahve ağzı mode on)
galatasaray'ın acilen defans hattını yenilemesi gerekmekte. galatasar taraftarının genelinde aykut'a karşı bir tavır var ama kalecinin kaderini önündeki defans oyuncuları belirler. zira yenilen iki goldede aykut'un hatası yok. birinci golde server rakibin arkasında, ikinci goldede hakan balta muazzam bir asist yaptı.
rüştü son yıllarda eski günlerindeki gibi performans sergilememekte ama önünde ferrari, sivok, toraman, ibrahim üzülmez gibi defans hattında başarılı isimler vardı ve 2009-2010 sezonunun en az gol yiyen takımı oldu.
serdar özkan ne iş yapar arkadaş taraftara küfürdür bu.
mehmet batdal'ın oyundan çıkarılmasının sebebi maç içinde sakatlık yaşaması imiş.
maç içinde epey sinirlenmiştim ve anlam verememiştim neden çıkardığı konusuna. bu sebepten mütevellit rijkaard efendiden özür diliyorum. *
uzun süredir kafamda dolaşan bir düşünceyi iyice su yüzüne çıkarmış olan maçtır. bu düşünce ise galatasaray ruhudur. adnan polat' ın başkanlığına kadar süregelen dönemde sadece liseli üstadları kulüp başkanı yapan galatasaray bu farklı özelliğini kaybederek ruhuna ilk darbeyi vurmuştur. sonrasında gelen yönetimsel hatalar ise bugün galatasaray için oldukça sıradan sayılabilecek bir rakibe karşı bu kadar zorlanmasına sebebiyet vermiştir. galatasaray bundan sonra yeniden eskisi gibi galatasaraylılığı ön plana çıkaran kararlar alsa dahi bu yanlış seçimin verdiği büyük hasarı onarmak oldukça zor olacaktır. ama her şeye rağmen bu galatasaray' ın rakibini deplasmanda alacağı sonuçla eleyeceğini düşünmekteyim. umarım yanılmam.
rijkaard sıyırmış maç sonrsı transfer hakkında bişey sölemek istemiyorum demiştir... yeterin toprağım valla yeterin. adnan sezgin i karalama kampanyası başlatacağım.. yönetimin yapacağı transferede... rijkaard ın box to boxa da.... aldığın adamın iki antrenman sonrası sakatlanmasınada.. ne diyeyim ki yani şimdi.. korkasın rijkaard çift forvetle başlayamayacak kadar korkaksın...
kör topal ilerliyoruz ama pazar günkü bursa maçında sanırım çok pis tökezleyeceğiz. kewell, baros, neill, kısmen servet' in mücadele ettiğine şahit olduğumuz maçta ali turan ve serdar özkan' ın ne yapmaya çalıştığını anlayamadım. hakan balta' nın yerine serkan kurtuluş oyuna alınıyorsa durumumuz cidden vahim demektir. kadro genişliğine bakın hele.
arda (ki kendisi de oynamadı gerçi), kewell ve baros dışında bir galatasaray futbolcusunu sahada görmediğim maçtır. yani galatasaray forması giymiş birileri vardı ama futbolcu demeye dilim varmıyor. allahtan kewell ve baros var da sayelerinde götü iyi kurtardık gene.
adnan biraderler takviye yapmaya dursun daha guruplara kalamadan elenecekti koskoca galatasaray. galatasarayı sıradan bir takım haline getirdikleri için kendilerine teşşekkür ediyorum. gerçi hala elenme riski var. tek avuntum galatasarayın avrupa kupaları deplasmanlarında son 14 maçtır (formalite niteliğindeki strum graz maçı hariç) yenilmemesi ve sakatların bir kısmının geri dönecek olması. umarım guruplara kalırız.
galatasaray alışıldığı gibi- panik halinde oynamaya devam etti.
öyle ki, futbolcular, çabuk oynamayı, panik halinde oynamakla karıştırıyorlar.
böyle olunca; yine gereksiz uzun paslar, basit pas hataları ve daha pozisyon almadan heba edilen hücum girişimleri ortaya çıktı.
bu kaos içinde, yenilen goller de göstere göstere geldi; bir pas, ik pas, üç pas... ve gol.
eğer galatasaray kalesini gerçek bir kaleci koruyor olsaydı, bu iki golü de yemezdi.
duran toplarda ön direği korumak gibi garip bir alışkanlığa sahip aykut, ilk golde yine ön direğe fazlasıyla yakındı. i̇kinci golde ise önünden geçen topa çıkmayıp, ardından gelen şuta hamle yapmaya, ve doğal olarak yapamamaya mahkum oldu.
oyun ve skor trajedisini ikinci yarıda nispeten- düzelten galatasaray, hiç değilse beraberliği kurtardı ama, orta sahasız hücum etme hastalığından, geciken transferler sebebiyle kurtulamadı.
yerli oyunculara tapıp, yabancıları yatmakla suçlayanlar var, biliyorum ama, iki golde de kewell & baros imzası var.
yerli yabancı ayırt etmeden, faydalı faydasız diye bir filtre ile bakmak lazım...
tur cepte değil, muamma.
ama ne olursa olsun, galatasaray, orta sahaya ve kaleye mutlaka transfer ya da transferler yapmak zorunda.
ne de olsa, burası galatasaray; ticarethaneden ziyade, bir spor kulübü.
keita yı gönderip yerine serdar özkan ı alan ve üzerine ilk onbir başlatan insanlara ders olmasını en içten dileklerimle dilediğim maçtır. her ne kadar futbolla ilgili olunmasa da mehmet batdal, serdar özkan vs. oyuncularla avrupa liginde bu işin yürümeyeceği herkesin bileceği iştir.
kewell'ın üstün gayretleri ve baros'un klas bitiriciliği ile cimbom'un beraberliği kurtardığı maç. ikinci maçta daha dikkatli bir oyun ve arda'nın da devreye girmesi ile tur cimbomun olur. ama sonrası yine bir muamma..transfer şart!
sahaya 10 yerli futbolcu ile çıkarsan olacağı budur. Hepimiz kabul edelim artık. türkiye de klas , teknik yerli futbolcu çıkarmak çok zor. Nadiren arada bir çıkıyor hepsi o kadar. Yabancı futbolculara şöle taviz veriliyor böyle kıyaklar geçiliyor diye sağda solda bik bik konuşan futbolculara da kapak olmuştur bu maç.
arda turan ın kendini gösterememesinin sebebi rijkaard ın ona ileri gitmemesi konusunda verdiği telkindendir.
galatasaray ın ilk yarı başka ikinci yarı başka oynadığı maç. rakip takımın geriye çekilmesi ile yaşanmış olsa bile arzulu istekli oyun beraberliği getirdi. adamların her geldiği pozisyon bulması galatasaray ın ne kadar kötü bir defans hattına sahip olduğunu gösteriyor. hele ali turan ın kanadı tam anlamıyla poşet olmuştur. takımda ilk yarı en iyi oynayan mehmet batdaldı. fakat sakatlığından dolayı çıkmak zorunda kaldı. fakat ben onu reykart değiştirdi sanıp her zaman ki gibi küplere bindim. her zaman ki gibi iki forvet korkaklığı yaptığını düşündüm. bu maçta oynamacan da hangi maçta oynayacaksın. sonuçta baros ve kewell a.ş ile arda nın sahada gezinmesine rağmen beraberlik kurtarıldı. fakat galatasaray böyle giderse bir dönem beşiktaş ın sezon başı gibi ligde alt sıralara ve avrupa kupalarında bir erken veda yaşanabilir.
ikinci yarısında taraftarın önce protestoları sonra muhteşem desteği ile zorla iki gol atan galatasaray ımın 2-2 berabere kaldığı maçtır. rövanş maçında ilk turda olduğu gibi çok rahat farklı kazanırlarsa çok pis küfür edicem . kasıtları bize mi diye.
maçın 3 önemli adamı vardı.
1- harry kewell göndermemekle ne kadar doğru bir iş yapıldığı görülmüştür. ki bu da taraftarın baskısıyla gerçekleşmiştir. yoksa paragöz adnan beyler geçen sene gönderiyolardı.
2- milan baros çok şükür geri döndü dediğimiz futbolcudur. hakikaten futbol oynamayı özlemiş. saha kenarında ısınırken bile anlaşılabiliyordu oyuna girmek için nasıl can attığı.
3- sabri sarıoğlu oynamamasına rağmen takımın kendisine nasıl ihtiyacı olduğuna şahit olduk bir daha hiç bişey yapmasın o orda dursun sadece ali turan dan daha iyi iş yapacağı aşikardır...